
İŞTE ASKER YANLISI VE KARŞITI GAZETECİLER
| |||
Nokta dergisinin yayınladığı belge, Kasım 2006 tarihini taşıyor. Rapora göre Genelkurmay, basın-yayın organları ile gazetecileri 'TSK yanlısı' ve 'TSK karşıtı' olarak sınıflandırıyor. Silahlı Kuvvetler'i ilgilendiren haberlerin 'olumlu' ya da 'olumsuz' oluşuna göre gazetelere 'artı' ve 'eksi' notlar veriliyor. Olayın medyaya yansıması üzerine yazılı bir açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, andıç hakkında 'adli soruşturma' başlatıldığını kaydetti. 'TSK karşıtı' olarak nitelendirilen basın mensupları ve gazeteci örgütleri ise andıça sert tepki gösterdi. Gazeteciler Cemiyeti, raporun demokrasi adına üzüntü verici olduğunu belirtirken, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, konuya ilişkin eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi: "Genelkurmay Başkanlığı yıllardır dikkat çekmeye çalıştığımız yanlış uygulamadan maalesef dönmedi. Genelkurmay'ın veya başka kurumun hangi basın kurumuna akreditasyon kapısını açacağı, hangisine kapatacağı gibi bir kararı, o basın kurumunun içeriğini puanlayarak vermesi yanlıştır, keyfiliğe kapı açar." 'İkinci andıç skandalı' siyasetçilerin de gündemindeydi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'a hareketinden önce gazetecilerin sorularını, "Gün boyunca Nevşehir'deydim. Sadece cep telefonuma adli soruşturma başlatıldığı şeklinde mesaj geldi. Konuyla ilgili ilk elden bir şey duymadıkça herhangi bir açıklama yapmayı uygun bulmuyorum." diye cevapladı. DYP lideri Mehmet Ağar, geçmiş dönemdeki sıkıntıların bir daha yaşanmayacağını vurgularken, AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, toplumsal akreditasyonun yanı sıra, sermaye ve basındaki akreditasyona da katılmadıklarının altını çizdi. CHP'li Mustafa Özyürek ise andıçtaki değerlendirmeye tepki gösterdi: "Hiçbir gazete veya gazeteci TSK'ya karşı-taraftar gibi gösterilemez." TSK'da 28 Şubat süreciyle başlatılan medya kuruluşlarına ilişkin akreditasyon değerlendirmesinin sonuncusu 'Akredite Basın ve Yayın Organları Yeniden Değerlendirmesi'nin basına sızması gündemi sarstı. 9 adet, 52 sayfa olan 'hizmete özel' yazılar arasında daha önce akredite olmuş gazete ve televizyonların yanı sıra yazarlar da sınıflandırılmış. Ocak-Eylül 2006 tarihlerini kapsayan 'Gazetelerde Yer Alan Haber ve Yorumların Değerlendirmesi' başlıklı EK-A belgesinde, gazetelere TSK'yı ilgilendiren haberleri için 'olumlu' ya da 'olumsuz' oluşuna göre 'artı' ve 'eksi' diye notlar verilmiş. TSK değerlendirmelerine göre, TSK'yı ilgilendiren haberlerde Posta'nın 65 artı notuna karşın 22 eksisi; Hürriyet'in 195 artısı, 46 eksisi; Milliyet'in 150 artısı, 40 eksisi; Radikal'in 66 artısı 84 eksisi; Yeni Çağ'ın 206 artı, 27 eksisi, Cumhuriyet'in de 156 artısı, 21 eksisi var. Star Gazetesi'ninse artı ve eksi puanları 71-71 eşit. 'Hizmete özel' bilgi notunda gazetelerin 'olumlu-olumsuz haber istatistikleri' bir de her ay için çizilen grafiklerle anlatılıyor. Basına, TSK yanlısı-karşıtı ayrımı Kasım 2006 tarihli belgede 'TSK yanlısı ve karşıtı' olarak sınıflandırılan gazetecilerin isimleri açıkça belirtiliyor. 