Medya
  • 18.2.2004 00:36

İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN BAŞBAKAN ERDOĞAN'LA YAPTIĞI PROGRAMIN TAM METNİ

FA- Bu hafta sonunda Türkiye'de şimdiye dek pek olmamış bir şey oldu. Batık bir banka patronuna yönelik, yeni çıkarılan yasa -bu alacakların tahsiline kolaylık sağlayacak bir yasa- ilk kez olarak uygulandı ve ailenin mal varlıklarına devlet el koydu. Bu operasyonla ilgili en önemli söylenti şu, en önemli iddia şu; Bunun siyasi bir operasyon olduğu ve siyaseten yapıldığı söyleniyor. Bu siyasi bir operasyon mu?, Niçin sadece Uzan Grubu. Diğer batık banka patronlarının da üstüne gidilecek mi, yoksa böyle sınırlı mı kalacak? TE- Tabii öncelikle böyle bir önemli dönemde böyle bir önemli bir programda gerçekten bu soru cevabını bulması gerekiyor. Herşeyden önce ben ve arkadaşlarım yolsuzluk konusunu iktidar olduktan sonra gündeme getirmedik. Yolsuzluklar konusu seçim öncesi halkımıza olan bir vaadimizdi. Bunun önünün kesilmesi için elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar vereceğimiz vaadiyle geldik. Bu vaadi yerine getirebilmek için de gerek adalet bakanlığımız, gerek içişleri bakanlığımız gerek diğer bakanlıklar kendi bünyelerinde çok ciddi çalışmalar başlattılar. Geldiğimiz andan itibaren de bazı operasyonlar günbegün kamuoyuna aktarıldı. Benim bile kullandığım bazı ifadeler olmuştu. 'İşte artık biz çomağı soktuk şu anda artık içerden feryatlar başladı' diye. Tabii bunu özellikle ifade ettiğiniz grup kendisi de, tabii bir siyasi partinin başında olması sebebiyle adeta siyasi bir linç gibi ifade etme gayretine girdi ve mağdurları oynama gayreti içersine zaman zaman girdi giriyor. Ne benim ne arkadaşlarımın hiçkimseye kişisel kini yoktur. Biz şu koltuklarda emanetçiyiz. Bugün varız yarın yokuz ama bulunduğmuz süre içinde bu koltuğun bize yüklemiş olduğu görevi yerine getirmek durumundayız. Halk bunu bize niçin emanet ettiyse biz bu niçine cevap vermek durumundayız ve ben şu anda sayın Uzan'ın kalkıp da bir siyasi patinin genel başkanı olmasını hedefleyerek ona karşı bir kinle bu yola çıkmış değilim. Hemen hemen biz aynı dönemlerde partıleri kurduk. Aynı dönemlerde bu yarışa çıktık. 3 Kasım'da aldıkları oy ortada. Bizim de aldığımız oy ortada. Millet bize bu görevi vermiş ve şu anda da bu görevin gereğini yerine getiriyoruz. Fakat ortada çok açık net belgeler var deliller var. Bütün bu belgeler ve delillerle şu anda da özerk olan ve bizden önce kurullarda. Bu kuruluşlar görevlerini yerine getirmenin gayreti içindeler. Burada tabii ben halkımın özellikle dikkatlerini bir şeye sunmak istiyorum. O da şudur; biz BDDK başkanından bilgi alırız Biz o zamanlar İmar Bankası ile ilgili, 'Nedir bunun riski?' diye sorduğumuzda bize verilen cevap '600-700 milyon dolar' diyorlardı. Tabi olayın içerisine girilince baktık ki milyarlar çıkmaya başladı. 