
İşte yeni anayasada gelinen nokta...
Türkiye'ye yeni bir anayasa kazandırmak için başlatılan çalışmalarda yaklaşık 15 ay geride kaldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmalarına 19 Eylül 2011 yılında hukuk profesörleriyle yaptığı toplantıyla start verdi.
19 Ekim 2011 tarihinde göreve başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Uzlaşma Komisyonu, 4 Mayıs'ta sona eren katılım aşamasında, 19'u TBMM'de biri de İstanbul-da olmak üzere 20 toplantı yaptı. Bu toplantılarda, Komisyonun ve alt komisyonların çalışma usul ve esasları belirlendi. Buna göre çalışmaların 2012 yılı sonuna kadar bitirilmesi hedeflendi ve çalışmaların 4 aşamada tamamlanması planlandı. 1. Aşama;katılım, veri toplama ve değerlendirme, 2. Aşama; ilkelerin belirlenmesi ve metin oluşturma, 3. Aşama; metnin kamuoyuna sunulması ve kamuoyunca tartışılması, 4. Aşama; kamuoyunda beliren görüşlere göre taslağın gözden geçirilerek teklif haline getirilmesi olarak öngörüldü.
Çalışma usul ve esaslarının belirlenmesinin ardından 3 adet alt komisyon kurulmasına karar verildi.
Anayasal kuruluşlar ve siyasi partilerin görüşlerini değerlendiren 1 Numaralı Alt Komisyon, 21 toplantı gerçekleştirdi. Kendi çalışma usulleri ile dinlenecek siyasi parti ve kuruluşların belirlendiği 2 toplantının ardından gerçekleştirilen 19 toplantıda 42 siyasi parti ve üniversiteler ile çeşitli kurumları dinledi.
Meslek örgütleri ile sendikaların görüşlerini değerlendiren 2 Numaralı Alt Komisyon, 15 toplantı yaptı. Kendi çalışma usulleri ile dinlenecek meslek örgütleri ve sendikaların belirlendiği 2 toplantının ardından gerçekleştirdiği 13 toplantıda sırasıyla 39 meslek örgütü ve sendikanın görüşüne başvurdu.
Sivil toplum örgütlerinin görüşlerini değerlendirecek 3 Numaralı Alt Komisyon, 21 toplantı gerçekleştirdi ve kendi çalışma usulleri ile dinlenecek sivil toplum kuruluşlarının belirlendiği 2 toplantının ardından gerçekleştirdiği 19 toplantıda sırasıyla 79 dernek, vakıf ve platformu dinledi.
-Yazışmalar-
Komisyon, yeni anayasa yapım sürecini aktif olarak takip edip gelişmeleri mümkün olduğunca üyeleriyle paylaşmaları, süreçte etkin rol almaları ve görüş ve önerilerini bildirmeleri amacıyla 165 üniversite, 78 il barosu, 60 siyasi parti, 18 belediye birliğine, 17 kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu, 7 yüksek mahkeme, 7 kamu görevlileri sendikaları üst kuruluşu, 6 muhtarlar birliği dernekleri, 4 işçi ve işveren sendikaları üst kuruluşu, RTÜK, Vilayetler Hizmet Birliği ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı ile posta yoluyla yazışma yaptı.
14 bin 538 dernek, 4 binden fazla vakıf, bin 700 yerel ve ulusal radyo ve 197 yerel televizyona ise e-posta yolu ile yazı gönderildi.
-Gelen görüşler-
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na, komisyonun resmi web sitesi üzerindeki görüş bildirme sistemi üzerinden, yeni anayasa konusunda 66 bin 15 kişi tarafından görüş bildirildi. Ayrıca komisyonun e-posta adresine ise bin 872 kişi veya kuruluş tarafından görüş gönderildi. E-posta yoluyla gelen görüşlerin 221'i vakıf, dernek, platform gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ait.
Posta yoluyla Komisyon'a bin 50 kişi veya kuruluştan görüş intikal etti. Bu görüşler yaklaşık 18 bin 350 sayfayı buldu. Posta yoluyla gelen görüşlerin 211'i vakıf, dernek, platform gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ait.
Ayrıca bugüne kadar alt komisyonlara 160 kuruluş tarafından sözlü olarak beyan edilen görüşler yaklaşık 2100 sayfa tuttu.
-Ziyaretler-
Anayasa Uzlaşma Komisyonu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında; Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), HAK-İŞ Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye KAMU-SEN, Memur Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) gibi çatı kuruluşları ziyaret etti.
Yine Anayasa Platformu tarafından; Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir, Antalya, Samsun, Bursa, Trabzon, Gaziantep, Erzurum ve İstanbul-da gerçekleştirilen ''Türkiye Konuşuyor'' etkinliklerine katıldı.
Yeni anayasa çalışmalarında daha sonra 2. Aşama olan ilkelerin belirlenmesi ve metin oluşturmaya geçildi. Bu kapsamda 2 yazım komisyonu oluşturuldu. Yazım komisyonlarında oluşturulan metinlere son noktayı Anayasa Uzlaşma Komisyonu koydu.
31 maddede mutabakat
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda 16'sında partilerin notları olmak üzere toplam 31 maddede mutabakat sağlandı.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun raporuna göre, mutabakat sağlanan maddeler şöyle:
-İnsan Onur ve Haysiyeti: İnsan onur ve haysiyeti dokunulmaz ve insan haklarının ve anayasal düzenin temelidir. Devlet, insan onur ve haysiyetiyle insanın maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına saygı duyar, bu değerleri korur ve bunların önündeki tüm engelleri kaldırır.
-Temel Hak ve Hürriyetlerin (özgürlüklerin) Niteliği ve Bütünlüğü: Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere/özgürlüklere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler/özgürlükler bir bütün olacak ve birbirini tamamlar.