'Askerin siyasete olan müdahalesine ve askerî harekatlara karşı oldukları bilinmektedir.' ibaresiyle oluşturulan listede yer alan yazarlar şöyle: M. Ali Birand, Cüneyt Ülsever, Hadi Uluengin, Ece Temelkuran, Çetin Altan, Hasan Cemal, Can Dündar, Nuray Mert, Yıldırım Türker, Murat Belge, H. Celal Güzel, Soli Özel, Ergun Babahan, Umur Talu, Mehmet Altan, Engin Ardıç, Faruk Mangırcı, Ö. Lütfi Mete, Oral Çalışlar, Hikmet Çetinkaya, Alican Satılmış, Lale Sarıibrahimoğlu, Derya Sazak, Taha Akyol, Nazlı Ilıcak, Ufuk Güldemir, Şakir Süter, Güngör Mengi, Bilal Çetin, Ruhat Mengi, Okay Gönensin, Nihat Genç. Belgede TSK yanlısı olarak belirtilen yazarlar ise şöyle: Ertuğrul Özkök, Özdemir İnce, Fatih Çekirge, Bekir Coşkun, Mehmet Y. Yılmaz, Fikret Bila, Melih Aşık, Semih İdiz, Doğan Heper, Güneri Civaoğlu, Nail Güreli, Yasemin Çongar, Güngör Uras, Güler Kazmacı, Yazgülü Aldoğan, Hakan Çelik, Kurtul Altuğ, Saygı Öztürk, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Hüseyin Avuç, Ali Öztürk, Fatih Altaylı, Erdal Şafak, Aslı Aydıntaşbaş, Muharrem Sarıkaya, Hakkı Yalçın, İlker Sarıer, Mehmet Çetingüleç, Serdar Turgut, İsmail Küçükkaya, Güler Kömürcü, Ali Saydam, Servet Kabaklı, Sırrı Yüksel Cebeci, D. Ülke Arıboğan, Deniz Som, Ali Sirmen, Doğu Silahçıoğlu, İlhan Selçuk, Yılmaz Öztuna, Nuri Elibol, Fuat Bol, İsmet Giritli, Taylan Sorgun, Yıldıray Çiçek, Necdet Sivaslı, Ali Öncü, Orhan Karataş, Sadi Somuncuoğlu, Hayri Köklü, Altemur Kılıç, Y. Selim Demirağ, Altan Öymen, Behiç Kılıç. 'ANDIÇ' başlıklı belgede, akreditasyonun TSK açısından 'bölücü-yıkıcı unsurlara destek sağlayanlardan' korunma amacı taşıdığı belirtiliyor. Belge, İletişim Daire Başkanı Kurmay Albay Mustafa Oğuz imzasını taşıyor. Mehmet Altan: Bu olay, büyük bir skandaldır Nazlı Ilıcak: 28 Şubat sürecini andırıyor Oral Çalışlar: Hukuk dışı bir uygulama Hasan Celal Güzel: Hazırlayanlar yargılanmalı Oktay Ekşi: Akreditasyon yılların yanlışı Ömer Lütfi Mete: Fişleme, darbeci asker mantığı Cengiz Çandar: Batı'da böyle bir ayrımcılık yok Cüneyt Ülsever: Demokrasi anlayışına ters
Mehmet Ağar (DYP): Eski sıkıntılar olmaz İrfan Gündüz (AKP): Akreditasyona karşıyız Mustafa Özyürek (CHP): Doğru bulmuyorum 'Kanaltürk'ün gizli sahibi Tuncay Özkan'< h3="">
Genelkurmay Başkanlığı'nın medya kuruluşlarına ilişkin hazırladığı 'güvenilirlik değerlendirmesi raporu'nda televizyon ve gazetelerle ilgili ilginç tespitler yer alıyor. Raporun televizyon kısmında en dikkat çekici kısım Kanaltürk'e ait. Raporda Kanaltürk ile ilgili şu ifadeler yer alıyor: "Kanaltürk, gazeteci Kerimcan Kamal, Havva Uslu'nun sahipliğinde görünen; ancak Tuncay Özkan sahipliğinde yayın yapan bir haber kanalıdır. Kanalın yayın akışında Cüneyt Arcayürek ve Özkan tarafından sunulan 'Politika Durağı' ön plana çıkmaktadır." CNN Türk'ün yönetiminde bazı sıkıntılar olduğuna işaret edilen raporda, NTV'den 'objektif' diye söz ediliyor. yor. Gazeteler için yapılan değerlendirmede ise, olumlu ve olumsuz haber sayılarına yer verilmiş. Raporda Radikal ile ilgili görüşler şöyle: "Radikal, TSK açısından dikkatle takip edilmesi gereken bir gazetedir. Gazetenin TSK karşıtı dört yazarının kişisel akreditasyonları bir müddet askıya alınmalı." TSK'nın Sabah Gazetesi hakkındaki düşünceleri şunlar: "Dört yazarın TSK karşıtı olduğu bilinmektedir. Zaman zaman sansasyonel haber yapmakla birlikte akreditasyonunun devam etmesi TSK için faydalı olacaktır." Askerî konularda ilk olarak haber yapan gazete olarak gösterilen Hürriyet hakkında ise şunlar not edilmiş: Gazetenin iki köşe yazarının askeri harekâtlara karşı olduğu bilinmektedir. "Gazetenin geleneksel yayın politikasının dengeli olduğu, akreditasyon durumunun uygun olacağı değerlendirilmektedir." Bir yazarın askerin siyasete müdahalesine karşı olduğunun kaydedildiği Akşam Gazetesi'nde bir yazarın asılsız bilgilere yer verdiğinin altı çiziliyor. Gazetenin diğer yazarları için de 'olumlu' deniliyor. Genelkurmay'dan adlî soruşturma Genelkurmay Başkanlığı, gazetecilerin TSK yanlısı ve karşıtı olarak değerlendirildiği raporla ilgili kısa bir açıklama yaptı. Açıklamada, basında çıkan haberlerin ardından adlî soruşturma başlatıldığı bildirildi. |