İSTANBUL - İstanbul Ticaret odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, enflasyonun yükselme trendine girdiğini belirterek, ''Önlem alınmazsa sonbaharda talep enflasyonu kapıda'' dedi.
Yıldırım yaptığı açıklamada, 2002 yılında 12 aylık artış itibariyle sürekli gerileme eğiliminde olan tüketici fiyatlarının (TÜFE) son üç aydır sürekli artış göstermesinin dikkat edilmesi gereken uyarıcı bir tablo olduğunu belirterek, ''Acil olarak reel faizler düşürülüp firmaların artan iç talebi karşılamak için kapasite kullanımı ve üretimi artırmaları sağlanmazsa, sonbahar aylarında talep enflasyonu kapımızda'' uyarısında bulundu. Yıldırım, Nisan ayı enflasyonunun 2001 yılı hariç 1998 yılından bu yana görülen en yüksek Nisan ayı rakamı olduğunu hatırlatarak, ''12 aylık artışlar TÜFE'de sürekli gerileme eğilimindeydi. TÜFE endeksi 2002 yılı Şubat ayında yüzde 73 iken Ocak 2003'e kadar geçen 11 aylık sürede yüzde 25'e kadar inmişti. Ancak bu yılın Ocak ayından beri görüyoruz ki TÜFE'deki gerileme trendi sona erdi'' dedi. 2003 yılının ilk dört ayında Nisan ayındaki aylık yüzde 5.5 oranı da dahil olmak üzere 4 aylık artışın TÜFE'de yüzde 9.5 olduğunu belirten Yıldırım, ''Bu ilk 4 aylık artış 2002 yılı ile aynı seviyededir ve 1998 - 2001 yıllarındaki artış seviyelerinden hala belirgin şekilde daha da düşüktür. Bu açıdan Nisan ayı enflasyon rakamları uzun süredir durgunluk yaşayan piyasalarda başlayan canlılık nedeniyle pozitif olarak yorumlanırken 12 aylık dönemde TÜFE'nin dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü 12 aylık ortalama bazında TÜFE'nin düşme trendinin 2003 başında sona ermesi ve son 3 ay boyunca artış görülmesi endişe vericidir'' ifadelerini kullandı.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, ekonomide yaşanan durgunluğun ardından görülen canlanmayla birlikte piyasalara artık daha fazla biriken ve ertelenen taleplerin yansıyacağını belirterek, ''Uzun bir süredir ertelenen ve giderek biriken taleplere bugün gelinen noktada tek çare reel faiz makasını kapatmak ve artan talebi karşılayacak üretim kapasitesine ulaşmak'' olduğuna dikkat çekti. Yıldırım şu ifadeleri kullandı:
''2001 ve 2002 yıllarında geri bırakılmış olan tüketim ihtiyaçları artık birikimli olarak piyasaya yansıyacaktır. Burada önemli olan firmaların talep artışına karşı fiyat artışlarına gitme yerine üretim ve iş hacmini arttırmakla cevap vermelerinin sağlanmasıdır. Bunun için de finansman imkanlarının ve maliyetlerinin doğru bir zamanlama ile piyasa ihtiyaçlarını ve gelişmelerini takip ederek gereken şart ve seviyelere yerleştirmesi lazımdır. İşletmelerin finansman dengesini iyileştirecek, özsermayelerini kuvvetlendirip maliyetlerini azaltacak önlemler yürürlüğe konmalıdır. İçinde bulunduğumuz ayların bu bakımdan kritik bir öneme sahip olduğunun altı çizilmelidir. Faiz seviyeleri düşmekte olan enflasyon seviyelerine bir an önce yaklaştırılması mümkün olmaz ise bu kez enflasyonun yüksek kalan faiz seviyelerine yaklaşması kaçınılmaz olacaktır. Bu durum maliyet enflasyonunun kaçınılmaz olarak sonbahar aylarında kapımızı çalmasına neden olacaktır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:56