-Hayat (yaşam) Hakkı: Herkes hayat (yaşama) hakkına sahiptir. Meşru müdafaa ve suçla mücadele esnasında kanunun cevaz verdiği durumlarda, hayat (yaşam) hakkını ortadan kaldıracak ya da tehlikeye düşürecek ölçüde güç kullanımının kesinlikle zorunlu olması hali istisnadır.
-İnsanın Maddi ve Manevi Varlığı, Bütünlüğü ve Korunması: Herkes, maddi ve manevi varlığını koruma, geliştirme ve buna saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ya da kişinin aydınlatılarak rızası alınmak şartıyla (koşuluyla), kanunda açıkça belirtilen haller dışında, bilimsel ve tıbbi deneyler dâhil, vücut bütünlüğüne dokunulamaz. İnsan bedeni (vücut bütünlüğü), organları (ve uzuvları) (doku), onur (şeref) ve haysiyetine aykırı bir şekilde metalaştırılamaz.
-İşkence, İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Muamele Yasağı: İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasaktır. Hürriyetlerin (özgürlüklerin) kısıtlanması ve cezaların infazı halleri dahil olmak üzere hiç kimseye insan onur (şeref) ve haysiyetiyle bağdaşmayan bir ceza verilemez ve muamele yapılamaz.
-Zorla Çalıştırma ve Angarya Yasağı: Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. İnsan ticareti ve angarya yasaktır.
-Kişi özgürlüğü güvenliği-
-Kişi Hürriyeti (özgürlüğü) ve Güvenliği: Herkes kişi hürriyeti (özgürlüğü) ve güvenliğine sahiptir. Kişi hürriyetinden mahrum bırakılacak durumlar ise şöyle sıralandı:
-Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi,
-Mahkemelerce verilmiş yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi,
-Kişinin kendisinin veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin (özgürlüklerinin) korunması amacıyla verilmiş mahkeme kararının veya kanunda öngörülen idari tedbirlerin yerine getirilmesi,
-Usulüne aykırı şekilde ülkeye giren veya hakkında sınır dışı etme ya da iade kararı verilen kişinin yakalanması, gözaltına alınması veya tutuklanması,
-Yakalama ve tutuklama hakim kararı ile olur. Tutuklama kararı, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan kişilerin, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek amacıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde verilebilir. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı veya isnat edilen suçun ağırlığı tek başına tutuklama nedeni sayılamaz. Tutuklama nedenlerinin varlığı somut olgulara (müşahhas hadise) dayandırılarak gerekçeli olarak belirtilmedikçe ve adli kontrol önlemlerinin yetersizliği açıklanmadıkça tutuklamanın devamı kararı verilemez. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, suçluluğu hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan kişilerle ilgili olarak yapılabilir.
-Yakalanan veya tutuklanan kişiye, yakalama veya tutuklama sebepleri ile hakkındaki iddialar ve kanunen kendisine tanınan haklar her halde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal; toplu suçlarda ise en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. Kişi gözaltına alınır alınmaz derhal müdafii ile görüştürülür. Soruşturma evresinde müdafiin dosyayı inceleme yetkisi savunma hakkını ortadan kaldıracak biçimde sınırlanamaz. Müdafii olmayan kişiye baro tarafından bir müdafii görevlendirilir. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı yakınlarına derhal bildirilir.
-Yakalanan veya gözaltına alınan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, en geç yirmi dört saat; toplu olarak işlenen suçlarda ise en çok doksan altı saat içinde hâkim önüne çıkarılır. Hiç kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılamaz.
-Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma, ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasına veya hükmün infazını sağlamak için bir güvenceye veya başka yükümlülüklerin yerine getirilmesine bağlanabilir.
-Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Yargı mercii kararını vermeden önce hürriyeti kısıtlanan kişiyi dinler. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki tutukluluğa ilişkin azami süreler kanunla belirlenir. Tutuklama hiçbir surette cezalandırma şekline dönüştürülemez.
-Özel hayatın gizliliği-
-Özel Hayatın (yaşamın) ve Aile Hayatının (yaşamının) Gizliliği ve Korunması: Özel hayatın (yaşamın) ve aile hayatının (yaşamının) gizliliğine dokunulamayacak. Herkes, özel hayatına (yaşamına) ve aile hayatına (yaşamına) saygı gösterilmesi ve korunması hakkına sahiptir. Milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın, genel ahlakın (BDP ve CHP Önerisi: bu kavram metinde yer almasın) veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya kuvvetli şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin üstü, özel kağıtları ve hiçbir eşyası aranamayacak, bunlara el konulamayacak. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulacak. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde el koyma kararı kendiliğinden kalkar.
BDP milli güvenliğin ve kamu düzeninin metinden çıkartılmasını, CHP ise yetkili merciin yerine cumhuriyet savcısı ibaresinin konulmasını istiyor.
-Kişisel Bilgi ve Verilerin Korunması: Kişisel bilgi ve verilerin gizliliği esas olacak. Herkes, kişisel bilgi ve verilerinin korunması hakkına sahip bulunacak. Bu hak; kişisel bilgi ve verileri konusunda bilgilendirilme, bunlara erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsayacak. Kişisel bilgi ve veriler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak, ayrımcılığa yol açmayacak şekilde toplanabilecek, işlenebilecek ve kullanılabilecek. Kişisel bilgi ve veriler otomatik olarak toplanamayacak veya işlenemeyecek. Kişisel bilgi ve verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller, bu hakkın etkili olarak kullanılmasını sağlayacak şekilde kanunla düzenlenecek.