1-2-3-4-5 neye gidiyoruz birde baktık ki 5,6-6 milyar dolar da bu işi noktaladılar. Tabii rakam altından kalkılır bir rakam değil, ama bizden önce çıkarılmış kanunlarda bankaların güvencesi hazine ve bu hazine bu kanundan doğan o mükellefiyetini yerine getirmek durumunda. Peki siz bunu bir çırpıda yapabilir misiniz? Bir çırpıda yaptığınız zaman, 3 Kasım da aldığımız ülke ortada, tablo ortada. Bu tablo bizi iyice yıkıma götürür. Yapmamız gereken nedir çok ciddi bir planlamanın yapılması lazım Dikkat ederseniz o dönemde de maalesef BDDK'nın önüne 50 tane100-200 tane vatandaş getirilip bağırtıldı çağırtıldı. Devamlı kendi yayın organlarında,' Neredesiniz' işte halk şöyle 'mağdur ediliyor' böyle ediliyor, yok İmarzedeler yok şunlar yok bunlar filan diye çok çirkin kampanyalar hakaretler ve bu haraketlerin boyutu çok çirkin noktalara vardı. Fakat tabii biz hep sustuk konuşmadık Ben konuşmadım yine konuşmuyorum yani bu konularda sabırlı gidiyorum. Konuşması gerekenler konuşsun diyorum. Ve öyle bir noktaya geldi ki arkadaşlarımızla dedik ki bunu oturalım en azından taksitlendirelim bir şey yapalım bu ödelemeleri artık başlatalım. Bu arada da hamdolsun toparlandık ve ilk ödemeyi de biliyorsunuz bundan kısa bir süre önce yaptık. Ve bunuda yaklaşık 3 yıl içinde tamamını ödemiş olacağız. Ama bunları öderken yine ortalama normal faiz oranları neyse bunları da yine vereceğiz.. Bizi sevindiren şu oldu vatandaşımız cüzdanlarını aldıktan sonra parasının tamamını çekmedi orası çok enteresan. Geldi yaklaşık %49 filan bankalarda kaldı. FA- Yani verilen 10 milyarı dahi çekmediler TE-Çekmedi. Bir başka güzelliği de şu mesela, döviz hesabında olanlarda tekrar dövize yatırmadılar onlar da TL' ye çevirdiler Türk lirasına çevirip öyle yatırdılar. Tabii bunlarda bu işin olumlu yanlarıydı. Bu arada yeni gelişmelerle vatandaş hep şunu soruyor; "Peki bunun gerisi ne olacak, bu parayı nasıl tahsis edeceksiniz?". Çünkü 8-8,5 katrilyon para var burda. Tabi bütün bunlar yapılırken bizlerde herşey delillendirilsin belgeye müüstenit olsun, bütün bu çalışmalar yapılsın ve bu çalışmalar bugüne kadar sürdü tamamlandı ve TMSF elini koydu, neyle koydu işte emniyetiyle yargısıyla hep beraber müşterek hareket neticesinde bunu yaptılar. Peki benim burada bu noktada kişisel bir kinim olabilir mi? Asla böyle bir kinim olması söz konusu değil. Bir defa ben bana düşen görevi yapıyorum, ama özel kurumlar onlarda kendilerine düşen görevi yapıyorlar. Peki burada kalacak mı bu iş, hayır burada kalamaz. Bakın 22 tane biliyorsunuz banka var. Bir defa bu batık bankaların üzerine biz 26 Aralık'ta yanılmıyorsam, yürürlüğe giren bu bankalarla ilgili yasa gereğini şimdi yerine getirecek. Bununla ilgili de ben inanıyorum ki TMSF atılması gereken adımları yapılması gerekenleri muhakkat yapacaktır. FA- Yani şu anda vicdanlarda Uzanlar'ı tanıyanlarda veya en sevmiyenlerde, en muhalifi olanlarda bile sadece Uzanlar'a mı diye bir sual var. TE- Hayır böyle birşeyin olması mümkün değil. Bakın biz şimdi nester operasyonları yapılıyor devam ediyor, bunların altından bir çok şeyler çıkıyor. Aynı şekilde şu anda geçmişe yönelik olarak tabii boyutu büyük olmadığı içino nlar yansımıyor belki. Bir çok atılmış adımlar var. Aynı şekilde bu 22 bankayla ilgili planlama yapıldı bir harita ortaya çıktı. Şimdi bu harita içersinde hepsiyle tek tek görüşmeler yapılacak. FA- Peki uzlaşmış olan var devletle. Yani oturmuş TMSF ile konuşmuş bir ödeme planı yapmış, onlara da böyle bir şey yapacak mı? TE- Şimdi eğer uzlaşma zaten işi bitirmiş demektir. Ama uzlaşmamış olanlar, onlar gelip oturacaklar uzlaştı, uzlaşmadığı takdirde yasal şeyi neysi o yapılacaktır. FA- Peki Uzan Grubu'ndan yapılan açıklamalarda dendi ki biz gittik devlete... 