Asayiş
  • 17.4.2002 10:39

JANDARMA ANAYASA PROFESÖRÜNÜ ZORLA MAHKEMEYE GETİRDİ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Bir yazısında Anayasa Mahkemesi üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında 10 yıl 8 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açılan anayasa hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, mahkemeye jandarma tarafından getirildi. Erdoğan, uygulamayı ‘keyfi’ olarak nitelendirdi. Liberal Düşünce dergisinde yayınlanan yazısında, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin ile üyelerinin kişilik haklarına hakaret ettiği gerekçesiyle Hacettepe Üniversitesi (HÜ) öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ile derginin sorumlu yazı işleri müdürü Haluk Kürşat Kopuzlu’nun yargılanmalarına dün devam edildi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin dahil 8 üyenin ‘Fazilet Partisi’ni Kapatma Kararı Işığında Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi Sorunu’ başlıklı yazısında kendilerine ‘yayın yoluyla hakaret’ ettiğini ileri sürerek şikayetçi oldukları Prof. Dr. Edoğan, jandarma tarafından mahkemeye getirildi. İlk duruşmaya katılmadığı için mahkeme tarafından ihzaren celbine (zorla getirilmesine) karar verilen Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, bir işi olduğu için önceki duruşmaya katılamadığını belirterek “Avukatım duruşmaya katılmıştı, ayrıca yazılı savunmamı da mahkemeye göndermiştim. İstendiği zaman mahkemeye gelirdim. Buna rağmen neden jandarma marifetiyle getirilmek istendiğime anlam veremiyorum. Bu bana göre keyfi bir uygulamadır.” dedi. Prof. Dr. Erdoğan, daha önce de yargılandığı davalar için mahkemelere gidip geldiğini, ağır ceza mahkemelerinde bile yargılanırken böyle garip bir muameleyle karşılaşmadığını söyledi. Prof. Erdoğan, dava dosyasında gösterdiği ev adresinin polis bölgesinde olmasına karşılık, mahkemenin üniversitenin bulunduğu jandarma bölgesine giren Beytepe semtini adres olarak dikkate aldığını ifade etti. Prof. Dr. Erdoğan, savunmasında kendisinin anayasa profesörü olduğunu, 15 yıldır Anayasa Mahkemesi kararları hakkında bilimsel eleştiriler kaleme aldığını söyledi. Bir anayasa hocası olarak Anayasa Mahkemesi kararları hakkında inceleme ve eleştiri yapmasının görevinin bir gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu görüşlerini dile getirirken ifade özgürlüğünün sınırları içinde kaldığını kaydetti. Erdoğan, yazısında yer alan eleştirilerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre ifade özgürlüğünün insanlara farklı gelen, hatta onları rahatsız eden düşüncelerin açıklanmasını da içerdiğine dikkat çeken Erdoğan şöyle konuştu: “Benim söz konusu yazıyı yayımlamaktaki amacım tamamen entelektüel ve bilimseldir, bunun suç kastıyla ilgisi yoktur. O yazıyla yapmak istediğim, bir anayasa hukukçusu olarak Anayasa Mahkemesi’nin bir kararını bilimsel açıdan eleştirmek ve böylelikle hem kamuyu aydınlatmak hem de yüksek mahkemenin görevini daha iyi yerine getirmesine katkıda bulunmaktır. Yani, tamamen akademik amaçlarla hareket ettim ve bunu yaparken de tabiatıyla suç işlemiş olabileceğim hiç aklımdan geçmedi.” Mahkeme savcısı ve müdahil avukat ise, Erdoğan’ın yazısında hakaret içeren ifadelerin yer aldığını ve yayın yoluyla hakaret suçu işlendiğini ileri sürdüler. Savcı, Erdoğan’ın yargılandığı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 482’nci maddesinden ayrı olarak TCK’nın 268’inci maddesindeki suçu da işlediğini iddia etti. Savcının bu talebi üzerine, mahkeme Erdoğan’a ek savunma için süre vererek duruşmayı erteledi. Buna göre Erdoğan, 10 yıl 8 aylık ceza telebinin dışında TCK’nın ‘kararı veren hakimlere yönelik hakaret’ suçunu düzenleyen 268’inci maddesine göre, 9 aydan 4,5 yıla kadar ek hapis cezası talebiyle yargılanacak. İddianamede şikayetçi 8 üye için cezanın 8 kez uygulanması isteniyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:30

İLGİLİ HABERLER