-Konut dokunulmazlığı-
-Konut Dokunulmazlığı: Hiç kimsenin konutuna ve kamuya açık olmayan özel işyerine dokunulamayacak. Herkes, konutuna ve işyerine yönelik hukuk dışı müdahale ve saldırılara karşı korunma hakkına sahip olacak. Millî güvenliğin, kamu düzeninin, (BDP: bu iki kavram metinde yer almasın. CHP: kamu düzeni kavramı metinde yer almasın) genel sağlığın, genel ahlakın(BDP ve CHP: bu kavram metinde yer almasın) veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya kuvvetli şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin (CHP ve BDP: cumhuriyet savcısının) yazılı emri bulunmadıkça, kimsenin konutuna girilemez. Konutunda arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar, aksi halde, el koyma kararı kendiliğinden kalkar. İdari kolluğun genel sağlığın korunmasına ilişkin yetkileri saklı kalmak kaydıyla, kimsenin konutunda ve kamuya açık olmayan özel işyerlerinde önleme araması yapılamayacak.
Bu maddede BDP'nin itirazı bulunuyor.
-Haberleşme hürriyeti-
-Haberleşme Hürriyeti (özgürlüğü): Herkes haberleşme hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir. Haberleşmenin (haberleşmede kullanılan gönderilerin) gizliliği ve dokunulmazlığı esastır. Milli güvenliğin, kamu düzeninin (BDP: bu iki kavram metinde yer almasın) genel ahlakın (BDP ve CHP: bu kavram metinde yer almasın) veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya kuvvetli şüphenin varlığı halinde suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; ayrıca bu sebeplere ve adli soruşturma gereklerine bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin (CHP ve BDP: cumhuriyet savcısının) yazılı emri bulunmadıkça haberleşme engellenemez ve haberleşmenin gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, müdahaleyi izleyen en geç kırk sekiz saat içinde kararını verir; aksi halde karar kendiliğinden ortadan kalkar. İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir. (CHP ve BDP: Haberleşmenin denetiminin zorunlu olduğu kurum ve kuruluşlarda uygulanacak usul ve esaslar kanunla düzenlenir)
-Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti (özgürlüğü): Herkes yerleşme ve seyahat hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir. Yerleşme hürriyeti,sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek, çevreyi ve kültürel varlıkları korumak; seyahat hürriyeti ise genel sağlığın korunması (suç işlenmesini önlemek, kamu düzeni) ve suç soruşturması veya kovuşturması sebepleri ile sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından mahrum bırakılamaz. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.
-Bilim ve sanat hürriyeti-
-Bilim ve Sanat Hürriyeti (özgürlüğü): Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, icra etme, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hak ve hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir. Devlet, bu hak ve hürriyetin (özgürlüğün) önündeki engelleri kaldırmak ve etkili biçimde kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.
-Mülkiyet ve Miras Hakkı: Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Miras hakkı, kamu yararı; mülkiyet hakkı ise kamu yararı ve yabancılar için milli güvenlik sebebiyle sınırlanabilir. (CHP ve BDP: Doğal, kültürel ve tarihsel ortak zenginlik ve mal varlığı üzerinde bu varlık ve değerlerin özgünlüklerini yitirmelerinde ve başkalarının kültürel amaçlarla yararlanmasına engel olabilecek şekilde mülkiyet hakkı talep edilemez. BDP: Su, hava, gen, tohum ve doğanın diğer unsurları gibi diğer doğal varlıklar bütün canlılara aittir, mülkiyete tabi olamaz. Kendileri veya genetik bilgileri patentlenemez)
-Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti (özgürlüğü): Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal devlet ilkesine uygun yürümesini, güvenlik ve istikrar içinde çalışmasını sağlayacak, tekeller oluşmasını engelleyecek tedbirleri alır. Her türden teşebbüslerin, doğal kaynakların tüketilmesi, çevre kirliliği, çalışanların iş güvenliği ve iş sağlığı açısından gerekli önlemleri almalarını sağlamak ve denetlemek devletin yükümlüğündedir.
-Dernek kurma hürriyeti-
-Dernek Kurma Hürriyeti (Özgürlüğü): Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma, derneğe üye olma ve üyelikten ayrılma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya veya dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernekler, kanunun öngördüğü zorunlu hallerde hakim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla yetkili kılınan merci, dernek faaliyetini men edebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
AK Parti ve MHP'nin ''genel ahlak ve milli güvenlik'' ifadelerinin metne konulması önerisine BDP itiraz ediyor.
-Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme-
-Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı: Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme ve bunlara katılma hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı (AK Parti ve MHP: milli güvenliğin), kamu düzeninin (BDP: itirazı var), genel sağlığın, (AK Parti ve MHP: genel ahlâkın), başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi (BDP: itiraz var) amaçlarıyla sınırlanabilir.
-Hak Arama Hürriyeti (özgürlüğü) ve Adil Yargılanma Hakkı: Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle hakkını arama, yargıya erişme ve yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir. Kanun yollarına ve alternatif uyuşmazlık çözümlerine ilişkin düzenlemeler yargıya erişim hakkına aykırı sayılamaz.
Herkes, yetkili, bağımsız ve tarafsız mahkeme önünde, makul bir süre içinde adil yargılanma hakkına sahiptir.(CHP ve BDP: Ancak yargıya erişmeyi etkisiz hale getiren veya güçleştiren mali ve idari kayıtlar konulamaz.)
Davalar aleni olarak görülür. Ancak, davalar, milli güvenliğin, kamu düzeninin (BDP: kamu düzeni kavramına itiraz ediyor) genel ahlakın, küçüklerin korunmasının veya davaya taraf olanların özel hayatlarının, hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olan durumlarda kısmen ya da tamamen kapalı olarak yapılabilir.
Kendisine suç isnad edilen herkes yöneltilen suçlamaların niteliği ve sebepleri hakkında en kısa zamanda, (AK Parti ve CHP: anladığı bir dilde) (BDP: tercih ettiği dilde) ve ayrıntılı olarak haberdar edilme; savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve suçlamayla ilgili belgelerin tamamına ulaşma da dahil olmak üzere her türlü olanağa sahip olma; davada hazır bulunma; kendisini bizzat ya da bir müdafi aracılığıyla savunma;iddia ve savunmanın eşitliği ilkesi çerçevesinde tanık gösterme ve tanıkları sorguya çekme; mahkeme dilini anlayamadığı ya da konuşamadığı durumlarda bir çevirmenden yararlanma hakkına sahiptir.(MHP bu fıkranın metinde yer almamasını öneriyor.)
