
İŞTE, DÜNYADAN ÇARPICI 3 TÜRKİYE YORUMU
Newsweek analizinde, “İslamın yeni yüzü Türkiye’de çiziliyor” dedi. Araştırma şirketi Jane’s Intelligence, AKP’nin, hoşlandığı özgürlükten yana olduğunu rapor etti.
Washington Post ise İsrail’in, İran’ın karşısında Türkiye’yi güçlendirmek istediğini sayfalarına taşıdı. Türkiye aracılığıyla yapılan İsrail-Suriye görüşmesini de örnek olarak gösterdi.
İslamın yeni yüzü Türkiye’de
Amerikan Newsweek dergisi, son sayısında yer alan?“İslamın yeni yüzü” başlıklı uzun haber analizinde, İslam dünyasında Usame bin Ladin’in radikalizmini reddeden “yeni bir vizyon”un şekillenmekte olduğunu, bu yöndeki çabalarda Türkiye’nin çok önemli bir rol oynadığını yazdı.? Analizde, Türkiye’de hadislere ilişkin yeni yayınların bu yılın sonundan önce yayımlanacağı, AKP’nin “sessizce” bu projeyi desteklediği belirtildi.
Christopher Dickey ve Owen Matthews’in haber analizinde Newsweek, “Entelektüel ve teolojik olarak en iddialı çalışmaların önemli bir kısmı, merkezi Ankara’da olan ve 170 bin hadis toplayan bir grup ulema tarafından yürütülüyor. Grup bu yılın sonundan önce bunu yayımlayacak” diye yazdı.
Peygamber’in sözleri ve yaptıklarının gündelik hayatına rehberlik etmesi amacıyla toplanan hadislerin spesifik bir dönemin sonucu olduğunu belirten Newsweek, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İlahiyat Profesörü Mehmet Görmez’in açıklamalarını da yansıttı.
Projeye katılan profesörlerin çalışmalarının bir çeşit “İslam reformu” olduğunu kesinlikle kabul etmediklerini belirten dergi, “Aralarında bir Martin Luther yok, bir kapıya asılan tezler de yok” ifadesini kullandı.
Dergi, Görmez’e dayanarak “Yaptıklarını, kutsal metinleri ‘demokrasi, insan hakları, kadın hakları ve evrensel değerlere göre yeniden düşünme’ veya ‘yeniden anlama’ gibi adlandırıyorlar” diye yazdı.
Diyanet daha önce yalanlamıştıİngiliz BBC yayın kuruluşu ile The Guardian ve Financial Times gazeteleri de geçen şubat ayı içinde Ankara Üniversitesi’nden bir grup ilahiyatçının hükümetin isteğiyle “İslamda reform” için harekete geçtiğini yazmış, ancak bu iddialar Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yalanlanmıştı.
AKP, liberalizmi a la carte mönü gibi algılıyor
Uluslararası şirketler ve araştırmacılara ülkelerle ilgili bilgi ve raporlar hazırlayan Jane’s Intelligence’ın sadece üyelerine yönelik olarak hazırladığı raporda AKP’nin “alkol ruhsatları tahsisi ve kadın istihdamı” konularında Batı normlarıyla çeliştiği belirtildi.
Raporda “AKP, liberalizmi bir ‘a la carte mönü’ gibi algılamakta, özgürlüklerden beğendiğini almakta hoşuna gitmeyenleri bırakmaktadır” denildi.
3 bardan biri kapandı
Amerikan düşünce kuruluşu The Washington Institute’dan Soner Çağaptay’ın Jane’s için yaptığı araştırmaya göre, bir litre şarap üzerindeki Özel Tüketim Vergisi 2002’de 1 YTL iken, 2007’de 3.2 YTL’ye çıktı. Rapor, Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu’nun verilerine göre alkol kullanımında da düşüşler olduğunu belirtiyor.
AKP döneminde alkol ruhsatları konusunda yerel yönetimler bazında zorluklar yaşandığına dikkat çeken rapor, 2002’de alkol satma ruhsatı bulunan 82.271 dükkân sayısının 2008’e gelindiğinde 78.212’ye indiğini belirtiyor.
2003’ten bu yana Türk ekonomisinin 250.000 civarında yeni istihdam yarattığını belirten rapor, aynı dönemde 52.400 kadının işini kaybettiğine dikkat çekiyor. Kamudaki üst düzey kadın yönetici oranı da yüzde 15.1’den yüzde 11.8’e indi.
Raporda, Washington ve Brüksel’deki karar alıcıların, Türk hükümetini liberalleşmenin bütünü konusunda bir standarda tabi tutması gerektiği vurgulandı.
İsrail, Türkiye’nin nüfuzunu artırmak istiyor
Washington Post yazadı David Ignatius, “Ortadoğu’da kendi yollarından gidiyorlar” başlıklı makalesinde, ABD’nin Ortadoğu’daki en yakın müttefiki olan İsrail de dahil olmak üzere Ortadoğu’daki ülkelerin Washington’ın isteklerini gözardı ettiklerini belirtti. Buna örnek olarak da “Lübnan’da varılan mutabakat ve Türkiye’nin aracılığıyla İstanbul’da yapılan İsrail-Suriye görüşmeleri”ni gözderdi.
Türkiye’deki görüşmeleri “reel politika” olarak nitelendiren Ignatius, “Bush Yönetimi’nin, Türk müzakere kanalı konusunda kuşkuları vardı. Ancak İsrailliler, süper güç hamisini bu olayda da görmezden geldi. İsrail, Suriye ve Hizbullah arasındaki gerilimleri artırmak, Suriye ve İran arasında az da olsa bir mesafe yaratmak ve bu süreçte İran’ın alternatifi olarak Türkiye’nin nüfuzunu artırmak istiyor. Bu karmaşık dansta Washington esasen önemsiz” diye yazdı.
Reel politikanın bir örneği
Ignatius, “Türkiye üzerinden yapılan İsrail-Suriye diyaloğu, Ortadoğu’daki reel politikanın diğer bir örneğidir. Bu olay, kendi çıkarlarının korunması söz konusu olduğunda Amerika’nın bölgedeki en yakın müttefikinin de kendi yolundan gidebileceğini yansıtıyor” diye yazdı.
Suriye konusundaki ABD ile İsrail arasındaki çatlağın son birkaç yılda büyüdüğünü yazan Ignatius, Suriye’nin gizlice bir nükleer reaktör inşa etmesi konusunda Bush Yönetimi’nin Suriye’ye baskı yapılmasını tercih etmesine rağmen İsrail’in reaktörü bombaladığına dikkat çekerek, Suriye’nin misilleme yapmayacağını savunan İsrail’in sonunda haklı çıktığını belirtti.