6,5 milyar doları ödeyelim dediler mi hiç? TE- Onu söyleyeyim. Bu konuyla ilgili bakan arkadaşlarıma aynen söyledikleri şudur; 'Barajları bize verin, biz bu ödemeyi yapalım' Şimdi bir defa barajları biz size verip de nasıl bunun ödemesini bize yapacaksın, bu parayı şu anda ödeyeceğiz ortadaki rakam öyle ufak tefek rakam değil. Bu rakamın hemen çözülmesi lazım ödenmesi lazım. Kaldı ki siz bu kadar parayı topladınız bu topladığınız para nerede sormazlar mı adama... Bu kadar mudiden bu kadar parayı topladın 300 bini aşkın mudi. Peki bu para nerede ben bunu özel şirketimde harcadım veya kendime ait özel yatırımlar yaptım diyebilir misiniz. Böyle bir hakkınız var mı. FA- Hayır TE- Çünkü bu mudi sizden gelip parasını talep ettiği zaman siz bu parayı ödemek durumundasınız. Ödemek zorundasın ama böyle bir para ortada yok., tabii vatandaş bunun farkında değil niçin çünkü bir taraftan adeta sıcak para görüyor öbür taraftanda atıyor olay bu ama bu arada içerde kalan havuzda kalanı da onlarda o denilen yerlere aktarılıyor. E şimdi ben bu barajları alacağım ve bu barajlardan elde ettiğimle devlete olan borcumu ödeyeceğim e bu barajlar kimin bu barajlar bizim yani milletin. Devletin ve bu barajları 59 yıllığına imtiyaz hakkı verilmiş yani. Bu barajlarkendilerine ait değil öyle bir saadet zincirini siz kime teslim etseniz hepsi orada saltanıtını sürer zor bir iş değil ve bütün bu barajların imtiyaz hakkı alıyorsunuz ve kaldı ki bunun yanında çok daha tabii farklı şeyler var ben o detaylara girmek istemiyorum. Ve bunları görüyoruz bunlar tabii üzücü şeyler ve buradan aldığımız rakamlarla siz bu parayı ödeyeceksiniz bununda süresi belirsiz bir süre. Varmı böyle bir hedef hemen bunun takvimini yapamiyor muyuz böyle bir şey sözkonusu değil ama öbür tarafta yatlar uçaklar helikopterler bunların hepsi var. Vatandaş tabii bunları bir yere kadar biliyor ve bunların resmedilmesi takdim edilmesi bunlarda çok çirkin. Ve burada birçok karalama kampanyaları vesaire. Ve olayın faiz yönüne baktığımız zaman şu rakamın 8,5 katrilyonun faizinin neye takabul ettiğinin bir hesabını yaparsanız yıllık ödenmesi gereken para ortaya çıkar ki bu parayı dahi onlar ödeyemez. FA- Yani sadece faizi herhalde 2 katrilyon civarı para ediyor. TE- Daha da fazla. Bu ün Türk lirası üzerinden hesap ettiğimiz zaman yani biz şu anda gerçi borçlanmada bizim dönemimizde iyice düştü dünkü rakamla mesela %24 civarında %25 yani oradan baktığınız zaman sizin ifade ettiğiniz rakamları yakalamış olur. Yani bu kadar korkunç bir rakam var ortada. Dolayısıyla vatandaşı millete FA- O ödeme planı iyi niyetli plan değil miydi? Ödenebilir bir plan değil miydi? TE- Hayır bir defa gelin önce şu ödenmiş olan bir ödeyin ona da yanaşmıyorsunuz. Diyelim bize ilk etapta ödediğimiz bir rakam var bunu ödemeye var mısınız, bize bunları ödeyin ondan sonra bunları konuşalım. Bunlar samimi yaklaşımlar olarak bakanlarımıza gelmedi ve gerek maliye