İŞTE KILIÇDAROĞLU'NUN ERDOĞAN'A HATIRLATTIĞI O KONUŞMA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 2002 yılında YSK’nın milletvekiliği adaylığını veto etmesinin ardından yaptığı açıklamayı hatırlatarak yüklendi.
Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylığının reddedilmesi sonrası Erdoğan’ın 20 Eylül 2002’de yaptığı açıklamaya dikkat çekti. Kılıçdaroğlu önceki akşam Habertürk’te soruları yanıtlarken, yaklaşık 9 yıl önce Erdoğan’ın yaptığı bir konuşmayı hatırlattı. Kılıçdaroğlu’nun söz ettiği o açıklamayı Erdoğan, YSK’nın milletvekili adayı olamayacağına ilişkin kararı sonrası yapmıştı. Erdoğan o açıklamasında özetle şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bugün 20 Eylül 2002. Türk demokrasi tarihine geçecek bir gün. Bugün milletin vicdanı ağır bir yara aldı. Ama kimse müteessir olmasın. Bu yara elbet sarılacaktır... Biliyorsunuz, mahkemeler Türk milleti adına karar verir. Öyleyse kararlar millet iradesine uygun olmalı, maşeri vicdanı yaralamamalıdır. Yasal olan ile meşru olanı birbirinden koparan, vatandaşlık hukukunu çiğneyen uygulamalar, Türkiye’nin büyüme ve gelişme iradesini durduramayacaktır...
Ne olursa olsun, bizim demokrasi ve hukuk zeminindeki mücadelemiz sürecektir... Başıma gelen bu haksızlıklardan dolayı devletime küsmem, kızmam ya da kırılmam söz konusu değildir... Aziz milletim bilmelidir ki, bu süreçte ben değil milletimizin iradesi engellenmek isteniyor... Yasaklarla milletin ak bahtını karartmak isteyenler bilsin ki, korkuların ve yasakların hakim olduğu bir Türkiye’de kaybeden ben olmuyorum, tüm Türkiye oluyor... Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da gayretimizin tamamını Türkiye’de güven duygusunun sağlamlaşması, Edirne’den Hakkari’ye ülkenin selameti ve devletimizin dünyadaki itibarı için harcayacağız. Hiçbir zaman milletimize bedel ödetmeyeceğimiz gibi devletimizin de tartışma konusu yapılmasına rıza göstermeyeceğiz. Bu yolda husumete yer yoktur.”
Vekillik yolu nasıl açıldı
Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesi ve tutuklu vekiller ile ilgili yaşanan son tartışmalar, YSK’nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili adaylığını 2002 seçimlerinden önce reddetmesiyle yaşanan süreci yeniden gündeme getirdi. Söz konusu süreç şöyle gelişti:
YSK, 3 Kasım 2002 seçimi öncesinde Ak Parti Genel Başkanı sıfatı taşıyan Başbakan Erdoğan’ın adaylık başvurusunu reddetti. Eski TCK’nın 312. maddesinden hapse mahkum olmasını ve infazı bitmesine rağmen bu hapis cezasının adli sicil kaydının arşivlerde bulunmasını kararına gerekçe gösteren YSK, anayasanın 76, Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesine göre Erdoğan’ın aday olamayacağını kaydetti.
YSK’nın bu kararı nedeniyle seçime giremeyen Erdoğan, milletvekili de olamadı. Bu nedenle, Ak Parti’nin birinci parti olduğu seçim sonunda hükümeti Abdullah Gül kurdu. YSK, bu süreçte, Siirt Doğanköy’deki seçimde usulsüzlük olduğuna karar vererek, buradaki seçimi iptal etti ve yenileme seçimi yapılmasını kararlaştırdı.
CHP desteği
Aynı dönemde dönemin CHP Genel Başkanı Baykal’ın olumlu tavrı sayesinde, anayasanın 76. ve Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesinde değişiklik yapıldı. 26 Aralık 2002 günü 437 oyla kabul edilen düzenlemeye CHP destek vermeseydi, Ak Parti’nin milletvekili sayısı 362’de kaldığı için referanduma gitme riski bulunuyordu. Ancak en az 75 CHP’li vekilin desteğiyle kabul edilen düzenlemeyle anayasa değişikliği yapılmış oldu ve Erdoğan’ın yenilenecek Siirt seçimlerinde aday olmasının önündeki engel kalktı.
Bu değişiklik doğrultusunda Erdoğan ve benzer düşünce suçlarından mahkum olanların adli sicil kaydının arşivden silinmesi imkanı doğdu. YSK, Siirt’teki seçim öncesi adaylık başvurusu yapan Erdoğan’ın başvurusunun anayasaya uygun olduğuna karar verdi. Erdoğan da Siirt’ten milletvekili seçilerek, TBMM’ye girdi.