Hiç kimse tabii hakiminden başka bir merci önüne çıkarılamaz. Bir kimseyi tabii hakiminden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez. Mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Çocukların yargılanması kanunla düzenlenecek özel hükümlere tabidir.
-Suç ve cezalara dair esaslar-
-Suç ve Cezalara Dair Esaslar: Suçlar, cezalar ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiili işlemesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimseye aynı suçtan dolayı birden fazla ceza verilemez. Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
BDP suç ve cezalara ilişkin 5 maddenin eklenmesi yönünde öneride bulundu.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. (BDP son cümlenin metinden çıkarılmasını önerdi)
Vatandaş, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri dışında, işlediği iddia edilen bir suç sebebiyle geri verilemez.
Hiç kimse uluslararası hukuktan doğan yükümlülükler dışında siyasi suçlar nedeniyle geri verilemez.
Mutabakata varılan maddeler
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda mutabakata varılan maddeler arasında, düşünce ve ifade hürriyeti, basın hürriyeti, başvuru ve bilgi edinme hakkı gibi düzenlemeler bulunuyor.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun raporuna göre, mutabakat sağlanan maddeler şöyle:
-Düşünce ve İfade Hürriyeti (özgürlüğü): Herkes düşünce, kanaat ve ifade hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Herkes, düşünce ve kanaatlerini (BDP: tercih ettiği dilde) söz, yazı, resim veya başka yollarla, tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir. Bu hürriyet, resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir alma ya da verme serbestliğini de kapsar.
İfade Hürriyetinin Kullanılması:(CHP ve MHP: milli güvenliğin) kamu düzeninin, genel ahlakın,(CHP ve BDP kamu düzeni ve genel ahlak ifadelerine itiraz ediyor) başkalarının haklarının korunması ile şiddetin teşviki veya övülmesinin, kişiler arasında kin ve nefret duygularının oluşturulmasının önlenmesi sebepleriyle sınırlanabilir.
-Basın Özgürlüğü-
-Basın Hürriyeti (Özgürlüğü): Basın hürdür (özgürdür) ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır, hiçbir şekilde sansür edilemez.
Süreli veya süresiz yayın yapmak ve bu amaçla basımevi kurmak, önceden izin alma ve mali teminat yatırma gibi basın hürriyetini (özgürlüğünü) engelleyen şartlara bağlanamaz.
Devlet basın ve haber alma hürriyetinin (özgürlüğünün) kullanılmasını, kamuoyunun serbestçe oluşmasını ve medyada çoğulculuğu sağlayacak tedbirleri alır.
Radyo ve televizyon istasyonu ve haber ajansları kurmak ve işletmek (BDP: tercih ettiği dilde yayın yapmak) serbesttir. Radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınlar izin sistemine bağlanabilir.
Basın hürriyetinin (özgürlüğünün) kullanılması;(CHP ve MHP: milli güvenliğin) (AK Parti ve MHP: kamu düzeninin, genel ahlakın) başkalarının haklarının korunması ile şiddetin teşviki veya övülmesinin, kişiler arasında kin ve nefret duygularının oluşturulmasının önlenmesi sebepleriyle sınırlanabilir.
Kanunla belirtilecek sınırlar içinde, yargılamanın amacına uygun olarak yapılabilmesi için, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, yayım yasağı konulamaz.
-Yayınların toplanması-
Süreli ve Süresiz Yayınların Toplatılması: Beşinci fıkrada sayılan sınırlama sebeplerinden birinin varlığı halinde (CHP: şiddet ya da nefretin teşviki, insan haklarına dayalı, demokratik ve laik anayasal düzene açık saldırı veya çocukların cinsel istismarının önlenmesine yönelik olarak kanunun açıkça gösterdiği suçlarda) ancak hakim kararıyla yapılır. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin (CHP ve BDP: Cumhuriyet savcısının) kararıyla toplatılır. Bu karar, alınmasından itibaren en geç yirmi dört saat içinde yetkili hakime sunulur. Hakim bu kararı, alınmasından itibaren en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa toplatma kararı kendiliğinden kalkar.
Yayınların dağıtımı ancak hakim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunun yetkili kıldığı merciin kararıyla önlenebilir. Bu karar, alınmasından itibaren en geç yirmi dört saat içinde yetkili hakime sunulur. Hakim bu kararı, alınmasından itibaren en geç kırk sekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı kendiliğinden kalkar.
Süreli veya süresiz yayınlara el koyma, özel hayatı açıkça ihlal eden ya da suç delili olarak gösterilen yayınlar dışında yasaktır.
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçlarına suç aleti olduğu gerekçesiyle el konulamaz ve bunlar müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
Kişiler ve siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve yayım araçlarından eşitlik ve adalet ilkelerine uygun olarak yararlanma hakkına sahiptir. Bunun şartları ve usulleri haber veya fikir alma hakkı ve kamuoyunun serbestçe oluşumu esas alınarak kanunla düzenlenir.
Gazetecilik mesleği ile ilgili düzenlemeler, sendikal hak ve özgürlüklerin serbestçe kullanılması, basın özgürlüğünün etkili biçimde gerçekleşmesi ve kamuoyunun serbestçe oluşumu esas alınarak kanunda gösterilir.
-Düzeltme ve cevap hakkı-
-Düzeltme ve Cevap Hakkı: Şeref ve haysiyetlerine dokunulan veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılan herkes düzeltme ve cevap hakkına sahiptir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim, ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç kırk sekiz saat içerisinde karar verir.
