KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL- Türkiye Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, geçmişteki Marmara depremlerinin yüzde 71'inin 6-6.5, yüzde 24'ünün 6.6-7, yüzde 4'ünün 7-7.2, yüzde 1'inin de 7.3'den büyük olduğunu belirterek, bunun Marmara'da büyük bir deprem bekleme olasılığını azalttığını söyledi.
Türkiye Jeofizik Kurumu tarafından Esentepe'de bulunan Güneş Sigorta binasında düzenlenen, ''Deprem Söylemlerinin Türkiye Ekonomisi ve Yaşantısına Etkisi'' konulu toplantıda konuşan Prof. Dr. Ercan, Türkiye'nin adının bir deprem ülkesine çıktığını, oysa ki ülkenin ''birinci derecede deprem bölgesi olmadığını'' vurguladı.
Marmara'da bir depremin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Prof. Dr.Ercan, ''Ne var ki çareler, ne yıkıntı altından insanı canlı ya da ölü çıkartmak, ne genişletilen mezarlıklar, ne sağlanan ölü torbaları ve ne de yığılan çadırlar olmamalıdır. Bunları açıklamak insanları depremden önce öldürmek ve ekonomiyi yok etmektir'' dedi.
İstanbul'da 8'den büyük deprem olmadığını kaydeden Prof. Dr. Ercan, Roma döneminden kalan Bozdoğan Kemeri'nin, Ayasofya'nın, Kız Kulesi'nin, Galata Kulesi'nin ve Sultanahmet Camii'nin bunun en büyük kanıtı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Geçmişteki Marmara depremlerinin yüzde 71'inin 6-6.5, yüzde 24'ünün 6.6-7, yüzde 4'ünün 7-7.2, yüzde 1'inin de 7.3'den büyük olması Marmara'da büyük bir deprem bekleme olasılığını azaltmaktadır.Olası bir deprem, İstanbul'da ne boğaz köprüsü, ne viyadükler, ne yapımı planlanan tüp geçit, ne de stadyum ve hastaneleri kırıp kesmeyecektir. Buralar sadece depremden etkilenecektir. İstanbul'da olası bir depremde asla 2 milyon kişi ölmeyecek, 10 metre yüksekliğinde tsunami olmayacaktır. Bunun yanında kötü yerlerdeki kötü yapılar ayakta kalmayacaktır. Dünya'nın hiçbir ülkesinde deniz jeofiziği ile deprem büyüklüğü verilemez. Dayanıksız her söylem, Türkiye'nin boşu boşuna dış kredilerle borçlandırılmasına neden olmaktadır.''
''DEPREM, EKONOMİK SORUN''
Depremin, siyasi ve ekonomik bir sorun olduğunu anlatan Prof. Dr.Ercan, kişi başına ulusal geliri 2 bin 100 dolar olan Türkiye'de depremlerin 5.5 büyüklüğünden, 15 bin 500 dolar olan Yunanistan'da 6.3 büyüklüğünden, 32 bin dolar olan ABD'de de 7.3 büyüklüğünden sonra yıkıcı olup ölümlere sebebiyet verdiğini vurguladı.
Türkiye'de bölgelere göre de ulusal gelirin değiştiğine işaret eden Prof. Dr. Ercan, ''Kişi başına geliri 400 dolar olan Doğu Anadolu'da 4.8, 1500 dolar olan Orta Anadolu'da 5.2, 4 bin 500 dolar olan Batı Anadolu'da 5.7 büyüklüğünden sonra depremler ölümcül olmaktadır. 4.8'lik deprem Doğu Anadolu'dan başka Dünya'da sadece Afganistan'da adam öldürür'' diye konuştu.
Türkiye'de depremlerin ekonomide büyüme hızında 1 puan gerilemeye neden olduğunu ve maliyetlerinin ortalama yıllık 4 milyar dolar olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, İstanbul'un olası bir depremde zarar görmemesi için gereken miktarın de 5 milyar dolar olduğunu ifade etti.
''TURİZMİ ÇOK OLUMSUZ ETKİLİYOR''
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da, belediye olarak afetlere bilimsel ve teknik, acil müdahale ve destek hizmetleri oluşturarak hazırlandıklarını anlattı.
Mevcut kanunların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Gürtuna, yerel yönetimlere kaynak edinme kolaylığı sağlanması ve kamu binalarının güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Afet dönemlerinde dayanıklı ve açlık hissettirmeyecek ekmek yapımı üzerinde durduklarını söyleyen Gürtuna, ''Vitaminli, doyurma potansiyeli yüksek ekmek üretme çalışmalarımız sürmektedir'' dedi.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy da, deprem söylentilerinin ''turizmi çok olumsuz etkilediğini'' belirterek, ''Keşke sayın Işıkara 3 yıl önce vermesi gereken brifingleri sezon başlarken gerçekleştirmeseydi. Keşke bize danışsaydı'' dedi.
İstanbul'da bu yıl 26 kongrenin iptal edildiğini anlatan Ulusoy, ''İstanbul kongre şehri olma vasfını kaybetmiştir. Bunun nedenlerinin başında da deprem söylemleri gelmiştir'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:32