bakanımız gerek adalet bakanımız bu konularla ilgili görüşmeleri kendileriyle yaptılar. Benimle görüşme arzuları oldu ben kabul etmedim. Niye yani ben bu noktada meydanlarda ağıza alınmayacak şeyleri bu ülkenin başbakanlığı noktasına gelmiş bir insan için bırakın bir vatandaşa yapılmayacak olanı yapan bir insanla ben bu noktada gelipte karşı karşıya oturamam. Ama arkadaşlarıma buna rağmen siz dedim kendileriyle muhatap olun oturup konuşun muhatapları zaten sizsiniz adalet bakanı maliye bakanı ve bu özel kuruluşların ilgili olduğu bakan arkadaşım görüşün dedim. Buna göre çözüm noktası bulmaya gayret edin ama bulamadık dediler. Çünkü bunun riski bize de dönebilir, bu riskide biz kalkıp göze alamayız Bizim buradaki işimiz sadece tahsilattır. Milletin bu hakkını tahsil edip tekrar millete harcamaktır. Şu anda görünen o ki bizler bakalım buradan ne netice alacağız. Bir taraftan bakıyorsunuz işte motorola açtığı davada biliyorsunuz Amerika'da temyiz mahkemeleri de yine aleyhlerinde karar verdi. Nokia da aynı şekilde. FA- Oda şimdi bir mesele öyle yorumcular var devlet bu şirketlere el koymakla özellikle Telsim'e hata etti. Bunların müthiş borçları var yurt dışında kaybedilmiş davaları var. Bunları devlet ödeyecek yani işte dün genç parti genel başkanı cem uzan kendisi söyledi. 800 milyar dolar borcumuz var Nokia ya Cuma günü kesinleşti hadi ödesinler bakalım dedi. Ödeyecekmisiniz bu paraları? TE- Bunun bir defa muhatabı biz değiliz. Motorola da muhatap şirket değil şahıslar. Bizim olayımız şirket onun için durum biraz farklı zaten telekominikasyon üst kuruluda biliyorsun bu konuyu açıkladı. Yani olayı saptırmanın zaten bu noktada anlamı yok. FA- Yani devlet bu noktada bu taahhütlerin altına girmiyor. TE- Hayır böyle bir şey yok zaten böyle bir muhatap olmuş olsa bunu zaten onlar bizimle görüşürlerdi. Onların zaten istekleri bizden bu konuda nasıl yardımcı olabiliriz, bu istikamette talepleri oldu. Nitekim bende kendileriyle bu konuda görüştüm. Yani bizler dedim bir defa yabancı sermayenin ülkemizde maduriyetini istemeyiz yapabileceğimiz ne varsa biz bu konuda yardımcı oluruz. Aynı şey Nokia içinde geçerli aynı şey daha önce Aria içinde FA- Telsim'le Motorola'nın ortaklıkları vardı. Uzanlar tarafından ortadan kaldırılmış şimdi onlar iade edilecek mi Motorola'ya TE- Şimdi tabii o süreç daha tam netleşmiş değil. Netleştikten sonra zaten gerekli açıklamayı zannediyorum TMSF yapacaktır. FA- Herhalde hükümet burada pek müdahil olmayacak galiba biraz TMSF'ye biraz da hukuka bırakılıyor galiba. İş oradan ne çıkarsa peki ama sonuçta siyasi sorumlulukta sizde bunların satılması gündeme gelecek mi yani TE- Biliyorsunuz bütün bunların yetkisi tamamen TMSF'de bunlar satarda FA- Satar da kapatırda TE- Ne yaparsa artık. Yetki onda biz buradan en az zararla hazine olarak nasıl kurtuluruz şimdi buna bakıyoruz, derdimiz bu, kar filan beklediğim yok. En az zararla nasıl kurtarırız buna bakıyoruz. FA- Çünkü bütün bu şirketlerin 6,5 katrilyon etmesi mümkün değil TE- Bir an öncede bu mağdurlar nasıl ortadan kalkar.? FA- Peki bunlar satıldıkça mağdurların parasının ödenmesi hızlanacak mı yani Uzanzede yada İmarzede diye anılan