-Kamu Hizmetine Girme Hakkı : Her vatandaş (MHP: Türk vatandaşı) kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım yapılamaz; görevin gerektirdiği nitelikler saklı kalmak kaydıyla cinsiyetler arası eşitlik ilkesi gözetilir.
-Başvuru ve bilgi edinme hakkı-
-Başvuru ve Bilgi Edinme Hakkı: Herkes kendisiyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bireysel ya da topluca başvuruda bulunma hakkına sahiptir. Başvurulara yetkili makamlar gecikmeksizin cevap verir.
Herkes kendisiyle veya kamu ile ilgili eylem ve işlemler hakkında bilgi edinme hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanımına ilişkin usul ve esaslar eşitlik, tarafsızlık ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak kanunla düzenlenir.
Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin başvuracağı kanun yollarını, mercilerini ve sürelerini belirtir.
Yabancıların bilgi edinme hakkından yararlanması karşılıklılık esasına göre kanunla düzenlenir.
-Yabancıların Durumu: Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir. İltica hakkı, Türkiye'nin uluslararası antlaşmalardan doğan yükümlülükleri dikkate alınarak kanunla düzenlenir. Ölüm cezasına veya insan onuruyla bağdaşmayan bir muamele ya da cezaya maruz kalma ihtimali kuvvetli olan kişiler iade edilemez.
-Hürriyet esas, sınırlama istisna-
-Temel Hak ve Hürriyetlerin (Özgürlüklerin) Sınırlanması: Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılır.
Temel hak ve hürriyetler, sadece Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, öngörülen amaca, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz; temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz.
-Sağlık Hakkı: Herkes sağlık hakkına sahiptir. Hiç kimse temel sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılamaz. Hasta hakları dahil sağlık hakkının esasları, yaşam hakkı ile sağlığın korunması da gözetilerek, kanunla düzenlenir. Her kadın üreme sağlığı ve doğurganlık hakları konusunda ücretsiz hizmet alma hakkına sahiptir. Devlet sağlık hakkının gerçekleşmesi için gerekli her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Devlet, sağlık alanındaki görevini, kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kuruluşlardan yararlanmak suretiyle etkili bir sağlık hizmeti ağı kurarak, onları denetleyerek yerine getirir.
-Sosyal Güvenlik Hakkı: Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Hiç kimse sosyal güvenlik sistemiyle bağlantısı olmaksızın çalıştırılamaz. Devlet, sosyal güvenlik hakkının kullanılmasını sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve buna uygun sosyal güvenlik sistemini kurar. Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimlerinin, malûl ve gazilerin, engellilerin, yaşlıların, korunmaya muhtaç çocuklar gibi toplumsal anlamda güçsüz kesimlerin sosyal güvenlik hakkından yararlanmaları için gerekli özel önlemleri alır.
-Çevre hakkı-
-Çevre Hakkı: Herkes çevre hakkına sahiptir. Bu hak, insani gelişimi mümkün kılan,sağlıklı, (BDP: ekolojik açıdan) dengeli bir çevrede yaşama, çevrenin etkili biçimde korunmasını isteme haklarını da kapsar. Gelecek kuşaklara yönelik sorumlulukları da gözeterek çevreyi geliştirmek, çevre değerlerini korumak, çevre kirliliğini önlemek, çevre kalitesini yükseltmek ve gıdaların doğallığını sağlamak herkesin ve devletin görevidir.
Çevre hakkının yaptırımlar dahil bütün esasları (CHP ve BDP: doğayı ve çevreyi olumsuz biçimde etkileyebilecek olan tüm plan ve uygulamalarda halkın karar mekanizmalarına katılma hakkının usul ve esasları) kanunla düzenlenir. Devlet doğal hayatı ve hayvanları korur. Hayvanlara yönelik eziyet ve kötü muamele yapılmaması amacıyla gerekli tedbirleri alır.
-Konut ve Barınma Hakkı: Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir. Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli tedbirleri alır.
-Adil ücret hakkı-
-Çalışma, İş Güvenliği ve Adil Ücret Hakkı: Herkes, çalışma, iş güvenliği, insan onur ve haysiyetine uygun bir hayat sürmesini sağlayacak ölçüde adil ücret hakkına sahiptir. Hiç kimse, yaşına ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz. Devlet, çalışanların işlerine uygun adil bir ücret elde etmelerini, sosyal yardımlardan yararlanmalarını, hayat seviyelerinin yükseltilmesini, istihdamın artırılmasını, çalışanların ve işsizlerin korunmasını, çalışmanın desteklenmesini, işsizliğin önlenmesine elverişli ekonomik bir ortam yaratılmasını, iş güvenliğini ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Çalışan kadın ve erkekler için eşit işe eşit ücret ilkesi esastır. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları göz önünde bulundurulur, asgari ücretten vergi alınmaz. Çalışanlar dinlenme, yıllık izin, hafta ve bayram tatili hakları ile iş koşullarının ve çalışma ortamlarının düzenlenmesi ve iyileştirilmesi sürecine katılma hakkına sahiptir. (CHP-BDP: Devlet, istihdam konusunda cinsiyet farkı gözetmeksizin fırsat eşitliği ve eşit muamele görme hakkını güvence altına alarak, kadınların çalışma hayatına katılmasının önündeki engelleri ve çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri kaldırmakla yükümlüdür.)
Hamileler, yeni doğum yapmış kadınlar ile küçükler, bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar. Bu tür koruyucu kanunlar, kadınlar ve engellilerin ekonomik ve toplumsal hayata katılımını zorlaştırıcı ya da geciktirici hükümler içeremezler. İşveren iş kazası ve meslek hastalıklarından doğan tazminatlar için primi kendisi tarafından ödenen sorumluluk sigortasını yaptırmak zorundadır. Bu sigortanın usul ve esasları kanunla düzenlenir. Devlet, işverenlerin çocuk bakım hizmetleri sağlamasını teşvik eder.
