
İSTANBUL'DA HER 5 KİŞİDEN BİRİ ŞİDDET MAĞDURU
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat
Yalçıntaş, İstanbul’da yaşayanların dörtte üçünün kendini güvende
hissetmediğini ve her 5 kişiden birinin şiddete maruz kaldığını bildirdi.
İTO’nun 32 ilçede 2 bin 150 kişi, 105 hükümlü ve 50 sokak çocuğuyla
yaptırdığı "İstanbul’da Şiddet ve Şiddetin Sosyolojik Arka Planı
Araştırması" sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan Yalçıntaş, İTO’nun birinci görevinin özelde
İstanbul’da, genelde ise Türkiye’de ekonominin ve ticaretin gelişmesine
katkıda bulunmak olduğunu söyledi.
Yalçıntaş, ticaretin gelişmesi için en önemli şartın güvenlik olduğunu
belirterek, insanların ticaret yapabilmesi için kendilerini güvende
hissetmesi gerektiğini kaydetti.
İstanbul’un en büyük sorunlarından birisinin göç alması olduğunu anlatan
Yalçıntaş, araştırmalara göre İstanbul’un 2020 yılında Avrupa’nın en
kalabalık şehri olacağını dile getirdi.
Yalçıntaş, yaklaşık 12 milyon nüfusu bulunan İstanbul’da güvenliği
sağlamanın zor olduğuna işaret ederek, "2007-2008 yıllarının ilk dört
ayı kıyaslandığında genel suçlarda yüzde 21, adam öldürme, gasp ve
dolandırıcılıkta yüzde 38 ve kapkaçta yüzde 59 düşüş var" dedi.
İstanbul’un güvenilir bir şehir olması için herkesin daha fazla
çalışması gerektiğini ifade eden Yalçıntaş, ilde güvenlikle ilgili
sorunların nedeninin göç ve buna bağlı çarpık kentleşme, gelir
dağılımının düzensizliği ve görev yapan kolluk kuvvetlerinin sayısının
yetersiz olması olarak sıralanabileceğini söyledi.
Yalçıntaş, araştırmada şiddetin fiziksel, psikolojik ve ekonomik olmak
üzere 3 başlık altında ele alındığını belirterek, "İstanbul’da
yaşayanların dörtte üçü kendini güvende hissetmiyor ve her 5 kişiden
biri şiddete maruz kalmış" dedi.
Bireylerin yüzde 93,5’inin İstanbul’da şiddet olduğunu düşündüğünü
aktaran Yalçıntaş, katılımcıların yüzde 29’nun eğitimsizlik, yüzde
25,3’ünün işsizlik ve yüzde 15,8’inin de psikolojik unsurları şiddetin
temel nedenleri olarak gösterdiklerini kaydetti.
HÜKÜMLÜLERİN YÜZDE 60,8’İ İŞLEDİĞİ SUÇTAN PİŞMAN
Yalçıntaş, hükümlülerle yapılan görüşmelerde ortaya çıkan sonuçlar
nedeniyle ceza sistemi üzerinde düşünülmesi gerektiğine dikkati çekerek,
hükümlülerin yüzde 60,8’inin işlediği suçtan pişman olduğunu bildirdi.
Hükümlülerin yüzde 30,8’inin suç işlemekten başka çözüm yolu
bulamadıklarını belirttiklerini aktaran Yalçıntaş, cezaları caydırıcı
bulmayanların oranının da yüzde 47,6 olduğunu kaydetti.
Yalçıntaş, sokak çocuklarının neredeyse hepsinin sigara, alkol, tiner ya
da esrar bağımlısı olduğunu belirterek, yarısından fazlasının da
gelecekten bir beklentisi olmadığını dile getirdi.
Sokak çocuklarının yüzde 96’sının örnek aldığı birisinin olmadığını
ifade eden Yalçıntaş, yüzde 36’sının da hiçbir şeyi özlemediğini aktardı.
"ŞİDDET, İSTANBUL’UN TEMEL SORUNLARI ARASINDA YER ALIYOR"
Araştırmayı gerçekleştiren GENAR şirketinin Proje Koordinatör Yardımcısı
M. Teyfik Göksu da araştırmada İstanbul’da şiddet boyutunun algılanması
itibariyle herkesin üzerinde düşünmesi gereken veriler ortaya çıktığını
söyledi.