kesime bu paralar aktarılacak mı hızla? TE- Zaten Fatih bey İmarzede kalmadı, onların hepsi ziraatbankasıyla artık paralarını teminat altına aldılar. Burada sadece şimdi bir bonozede meselesi var. Şimdi ikinci bir şeye daha geldi FA- Siz bana söz vermiştiniz kimseyi zede yapmayız diye. Berlin'de konuşmamızda ama bonozedelerzede oldu TE- Şimdi zede oldu onlar aslında bonozede değil onlar kazazede niye bonozede değil şöyle biliyorsunuz hukukta bir kaide var. Yani kanunu bilmemek mazeret değil şimdi vatandaş kanunu bilmeyebilir ama kaide bu kural bu. Şimdi imarbankasının ne bono alma ne bono satma yetkisi yok FA- Ne bileyim ben bunu ama. TE- Ona geleceğim işte fakat yasa diyor ki kanunu bilmemek mazeret değil. Şimdi biz burada buna rağmen bu parayı ödemeye kalktığımız takdirde bunun suçlusu biz oluyoruz. Bu bize zimmet olarak gelir. Böyle bir zimmetin altına da biz giremeyiz. FA- Ama BDDK'nın burada ihmali yok mu? TE- Var onlar hakkında zaten suç duyurusu var o ayrıca yürüyor. FA- Çünkü mesela bazı vatandaşlar el konulmadan kısa bir süre önce hatta yapanlar var bono alacağım alabilir miyim demiş BDDK' dan yetkili bir kişi sayın öğretmen cevap veriyor evet alabilirsiniz devlet güvencesindedir diye. TE- Şimdi onlarla ilgili gerek BDDK, gerek SPK ile ilgili suç duyurusu zaten yapıldı. Hatta bizden önceki dönemde yapıldı. Şu anda tabii bizlerde bunların ayrıca takipçisi durumundayız FA- Ama bonozedelerin hiç umudu yok mu TE- Şimdi bonozedelerle ilgili bonozedelerin dava açması gerekiyor onlarda dava yoluna zannediyorum kısmi gidiyorlar. FA- İmar bankasına dava açacaklar dolandırıcı davası mı bu ne davası bu herhalde o kadarını da biliyorsunuz benimki de biraz fazla oldu bu olayı kapatacağım ama son bir şey daha soracağım. Programı bu işe bağlamak niyetinde değilim fakat bu grubun birde televizyonları var tvleri ve gazetelerivar birden bire iş tersine döndü yani uzanlardan çok hazetmeyen bazı kişiler bile diyorlar ki bu basın özgürlüğüne müdahaledir. Hakikatende oraya tmsf tarafından adem gürses atandı ve bazı yazarlar işten çıkarıldı bazı yöneticiler işten çıkarıldı. Yöneticilerin işten çıkarılmasını belki onların çünkü cem uzanla birebir bağlantıda oldukları için yazarlar filan işten çıkarıldı haz ettiğimden değil bana da sormuş sözmüş insanlar bunların pek büyük bölümü ama işten çıkarılmaları biraz vicdanları rahatsız etti. Bu bir basın özgürlüğüne müdahalemidir bunun arkası gelecek mi basın özgürlüğüne müdahale anlamında soruyorum TE- Şimdi bir defa basın özgürlüğünü nasıl anladığınızla alakalı bir olay bu şimdi burada TMSF buraya el koymuş ve buraya atamayı yapmış atamayı yaptıktan sonrada tabii burada sorumluluğu üstlenen yönetici kadro halbuki bütün ekibi toparlamış yönetim kurulu toplantılarını yapmış kendileriyle beraber çalışamayacak olanlar ondan sonrada sizin maaşının ücretinin herşeyiniz teminatımız altındadır demiş tabii onlara bordro üzerinden neyse ücretleri onu ödeyecek FA- Tabii ki TE- Şimdi eğer siz bundan önce bordro dışı yani kayıt dışı bir ücret politikası uygulanıyorsa bunu alıyorsanız şimdi tabii onu şimdi onu tabii anlamayacaksınız. Kaldı ki zaten bunu TMSF bunu idare tabii ki