Yarım kalan 3 madde
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, görüşmeleri yarım kalan 3 madde, ''Din, vicdan ve inanç hürriyeti'' ile ''siyasi parti hürriyeti'' başlıklı maddeleri düzenliyor.
Üst komisyonda ''Din, vicdan ve inanç hürriyeti'' ile ''siyasi parti hürriyeti'' görüşmeleri yarım kaldı. Partiler, ''Herkes din, vicdan ve inanç hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir. Bu hürriyet, inanma, inanmama ve inancını değiştirme hürriyetini de içerir'' maddesinde uzlaştı. Ancak bu hakkın kapsamı konusunda mutabakata varılamadı.
MHP, bu hürriyetin; tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı olarak ibadet, uygulama, tören yapma, dinini açıklama, yaşama, öğrenme ve çocuklarına öğretme hürriyetlerini de kapsamasını öneriyor.
CHP ise öğretimin eğitimi kapsamadığını; öğretimin aile tarafından çocuğa dini öğretmeyi içerdiğini ve kamu kurumlarında eğitimi kapsamaması gerektiğini savunuyor.
CHP ve BDP, anayasada, ''devlet, işlem ve eylemlerinde bütün din ve inançlara karşı tarafsızdır; din, inanç ve kanaatlerin çeşitliliğine dayalı toplumsal çoğulculuğa saygı gösterir'' hükmünün olmasını istiyor.
MHP ise din ve ahlak eğitim ve öğretiminin devletin gözetim ve denetiminde yapılmasını öneriyor.
AK Parti ve MHP, din kültürü ve ahlak öğretiminin, ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer almasını istiyor.
CHP de din ve din kültürü eğitim ve öğretiminin devletin gözetimi ve denetimi altında yapılmasını öneriyor ancak CHP bu konunun eğitim ve öğrenim özgürlüğü ve hakkının düzenlendiği maddede seçmeli din kültürü ve ahlak bilgisi dersi esas olmak üzere yer alması gerektiği görüşünü savunuyor.
BDP, ibadet, dini ayin ve törenlerin, ancak başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla sınırlandırılmasını öneriyor. MHP ise ''İbadet ve dini törenlerin kamu düzeni, genel ahlak, genel sağlık, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarıyla sınırlanabilir'' hükmünü öneriyor.
CHP, ''Din, vicdan ve ibadet özgürlüğü, devletin sosyal, ekonomik, siyasal veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasal veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla kullanamaz. Kimse dini veya dini duyguları ya da dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz. Bu fıkraya ilişkin yaptırımlar kanunla düzenlenir'' hükmünün anayasada yer almasını talep ediyor.
MHP'nin bu konudaki önerisi ise ''Din, vicdan, inanç ve ibadet hürriyeti, anayasal düzeni dini kurallara dayandırmaya yönelik eylemler biçiminde kullanılamaz'' yönünde.
BDP, ''Dini hizmetlerin sağlanması için kamu kaynaklarının kullanımında devlet adil bir dağılımı sağlamakla yükümlüdür ve elverişsiz konuda olan farklı inanç grupları lehine pozitif ayrımcılık hükümleri uygulanır'' önerisi getiriyor.
-Seçme ve seçilme-
Partiler, '' Seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı'' başlıklı maddenin bazı fıkralarında anlaştı. Komisyonda temsil edilen 4 parti de 18 yaşını dolduran her vatandaşın seçme ve halkoylamasına katılma hakkına sahip olmasında mutabakata vardı. Ancak MHP, ''her vatandaş'' yerine ''Türk vatandaşı'' ibaresinin konulmasını istiyor.
Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askerî öğrenciler oy kullanamayacak.
Seçim kanunları, yönetimde istikrar ilkesini gözetecek; ancak hiçbir durumda temsilde adalet ilkesini zedelemeyecek biçimde düzenlenecek.
Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacak.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzluklar, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulu'nun olacak. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararları aleyhine başka bir merciye başvurulamayacak.
-Siyasi parti hürriyeti-
Siyasi parti hürriyeti başlıklı maddede de partilerin farklı görüşleri var. ''Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır'' ve ''Seçme hakkına sahip olan vatandaşlar, önceden izin almaksızın, siyasi parti kurma, partilere üye olma ve üyelikten ayrılma haklarına sahiptir'' hükmüne 4 parti de katılıyor. Ancak MHP, vatandaş yerine ''Türk vatandaşı'' ibaresinin kullanılmasını istiyor.
MHP, hakimler ve savcılar, Sayıştay başkan ve üyeleri, Silahlı Kuvvetler ve güvenlik güçleri, Milli İstihbarat Teşkilatı mensupları, mülki idare amirleri hariç memur ve diğer kamu görevlilerinin siyasi partilere üye olabilmesini savunuyor. BDP ise memurların ve kamu görevlilerinin siyasi partilere üye olma yasağına itiraz ediyor.
CHP ve BDP, devletin, son milletvekili genel seçimlerinde geçerli oyların en az yüzde 3'ü oranında oy alan siyasal partilere, bunlar arasında seçimlerde fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapmasını istiyor.
AK Parti ve MHP ise devletin, siyasi partilere hakkaniyete uygun bir şekilde mali yardım yapmasını öneriyor.
AK Parti, partilerin uyacağı esasların ayrı bir fıkra olarak yer almaması gerektiğini savunuyor.
CHP, ''Siyasal partilerin tüzükleri, programları ve eylemleri, insan haklarına ve hukuk devleti esaslarına dayalı çoğulcu demokrasi ile laik Cumhuriyet ilkelerine ve devletin bütünlüğüne aykırı olamaz; şiddeti, ırkçılığı ve suç işlenmesini destekleyemez veya teşvik edemez''; MHP; ''Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, hukuk devleti ilkelerine ve Cumhuriyetin niteliklerine aykırı olamaz; terör, şiddet ve toplumsal nefreti teşvik edemez''; BDP ''Siyasi partiler, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik anayasal düzeni yıkmayı amaç edinemezler; savaş kışkırtıcılığı, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık veya kin ve nefret savunuculuğu yapamazlar.'' hükümlerinin yeni anayasada yer almasını talep ediyor.
