Asayiş
  • 20.2.2004 00:13

İSTEMEDEN ÖLDÜRDÜM, ALLAH RAHMET ETSİN

Adana'da, yılbaşı gecesi oyun oynamak için gittikleri kahvehanede olay çıkartarak bir kişiyi öldürdükleri, bir kişiyi de yaraladıkları iddiasıyla tutuklanan 3 kardeşin yargılanmasına başlandı. Duruşmada sanık kardeşlerden birinin maktulün yakınlarına baş sağlığı dilemesi, ailesini sinirlendirdi. Sanıklarla ilk kez mahkemede karşılaşan maktülün babası baygınlık geçirdi. Olayın görgü tanığı olarak dinlenen maktülün ablası ise "Kardeşim vurulduktan sonra bana 'Abla beni kurtar' diye yalvarıyordu" derken gözyaşlarını tutamadı. Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan duruşmada tutuklu Serdar (27), Hacı Bayram (26) ve Halil İbrahim Topak (20) isimli sanık kardeşler hazır bulundu. Mahkemeye, öldürülen Ahmet Yıldırım'ın (18) babası Kazım, annesi Zöhre, ablaları Günay ile Nisan Yıldırım da müdahil olarak katıldı. Yaşanan kanlı olayda yediği bıçak darbeleriyle ölümden dönen Kalender Bozkurt da, ifade vermek üzere mahkemeye geldi. Kazım Yıldırım (69), sanıkları görünce duruşma salonunda fenalık geçirdi ve "Nasıl kıydınız yavruma? Onun bir suçu yoktu.' derken kendinden geçti. Yıldırım, yakınlarının yardımıyla duruşma salonu dışına çıkartılırken, adliye sağlık görevlileri yaşlı adama müdahale etti. "ALLAH RAHMET ETSİN, İSTEMEDEN OLDU" "Kasten adam öldürmek. Öldürmeye teşebbüs ve azmettirmek" suçlarından 24'er yıl ağır hapis talebiyle yargılanan sanıklardan en küçüğü olan Halil İbrahim Topak, suçu üstlendi. Halil İbrahim, "Kardeşlerime saldırdıklarını görünce ben de evden 2 bıçak alarak olay yerine gittim. Aramızda çıkan kavga sırasında kendimi kaybedince kaç kez vurduğumu hatırlamıyorum" dedi. Sanık kardeşlerin en büyüğü Serdar Topak, olayla ilgisini olmadığını öne sürerken, "Ölene Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Böyle olmasını istemezdik. Benim bu olayla uzaktan yakından ilgim yok. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Ortanca kardeş Hacı Bayram Topak ise kavga sırasında kimseye vurmadıklarını kendilerinin sadece olayı aralamak için müdahale ettiklerini söyledi. Topak, "Benim üzerimde bıçak olmasına rağmen kimseyi vurmadım. Polisin baskısıyla suçu kabul ettik" ifadesini kullandı. Olaydan ağır yaralı kurtulan Kalender Bozkurt, eli sargı bezli geldiği mahkemede, sanıkları teşhis etmekte güçlük çekti. Bozkurt, "Kahvehanede kendi aralarında 10 milyon lira için tartışıyorlardı. Birden Allah'a, ekmeğe küfür edince ben de uyarıp dışarı çıkarttım. Bu esnada sandalye ile camları kırıp saldırmaya kalkıştılar. Bende karşılık verince bunlar çekip gitti. Biz işyerini kapatıp giderken, bunlar kalabalık bir vaziyette ellerinde satır ve bıçaklarla geri döndüler. Ben elime sopa alıp kendimi korumaya çalıştım. Ancak olayla hiçbir ilgisi bulunmayan Ahmet'i ise savunmasız bir şekilde katlettiler. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi. "GERÇEK KATİLLER KAYIP" Olayın görgü tanığı olan maktulün ablası Günay Yıldırım (22), yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Genç kız, "Evimiz kahvehanenin üzerinde idi. Kahvehaneden sesler gelince balkona çıkıp baktığımda birileri 'Bekleyin geliyoruz' diye bağırdı. Bir süre sonra geri döndüler, çok kalabalıklardı. Ellerindeki satır ve bıçakları rast gele savuruyorlardı. Arada kardeşim Ahmet ile Kalender kalmıştı. Onları aşağı inip kurtarmak istediğimizde 'Gelmeyin' diye küfür ve tehdit ediyorlardı. Yerde yatan kardeşim ise acılar içerisinde kıvranırken bana 'Abla ne olur beni kurtar' diye yalvarıyordu. Kardeşim suçsuz yere öldürüldü. Bu sanıkların arasında satırı kullanan sanık yok. Öğrendiğimize göre bunların adı Atakan ve Durmuş Durna isimli iki kardeşmiş. Bunların da yakalanıp yargılanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. Müdahil avukatı Nizar Savaş, olayı azmettiren ve bizzat içerisinde bulunan Atakan ve Durmuş Durna adlı 2 kardeş hakkında suç duyurusunda bulunarak iddianame hazırlanması talebinde bulundu. Gergin geçen dava, delillerin toplanması için ertelenirken sanıkların tahliye talebi reddedildi. OLAYIN GEÇMİŞİ Olay, 1 Ocak 2004 günü saat 01.00 sıralarında Merkez Yüreğir İlçesi'ne bağlı Ulubatlı Hasan Mahallesi Kozan Caddesi üzerindeki Yıldırım Kahvehanesi önünde yaşandı. Oyun için geldikleri kahvehanede olay çıkartarak önce işyeri camlarını kıran Topak kardeşler, daha sonra 6-7 kişilik bir grupla geri dönerek dehşet saçmışlardı. Kanlı olayda Ahmet Yıldırım, kaldırıldığı hastanede can verirken, Kalender Bozkurt isimli şahıs da elinden ve sırtından aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanmıştı. Aynı saatlerde "155 Polis İmdat" hattında görevde bulunan polis memuru maktulün ağabeyi Yılmaz Yıldırım, hastaneye giden mıntıka karakolu görevlilerinden ölen şahsın açık kimliğini istedi. Yapılan telsiz anonsunda öldürülen kişinin kardeşi Ahmet Yıldırım olduğunu öğrenen polis memuru Yılmaz Yıldırım, büyük şok yaşamıştı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:40

İLGİLİ HABERLER