Göksu, bireylere göre İstanbul’un temel sorunları arasında trafik,
işsizlik ve eğitimsizliğin yer aldığını belirterek, ancak son zamanlarda
şiddetin de bunlar arasındaki yerini aldığını ifade etti.
İstanbul’da yaşayan bayanların yaklaşık yüzde 80’inin kendini güvende
hissetmediğini aktaran Göksu, katılımcıların yüzde 21,8’inin şiddete
maruz kaldığını bildirdi.
Göksu, fiziksel şiddet içerisinde aile için şiddetin birinci sırada
geldiğini anlatarak, araştırmaya katılanların yüzde 13,5’inin de gasp,
kapkaç türü şiddete maruz kaldığını dile getirdi.
Araştırmaya göre, İstanbul’da yaşayan kadınların yüzde 14’ünün tacize
uğradığını aktaran Göksu, katılımcıların yüzde 75,4’ünün de töre
cinayetlerinin cehaletten kaynaklandığı görüşünde olduğunu ifade etti.
Göksu, bireylerin yüzde 3’ünün de hak aramak için hukuk dışı yolların
doğru olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Eğitim seviyesi yükseldikçe suç işleme oranının düştüğüne dikkati çeken
Göksu, bireysel suçlardan cezaevine girenlerin örgütlü suçlu olarak
dışarıya çıktığını ileri sürdü.
Göksu, sokak çocuklarının dörtte üçünün hiç okula gitmediğini ve yüzde
18’inin sokakta bir başka kardeşi bulunduğunu belirterek, sokak
çocuklarının yüzde 86’sının bir şekilde suça bulaştığını anlattı.
Şiddetin İstanbul’un bir gerçeği olduğunu ifade eden Göksu, bunun
korkutucu değil, tedbir alınabilecek boyutta olduğunu söyledi.
SUÇLAR YEREL YÖNETİMLERLE ÖNLENECEK
Suç Önleme ve Denetleme Stratejileri Merkezi Başkanı Prof. Dr. Sevil
Atasoy ise bir suçun işlenmesi için fail, mağdur ve bir olay yerinin
olması gerektiğini söyledi.
Atasoy, suçun önlenmesi için bu üçgenin "kırılması" gerektiğini
belirterek, bundan sonraki süreçte İTO ile birlikte pilot bir ilçede
"Mağduriyet Anketi" çalışması yaparak, mağdur ve olay yeri profili
ortaya çıkararak suçların polisle değil, yerel yönetimlerle önlenmesini
sağlamayı amaçladıklarını bildirdi.
Resmi suçların hiçbir zaman gerçek rakamları yansıtmadığını savunan
Atasoy, aradaki "kara sayıların" yüksek olmasının insanların polise,
adalete güvenmediğinin bir işareti olduğunu öne sürdü.
İstanbul Vali Yardımcısı Fikret Kasapoğlu da güvenliğin insanların
birinci derecede ihtiyaç duyduğu ögelerden olduğunu söyledi.
Kasapoğlu, ticaretin güven ortamı olmadan gelişemeyeceğini belirterek,
güvenlik hizmetinin kentte yaşayan insanların asgari yaşam koşullarını
sağlamak açısından ilk sırada yer aldığını kaydetti.
Son yıllarda kolluk kuvvetlerinin suç-şiddet konusunda etkin çalışmalar
yaptığını, ancak bunların yeterli olmadığını anlatan Kasapoğlu,
güvenliğin sadece kolluk kuvvetleri ile değil, yönetişim anlayışı ile
sağlanması gerektiğini belirtti.
Kasapoğlu, AB’ye uyum sürecinde bölgesel kalkınma ajanslarının
kurulduğunu, yakında İstanbul Bölgesel Kalkınma Ajansının kurulacağını
belirterek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren
başkanlığında 31 Temmuzda İstanbul’da yapılacak Sosyal ve Ekonomik
Konsey toplantısının bunun hazırlık toplantısı olacağını kaydetti.