BDP ayrıca yüzde 40'lık cinsiyet kotası getirilmesini savunuyor.
Görüşülen maddeler
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesindeki yazım komisyonlarında görüşülen ancak üst komisyona gelmeyen 37, mutabakat sağlanan 8, şerhli olan 27 madde bulunuyor.
Eşitlik, Çocuk Hakları, Vatandaşlık, Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması, Sendika Hakkı, Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı , Devletin Sosyal ve Ekonomik Görevlerinin Sınırı, Makul ve İnsanca Hayat (Yaşam) Sürdürme Hakkı, Vatan Hizmeti, Bilim ve Sanat Hürriyeti (özgürlüğü), Vergi Yükümlülüğü, Dernek Kurma Hürriyeti (Özgürlüğü), Çalışma, İş Güvenliği ve Adil Ücret Hakkı, Ailenin Korunması, Kıyıların Korunması ve Kıyılardan Yararlanma, Tarih, Kültür ve Tabiat Varlık ve Değerlerinin Korunması, Doğal Servetlerin ve Kaynakların Aranması ve İşletilmesi, Özel Olarak Korunması Gereken Kesimlerin Hakları, Çevre Hakkı, Makul ve İnsanca Hayat (Yaşam) Sürdürme Hakkı, Kamulaştırma, Kamulaştırma, Devletleştirme ve Özelleştirme, Tüketicinin Korunması, Yabancı Ülkelerde Yaşayan Vatandaşlar, Sporda Tahkim, Tarım, Hayvancılık ve Bu Üretim Dallarında Çalışanların Korunması, Milletvekili Seçilme Yeterliliği, Milletvekilliği ile Bağdaşmayan İşler, Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı, Milletvekilliğinin Düşmesi, Toplanma ve Tatil, Başkanlık Divanı, Toplantı ve Karar Yeter Sayısı, Görüşmelerin Açıklığı ve Yayınlanması, TBMM'nin Görev ve Yetkileri, Kanunların Teklif Edilmesi ve Görüşülmesi, Kanunların Cumhurbaşkanınca (AK Parti: Başkanca) Yayımlanması, Milletlerarası (Uluslararası) Anlaşmaları Uygun Bulma, Türkiye Büyük Millet Meclisi Seçimlerinin Ertelenmesi ve Ara Seçimler, Seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları, Meclis Araştırması, Gensoru, Meclis Soruşturması, Rapor İsteme, Seçimlerin Genel Yönetim ve Denetimi, Cumhurbaşkanının Nitelikleri ve Tarafsızlığı, Cumhurbaşkanının (AK Parti: Başkanın) Seçimi maddeleri yazım komisyonunda ele alındı.
Bu madde başlıkları, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda görüşülmeyi bekliyor.
-Vatandaşlık-
AK Parti'nin önerisine göre, devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı sayılacak. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ana veya babanın çocuğu doğumla vatandaşlık kazanacak. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılacak ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilecek. Hiç kimse vatandaşlıktan çıkarılamayacak.
CHP önerisine göre ise Türk vatandaşlığı, dil, din, ırk, cinsiyet, etnik köken, siyasi düşünce, felsefi inanç, mezhep ve benzeri sebeplere bağlı olmaksızın herkesin eşitlik temelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması anlamına gelecek. Vatana bağlılık ile bağdaşmayan eylemlerin mutlak biçimde zorunlu kıldığı haklı nedenler bulunmadıkça kimse vatandaşlıktan çıkarılamayacak.
MHP'nin önerisinde ''Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür'' hükmü bulunuyor. Türk vatandaşı babanın veya Türk vatandaşı ananın çocuğu Türk vatandaşı olacak. Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılacak ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilecek. Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamayacak. Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere karşı yargı yolu kapatılamayacak.
BDP önerisine göre, Türkiye vatandaşlığının kazanılmasında, kullanılmasında ve kaybedilmesinde, dil, din, ırk, etnik köken, kültür, cinsiyet, cinsel yönelim ve benzeri farklılıklar gözetilemeyecek. Vatandaşlığa ilişkin esaslar kanunla düzenlenecek. Hiç kimse kendi isteği dışında vatandaşlıktan çıkartılamayacak.
-Vatan Hizmeti-
Vatan hizmeti konusunda AK Parti, CHP ve MHP'nin önerileri ortak. Buna göre, vatan hizmeti, her vatandaşın hakkı ve ödevi olacak. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetler'de veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı kanunla düzenlenecek. BDP ise vicdani ret hakkına yer verilmemesi halinde bu maddenin anayasada yer almaması gerektiğini düşünüyor.
AK Parti ve MHP, BDP'nin ''Barış Hakkı ve Hakikat Hakkı'' ile CHP'nin ''Barış İçinde ve Silahsızlanmış Bir Toplumda Yaşama Hakkı'' önerilerinin anayasada yer almamasını istiyor.
BDP, anayasada vicdani red hakkının getirilmesini öneriyor. Buna göre, kimse vicdani kanaatlerine aykırı olarak askerlik hizmetini yerine getirmeye veya silah altına alınmaya zorlanamayacak. Vicdani sebeplerle askerlik hizmetini reddedenler için alternatif kamu hizmetleri öneriliyor.
-Evlilik ve Aile Kurma-
Anayasa Uzlaşma Komisyonu, partilerin Evlilik ve Aile Kurma Hakkına İlişkin Önerileri üzerinde de mesai yapacak.
AK Parti, MHP ve BDP'nin önerileri arasında ''devletin çocuklar ve kadınların aile içi şiddete karşı korunması, kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmelerinin önlenmesi'' konusu da yer alıyor.
