Ekonomi
  • 11.1.2008 13:56

İŞTE ÇİPURA KABUSUNUN MALİYETİ

      Muğla'nın Milas İlçesi'ne bağlı Güllük Körfezi'nde çiftliklerdeki çipura ölümleri, balıkçılar kadar yöre halkını ve çevrecileri de tedirgin etti. Toplu ölümlerde zarar 5 milyon YTL'ye ulaşırken, Kaymakam Bahattin Atçı, ön analiz raporlarına göre ölümlerin kimyasal ya da zehirlenme kaynaklı olmadığını belirterek, “Ölüm nedeni biyolojik. Balıkçıları daha fazla mağdur etmemek için, ölüm olmayan çiftliklerde balık satışına izin veriyoruz'' dedi.
      Milas İlçesi'ne bağlı Kıyıkışlacık Köyü, Gazalıkuyu bölgesi, Ziraat Adası çevresindeki balık çiftliklerinde geçen salı günü başlayan toplu çipura ölümlerinin ardından araştırmalar sürerken, olaydan bölgedeki 30'a yakın çiftliğin etkilendiği bildirildi. Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ramazan Özkaya, üreticilerin sorunlarını dinledi. Özkaya “Balık üreticisi şaşkın, şokta. Evsel atıklar, yurtdışından gelen yük gemileri ve körfeze akan derelerdeki kimyasal atıklar nedeniyle körfezin boğulduğu, oksijensiz kaldığı bir gerçek. Bunu bilimsel raporlarla tüm yetkili kurumlara göndererek önlem alınmasını istedik. Ancak körfez rant ve çıkar kavgası yerine döndü. Her an daha farklı çevre felaketleri ile karşılaşabiliriz. İki gün içinde geniş kapsamlı toplantılar yapıp, balıkçının kesin zararını belirleyeceğiz. Ancak şu ana kadar en basit tahminle körfezdeki üreticinin kaybı 5 milyon YTL'nin üzerinde'' dedi.
      Çipuraların, ön analiz raporlarına göre herhangi bir kimyasal madde zehirlenmesinden değil, biyolojik bir hastalık nedeniyle öldüğünün ortaya çıktığını belirten Milas Kaymakamı Bahattin Atçı, “Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitisü Müdürlüğü'nden gelen ön rapora göre balık ölümlerinin kimyasal atıklardan ve toksik maddelerden olmadığı belirtildi. Yoğun olarak Gazalıkuyu ve Kıyıkışlacık'ta görülen ölümlerin sudaki oksjien azalması, su ısısının ani düşmesi, yağan aşırı yağmurlar ve Sarıçay ile birlikte denize dökülen suyla birlikte çevresel faktörlerden, yani biyolojik sorunlardan kaynaklandığı belirtildi. Analizlerin devamına karar verildi. Ancak balıkların zehirlenerek ölmemesi nedeniyle ölüm görülmeyen çiftliklerden, Tarım İlçe Müdürlüğü görevlilerinin denetiminde balık satışına bugünden itibaren devam edilmesini kararlaştırdık. Ayrıca kurulan kriz masasında üreticinin zarar ziyan tespitine başladık'' dedi.
     
     "PARANIN SESİNİ DİNLEDİLER"

      Güllük Körfezi'ne 15 yıl önce kurulmaya başlanan çiftlikler nedeniyle beş kez denizde eylem yaptıklarını, 17 bin kişinin imzasıyla Muğla Valiliği ve bakanlıklara başvurduklarını belirten Torba Güzelleştirme Derneği Başkanı Asiye Gençağaoğlu, çiftliklerin denizde ve karada yaşamı, canlıları ve ekolojik dengeyi altüst edip felaketlere yol açacağı uyarılarının dikkate alınmadığını söyledi. Gençağaoğlu, “Artık deniz bitti, cennet cehennem oldu. Bilimsel raporları ciddiye almayanlar, bölge halkı yerine paranın sesine kulak verenler, bugün balıkçıyla turizmciyi ve vatandaşı karşı karşıya getirdi. Bunları söylediğimizde tedbir alacaklarına Muğla Su Ürünleri Yetiştiricileri Derneği, aleyhime 10 bin YTL'lik tazminat davası açtı. 500 bin balık milli servettir. Ölümlerin başlamasıyla 15 yıllık mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Mafyavari bir düzenle güzelim adalar turizme ve yat turizmine kapatıldı. Devlet de cennetin yok almasına hem ortak hem de tanık oldu. Balıkçılar ‘40 metreden daha fazla derinlikte üretim yapıyoruz’ diyorlar ama çiftliklerin bulunduğu yerde derinlik 5-7 metre arasında. Çiftliklerin kıyılara 4 kilometre mesafede olduğu söyleniyor ama karaya sadece bin metre uzaklıktalar. Çipura ölümleri diğer çevre felaketlerinin ön habercisi'' diye konuştu.
      Türkiye Yeşilleri Eş Başkanı Bilge Contepe Türkiye'de son yıllarda rant, çıkar uğruna, masa başında alınan günübirlik kararlarla sergilenen plansızlığın felaket ortaya çıkardığını vurguladı. Çiftliklerin, buralarda kullanılan kimyasal yemlerin denetlenmediğini, ekosisteme büyük zararlar verdiğini kaydeden Contepe, şunları söyledi:
      “Bir sektör uğruna turizm ve yatçılık başta olmak üzere bölgede faaliyet gösteren 50 sektörü felce uğrattılar. Su sirkülasyonu olmayan, derinlikleri 5 metreyi geçmeyen koylarda kurulan çiftliklerin yarattığı tahribatı eylemlerle duyurmamıza, Çevre ve Orman, Kültür ve Turizm, Bayındırlık ve İskan Bakanlıkları'na çok sayıda bilimsel rapor göndermemize rağmen uyarılırımızı ciddiye almadılar. Her yıl binlerce yatın uğradığı Güllük Körfezi, yat turizmini kaybediyor. Yatçılar Yunan adalarına kaçıyor. Çevre halkı deniz ve kara turizminden yılda bir milyon dolara yakın gelir kaybına uğradı. Balık çiftliklerinin çöpleri sahilleri, plajları dolduruyor. Kendimizi rezil ediyoruz.'' Körfezde terörist yosun, deniz anasının çoğalmaya başladığını belirten Bodrum Gönüllüleri Derneği Sözcüsü Cüneyt Karaloğlu da çiftliklerde beslenen yaklaşık 250 milyon balık nedeniyle denizin oksijensiz kaldığını, yöreye özgü türlerin evrim geçirmeye başladığını savundu. Karaloğlu, “Şimdiye kadar bölgemizde görmediğimiz, sadece kirli sularda görülen mikroorganizmalar ve canlı türlerini görmeye başladık. Kirlilik sadece karada değil, kapalı koylarda, ada kıyılarında, sirkülasyonun olmadığı yerlerde deniz dibinde de başladı'' diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 14:22

İLGİLİ HABERLER