
İSVEÇ'TE TÜRK KIZI BABASININ ELİNDEN ALINIP SAPIĞA TESLİM EDİLDİ!.
14 yıldır İsveç’te yaşayan C. Ailesi’nin ‘Babası dövüyor’ diye ellerinden alınan 13 yaşındaki kızlarına çocuk bakımevinde tecavüz edildi. Aile, Sosyal Daire tarafından ellerinden alınan 3 çocuğunu geri alabilmek için hukuk mücadelesi başlattı. Denizlili aile, İsveç Parlamentosu önünde ‘Bu ne biçim demokrasi, ne biçim insan hakları’ diye haykırdı.
İsveç’in Karlstad kentinde yaşayan C. Ailesi, iki yıl önce Sosyal Büro tarafından ‘Babaları tarafından dövülüyor’ gerekçesiyle el konulan 13 yaşındaki Z.C., 15 yaşındaki S.C ve 16 yaşındaki S.C. adlı çocuklarını geri alabilmek için hukuk savaşı başlattı. Aile, kızları Z.C’nin çocuk bakım evinde tecavüze uğradığı haberiyle şoke oldu.
Baba Ahmet C, çocuklarını asla dövmediğini ve dövdüğüne dair hiçbir delilin de bulunmadığını savcılık raporu ile kanıtlamasına rağmen, Sosyal Daire’nin çocuklarına el koyduğunu söyledi. Çocuklarının arkadaşlarının kışkırtması sonucu polise giderek ‘Ailemiz bizi dövüyor’ şeklinde şikayette bulunduğunu kaydeden baba Ahmet C, ‘Daha sonra çocuklarım bu şikayetlerini geri aldı, ama Sosyal Daire onları alıp izini kaybettirdi’ dedi.
KIZINIZA TECAVÜZ EDİLDİ
C. Ailesi, Sosyal Daire’nin bir gün kendilerini arayarak 13 yaşındaki kızları Z.C’nin tecavüze uğradığını bildirdiğini söyledi. bu haberle iyice yıkıldıklarını belirten Ahmet ve Ayşe C, ‘Bunun sorumlusu sizsiniz deyince, ‘Ne yapalım oldu, yapılacak bir şey yok’ karşılığını verdiler’ diye konuştu. C. Ailesi, İsveç Parlamentosu önüne gelerek de seslerini duyurmaya çalıştı. İki yıldır çocuklarının kendilerine gösterilmemesinden yakınan C. çifti, ‘Tecavüz edenler İsveçli olduğu için dava bile açılmıyor. Bu ne biçim demokrasi, bu nasıl insan hakları, İsveç’te yaşadıklarımıza inanamıyoruz’ diye feryat etti. Çocuklarını geri almak için açılan mahkemede, kendilerini kimsenin dinlemediğini kaydeden Ahmet ve Ayşe C, şunları söyledi:
‘Sesimizi İsveçli yetkililerin duymasını ve çocuklarımızın yeniden bize verilmesini bekliyoruz. Eğer çözüm bulamazsak, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. İsveç’e geldiğimize çok pişmanız. İki yıldır içimiz kan ağlıyor. Sabahlara kadar ağlıyoruz. İsveç’te aile olarak devlet terörü ile karşı karşıyayız.’