BDP ayrıca anayasada Kadın Hakları ile Kültürel Kimlik Hakkı başlığıyla yeni bir düzenlemenin yapılmasını istiyor.
-Milletvekili seçilme yaşı-
Milletvekili seçilme yeterliliği konusunda partilerin değişik önerileri bulunuyor. Buna göre, AK Parti ve BDP 18, CHP 21, MHP ise 25 yaş önerisi getirdi. İlköğretim mezunu olmayanlar ve Türkçe okuma yazma bilmeyenler milletvekili olamayacak. BDP, ilköğretim diploması veya Türkçe okur yazarlığın milletvekilliği seçiminde ön şart olamayacağını savunuyor.
Milletvekili seçilemeyecekler arasında kısıtlılar da yer alıyor. BDP burada ceza mahkumiyetinden kaynaklı kısıtlama kararının hariç tutulmasını istiyor.
AK Parti, askerlik ve yerine kaim olan diğer kamu hizmetlerinin önemi ve herhangi bir sürede yerine getirilebilmesi karşısında milletvekili seçilme yeterliliği şartı olarak görülemeyeceğini dile getirirken, CHP yükümlü olduğu vatan hizmetini yerine getirmemiş olanların milletvekili olamayacağını savunuyor. MHP, milletvekilliği için askerlik hizmetini şart koşuyor. BDP ise askerlik hizmeti veya vatan hizmetinin milletvekili seçilme yeterliliğine engel bir hal olmasını doğru bulmuyor.
Taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, hileli iflas, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet, insanlığa karşı suçlar, işkence suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar da milletvekili olamayacak.
BDP, bu suçlarda sürenin 1 değil 5 yıl olmasını talep ediyor. AK Parti şiddet içeren terör suçları, MHP terör eylemlerine katılma ve bu eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından affa uğramış olsa bile milletvekili olmamamasını öngörüyor.
-Yasama dokunulmazlığı-
Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı konusunda da partilerin değişik önerileri bulunuyor.
Milletvekilleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden ve bunları Meclis dışında tekrarlamalarından dolayı sorumlu tutulamayacak. Milletvekillerinin görevleri ile ilgili olmak şartıyla Meclis dışındaki düşünce açıklamalarında da aynı hüküm uygulanacak.
AK Parti ve BDP'nin önerilerine göre, seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis'in gizli oyla vereceği bir izin kararı olmadıkça yakalanamayacak, gözaltına alınamayacak, tutuklanamayacak, sorgulanamayacak ve yargılanamayacak. Meclis, kararında bu izinlerden bazılarını geçici veya sürekli olarak vermeyebilecek. Meclisin izin kararı, isnad olunan suçla sınırlı olacak. Kasten insan öldürmeye ilişkin suçüstü hali dokunulmazlığın kapsamı dışında olacak ancak bu halde yetkili makam, durumu hemen ve doğrudan TBMM'ye bildirecek.
BDP, ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda suçüstü hali ile cinsel istismar, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma ve edimin ifasına fesat karıştırma suçlarından dolayı bir milletvekilinin sorguya çekilmesi ve yargılanması için TBMM'nin kararın aranmamasını istiyor.
CHP önerisine göre ise seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkında TBMM'nin izni olmadıkça; arama, yakalama, dinleme kararı verilemeyecek, gözaltına alınamayacak, sorguya çekilemeyecek. Milletvekilleri yasama işlevini aksatmayacak biçimde tutuksuz olarak yargılanacak.
MHP ise terör suçları ile suçüstü halinde ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçların, dokunulmazlık kapsamı dışında tutulmasını istiyor.
MHP ve CHP, suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkındaki soruşturmanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, kovuşturmanın Yargıtay tarafından yapılmasını öneriyor. AK Parti ve BDP, bu konunun genel hükümlere tabi olduğu görüşünü taşıyor.
Dokunulmazlığın kaldırılması talebi doksan gün içinde Meclis tarafından karara bağlanmamışsa reddedilmiş sayılacak. MHP, bu düzenlemeye halen Meclis'te bulunan dokunulmazlık dosyalarının kaldırılması ihtimali doğurduğu için karşı çıkıyor.
BDP, hakkında suç isnadı bulunan milletvekilinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na başvurmak suretiyle, isnad edilen suçla ilgili olarak dokunulmazlığından feragat edebilmesini öneriyor.
-AK Parti'nin Başkanlık sistemi önerisi-
Yazım Komisyonu'nun 28 Ocak'ta yapılan toplantısında, AK Parti önerdiği başkanlık sistemi maddesini komisyona açıkladı. Komisyon önceki kararı kapsamında bu maddeyi müzakere etmedi ve diğer üç partinin müzakere ettiği ve oluşturduğu madde devamında kendi maddesini kaydettirdi.
AK Parti'nin Başkanlık Sistemi önerisine göre, Başkan, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip vatandaşlar arasından, halk tarafından seçilecek. Başkanın görev süresi beş yıl olacak. Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilecek. Başkanlığa son genel seçimde en az yüzde beş oranında oy almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen aday gösterebilecek.
BDP, AK Parti'nin başkanlık sistemi önerisinin tartışabileceğini ifade ediyor. CHP ve MHP'den karşı çıkıyor. CHP, başkanlık sistemini müzakere dahi edilemez buluyor.
Komisyonun gündeminde başkanlık sisteminin dışında yargıya ilişkin hükümler de bulunuyor. AK Parti, Danıştay ve Yargıtay'ın kaldırılarak, yerine temyiz mahkemesi kurulmasını öneriyor.
Anayasa Yazım Komisyonu, Şubat ayında yaptığı 4 toplantıda ise ''İdarenin esasları'' yerel yönetimler, merkezi yönetim, , yargı denetimini'' ele aldı ve bazı maddelerde mutabakat sağlandı.