Gündem
  • 28.9.2004 13:10

İŞTE ATATÜRK'ÜN MUSUL VASİYETİ...

TARİH boyunca, çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Musul ve Kerkük, stratejik konumu nedeniyle günümüzde de önemini koruyor. Bu toprakların önemini, Mustafa Kemal de birçok yerde vurgulamıştı. Misak-ı Milli sınırları içinde yer alan ancak İngiltere’nin müdahalesi nedeniyle Türkiye topraklarından ayrılan Musul ve Kerkük, Atatürk’ün tekrar geri almak istediği yerler arasında bulunuyordu.

Yusuf ve Ali Koç tarafından hazırlanan ‘Tarihi Gerçekler Işığında Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk’ adlı kitapta, gizli kalmış belge ve bilgilerle, Atatürk’ün Musul ve Kerkük’e karşı gösterdiği hassasiyet anlatılıyor.

Kürtler aleyhte kullanılabilir

Kitapta yer alan bilgilere göre, Lozan Antlaşması’nda karara bağlanamayan Musul sorunu, 19 Mayıs 1924 tarihinde İstanbul’da yapılan Haliç Konferansı’nda da sonuca ulaşamadı. İngilizler, Süleymaniye, Kerkük ve

Musul kentlerinin yanı sıra,

Nasturi Hristiyanları’nın yaşadığı gerekçesiyle Hakkari’yi de Türkler’e bırakmak istemedi. Bunun üzerine sorun Milletler Cemiyeti’ne taşındı. Ancak Cemiyet’ten, Musul’un Irak’ta Kürtler’e ve manda yönetimine bırakılması kararı çıktı. Türkiye, Milletler Cemiyeti’nin bu kararını tanımadığını açıkladı. Ayrıca, Cemiyet’te konuşan Dışişleri

Bakanı Tevfik Rüştü Aras, tarihe not düşülecek olan, “İngilizler, Musul’daki Kürtler’i ileride Türkiye aleyhine kullanabilir” uyarısını yaptı. Kısa bir süre sonra da İngiliz destekli Şeyh Sait İsyanı patlak verdi.

‘Diplomasi ile olmadı, sıra askerde’

Kitapta, Musul’un Irak’a bağlanmasına karşı diplomatik yolları deneyen Atatürk’ün, gerekirse askeri yöntemlerin kullanılabileceğini dile getirdiği vurgulanıyor. Atatürk’ün, Fethi Bey ve Kâzım Karabekir’e söylediği “Musul hakkında Haliç Konferansı’nda Fethi Bey siyaset yolu ile muvaffak olamadı. Sıra Karabekir’e geldi. O meseleyi asker kuvvetiyle başaracaktır” ifadesine yer veriliyor.

Kurtarmaya azmettik kurtaracağız

30 Ağustos 1922 tarihli Fransız Le Figaro gazetesinde ise Atatürk’ün şu ifadelerine vurgu yapılıyor:

“Avrupa’da, İstanbul ve Meriç’e kadar Batı Trakya, Asya’da Anadolu, Musul arazisi ve Irak’ın kuzeyi. Arkada kalan ve sırf Türk olan her yeri isteriz. Bunları kurtarmaya azmettik ve kurtaracağız.”

Kitapta anlatıldığına göre olaylar şöyle gelişiyor: Kâzım Karabekir, Atatürk’ün talimatının ardından, Musul hareketine ilişkin endişelerini dile getirir. Bunun üzerine Atatürk, ‘Söz milletindir’ diyerek, kararı Meclis’in vermesini ister. Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey ile bir araya gelen Kâzım Karabekir, parti kurmaya karar verir. Bu girişimini ise, “Harp felaketinin önüne ancak Büyük Millet Meclisi’nde bir blok olarak görünebilirsek durabiliriz. Esasen Cumhuriyet’in kökleşmesi için icabında bir parti halinde çıkmaya karar vermiş bulunuyorduk” sözleri ile açıklar.

Musul ve Kerkük için İngilizler’le savaşmayı göze alan Atatürk, ordu komutanlarının görevlerinden istifa etmesi nedeniyle, durdurulur. Ancak Atatürk, “Savaşa hazır bulundurmaya zorunlu oldukları ordularını başsız bırakıp, daha önce sevmediklerini söyledikleri siyasal alanına koştular” sözleri ile bu girişime tepkisini gösterir.

Efendiler, Kıbrıs’a çok dikkat ediniz

Atatürk, 1925 yılında engellenen Musul ve Kerkük’ü geri alma idealinden ömrünün sonuna kadar vazgeçmez. 1933 yılında Amerikalı General Mc Arthur ile yaptığı görüşmede de bu düşüncesini dile getirerek, “Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve adaları geri alacağım. Selanik de dahil, Batı Trakya’yı Türkiye hudutları içine katacağım” ifadelerini kullanıyor.

Kıbrıs’a da hassasiyetle yaklaşan Atatürk, “Efendiler! Kıbrıs düşmanın elinde bulunduğu sürece bu bölgenin ikmal yolları tıkanmıştır. Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için çok önemlidir” demişti.

İki kardeşin kitabı

‘Tarihi Gerçekler Işığında Belgelerle Mustafa Kemal Atatürk’ adlı kitabı hazırlayan Yusuf (sağda) ve Ali Koç (solda) kardeşler, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile objektife poz verdiler. Kamu Birlik Hareketi Derneği Başkanlığı’nı da yapan Yusuf Koç, Şubat 2005’te de kitabın ikinci bölümünü yayınlayacaklarını açıkladı. İkinci kitapta, Atatürk’ün özellikle Orta Asya Türkleri ile ilgili çabaları ve Sovyet Rusya ile ilişkiler anlatılacak.

 (H.O. TERCÜMAN)

 

Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:59

İLGİLİ HABERLER