Asayiş
  • 26.9.2018 12:42

İşte Fevzi Türkeri’den 28 Şubat yalanları

28 Şubat davasına ilişkin gerekçeli kararın Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklanmasının ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı korgeneral Fevzi Türkeri, avukatı aracılığıyla yalanlarla dolu savunmasını sundu.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28 Şubat davasına ilişkin gerekçeli kararını açıklamasının ardından gözler, savcının itiraz dilekçesine çevrilirken, mağdur ve sanıklar savunmalarını vermeye devam ediyor. Gerekçeli kararda dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı korgeneral Fevzi Türkeri’nin 1996-1998 yılları arasında Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire Başkanı, 1998-2000 yılları arasında Genelkurmay İstihbarat Başkanı olarak görev yaptığı kaydedildi.

Türkeri, avukatı Aykanat Kaçmaz aracılığı ile verdiği istinaf dilekçesinde, “Suç tarihini 1997 yılı olarak belirleyen mahkemenin müvekkilin 2000 yılına kadar olan görevinin suç tarihi ile ilgili olduğunu açıklamasını anlaşılmaz bulmakla birlikte, müvekkilin 2000 yılına kadar yaptığı görev doğrudur. Ancak hükümetin istifa ettiği tarih 18.06.1997’dir” savunmasında bulundu.

Türkeri, 28 Şubat döneminde yaptıklarını hatırlamadığını belirttiği dilekçesinde, “Üzerinden geçen zaman dikkate alındığında Genelkurmay Karargahında görevli olduğum dönemde katıldığım toplantıları hatırlamıyorum” dedi. Türkeri, sanıkların FETÖ yönlendirmesi ile ifade verdiğini savunarak, “Bazı sanıkların ifadelerinde geçen, tarih ve konu belirterek katıldıklarını belirttikleri toplantılar da, FETÖ savcısı Mustafa Bilgili’nin yönlendirme ve manipülasyonu ile alınmış ifadelerdir” diyerek suçu FETÖ terör örgütüne atmaya çalıştı.

DİĞERLERİ DE SUÇ İŞLEMİŞLER

Türkeri savunmasında Yargı mensuplarına verilen brifingi sunduğunu belirterek, “400’e yakın yüksek yargı mensubu katılmıştır. Brifingi Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın emri ile sadece sunmuştur. Kendisinin emir komuta ilişkisi içinde bu brifingi sunduğu gerekçeli kararda da yer verilmiş bir konudur. TSK içinde ve dışında verilmiş birçok brifing vardır. Ama mahkeme sadece bu iki brifingi sunanların cezalandırılmasına karar vermiştir. Neden diğerlerinin cezalandırılmasına karar vermediğini de açıklamamış, gerekçelendirmemiştir. Brifing sunma eğer suç oluyor ise diğerleri de suç işlemişler” ifadeleri ile diğer sanıklarında cezalandırılmalarını istedi.

RESMİ BELGEDEKİ İMZASINI İNKÂR ETTİ!

Gerekçeli kararda, Sanık Türkeri’nin 17 Haziran 1997 tarihli Genelkurmay Başkanlığı mesaj formunda, Genel Sekreter Tümgeneral Erol Özkasnak’ın parafının, Koordinasyon Dairesi ve Şahıs Bölümünde İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Daire Başkanı Tümgeneral Fevzi Türkeri’nin isminin ve imzasının bulunduğu belirtilirken, sanık Türkeri bu imzayı inkar etti.

Dilekçesinin bu bölümünde Türkeri, “Gerekçeli karardaki bu tespit doğru değil, gerçek dışıdır. Dava dosyasında ıslak imza bulunmayan, müvekkilin imzasına açılmış bir mesaj formu olduğu doğru olmakla birlikte, bu mesaj formunun müvekkil tarafından imzalandığı, hayata geçirildiği ve emir haline geldiğine dair bir araştırma dahi yapılmamıştır. Bu mesaj formu gerçek ve müvekkil tarafından imzalanmış veya parafe edilmiş olsa dahi bir suça vücut vermemesine rağmen cezalandırmada kullanılması en basit şekli ile üzücüdür” ifadelerini kullandı.

Güncellenme Tarihi : 26.9.2018 12:40

İLGİLİ HABERLER