ödeyemez. Böyle bir yetkisi yok o zaman onlar aynı şekilde FA- Bizim söylediğimiz gibi bazı yöneticiler açıktan para mı alıyormuş TE- E şimdi o herhalde yani böyle bir rahatsızlık doğurmuş olabilir. Kaldı ki tabii burada benim edindiğim bilgi şu ana kadar işten çıkarılan yazar yok. Burada bir istismar var tıpkı şu ana kadar bir ay oldu hani bir logo koydular kendilerine göre. Böyle bir cumhuriyetin arkasına sığınma gibi burada da bunun istismarını yapıyorlar ve yönetime gelen Adem bey var vesaire böyle bir şey söylemedikleri yapmadıkları gibi yani bizimle beraber yazısını yazmak isteyenler yazısı yazabilir yani burada çalışmaya devam etmek isteyen çalışabilir maaşları ücretleri bizim tarafımızdan ödenecektir. TMSF bu işin taahhüdünü üstlenmiştir dedi. Fakat buna rağmen bazı farklı kanallarda veya gazetelerde bazı istismar haberlerde çıkıyor ama benim şu ana kadar arkadaşlardan edindiğim bilgiler bu istikamettedir. Bu sadece istismardır böyle bir şey yok. FA- Star gazetesinde yine size hükümetinize yönelik sert eleştiri olabilir mi göreceğiz mi? TE- Onu ben artık yöneticilerde ve oradaki yazar çizer haber ne ise onlarda göreceğimiz bir şey şimdi bir gazete veya televizyonda şunu gördüm devletin 5.kuralı gazete içinde devlet gazetesi gibi bir haber. Biz böyle bir anlayışın sahibi değiliz takdir ederiz ki tmsf kısa sürede müşteri bulur bunları satar. Çok dahada isabetli olur çünkü benim bir defa söyle bir ekonomik yaklaşımım var. Devlet bizim dönemimizde artık ticaretten ekonomik faaliyetten tamamen elini eteğini çektim. Yani biz öyle özelleştirmeyi yaparken bir taraftanda böyle kamulaştırma gayreti içersinde değiliz böyle bir adımın hazı içinde değiliz inanıyorum ki tmsf değerini bulduğu anda bunları elinden çıkaracaktır çünkü bunlar ayrıca bir yüktür bu yükü taşıyacak halimiz yok. TER- Bu yıla özelleştirmede de iyi girdik FA- Yani orayı artık devlet gazetesi resmi gazete resmi televizyon diye bakmak mı lazım TE- Biz öyle düşünmüyoruz FA- Ne bileyim size en muhalif Adem Gürses yarın size en muhalif yazarı alıp istismar edebilir mi TE- Diyorum tamamen yetki onların takdiridir. Onların TMSF oraya kimleri atamışsa onlarda gerekli yönetim noktasında yazarıyla çizeriyle onu kuracak FA- Peki şunu diyebilirmiyiz mesela kraldan çok kralcılık yapmalarına gerek yok hükümeti eleştirmek hükümeti eleştirmek normal bir gazetecilik yapmak için ellerini serbest tutsunlar mı kabul eder misiniz bunu? TE- Normal olan neyse onu yapacağız tabii bizim söylediğimiz odur. Bağımsız normal olan neyse onu yapsın. Birileri adına şunu yapsın diye bir gayret içinde değiliz ama enideal olan ve burayı bir ticari bir mantıkla çalıştırsın yürütsünler. Öyle baksınlar olaya. Benim arkamda devlet var oradan nasılsa ödenecek mantığıyla buna yaklaşırlarsa buna üzülürüm. FA- Karlı bir mesafeye getirsinler sata bilir hale gelsin ve biran önce elden çıkarılsın TE- Biran önce elden çıkarılsın karlı bir müessese haline gelsin ve en azından kendi kendine yetsin yani başabaş noktasında olsun. FA- Bağımsız olsun hiç karışmayacaksınız TE- Zaten bize bağımlı değil SÜPERPOLİGON Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:39

İLGİLİ HABERLER