Derin devlet mi takdir-i ilahi mi?
İlginç bir tartışmaya tanık oldum..
Konu, milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz'ün, ne olduğunu anlayamadan cezaevine düşmesiydi..
Konu buydu ama tartıştıkları derin devletti..
Bu olayda derin devlet var mı yok mu?
Gelin önce Akgündüz'ün öyküsünü hatırlayalım..
Akgündüz kaçaktı.. Kırmızı bültenle aranıyor, bir türlü bulunamıyordu.. Avukatı, bağımsız milletvekili adaylığı için başvurdu.. Yasada boşluklar vardı, başvurusu kabul edildi.. Resmen aday oldu.. Türkiye'ye gelemediği için kendi için düzenlenen mitinglere telefonla katıldı.. Siirt memleketiydi.. Seçildi de..
Avukatı mazbatasını alınca davul-zurna eşliğinde yurda döndü.. Hakkındaki tutuklama kararı düştü, davalar askıya alındı.. Meclis'e gitti, yemin etti.. Artık o milletvekiliydi, kimse el süremezdi..
Aradan bir hafta geçti.. Bir itirazı değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu Siirt seçimini iptal etti.. Akgündüz'ün milletvekilliği düştü.. Hakkındaki tutuklama kararı yeniden işleme kondu.. Akgündüz cezaevine girdi.. Yeniden seçime girme hakkı vardı.. Gireceğini de açıkladı.. Ancak, Yargıtay bir başka davadan aldığı iki yıl hapis cezasını onaylayınca Akgündüz için her şey bitti..
Artık bir daha milletvekili seçilmeyeceği gibi uzun bir süre cezaevinden de çıkamayacak..
Bütün bu saydıklarım göz açıp kapayana kadar oldu..
Tartışma konusu da bu..
Bu kadar hızlı olması derin devletin işi mi?
Önce 'evet derin devletin işi' diye savunanların gözüyle bakalım..
İlk soru şu..
Peki varsa, derin devlet neden devreye girdi?
Türkiye'de ilk defa kırmızı bültenle aranan bir kişi milletvekili olacaktı.. Bu bir anlamda devletin güvenlik güçleriyle de yargısıyla da alay etmek demekti..
Adam beş yıl elini kolunu sallayarak dolaşacaktı..
Devletin kurumları bunu kaldıramazdı..
Peki seçimi iptal ettirmek kolay mı?
Onun da önlemi alındı.. Siirt'in Doğanköy'üne sandık kurulu gönderilmedi.. Akgündüz seçilmeseydi sorun yoktu.. Seçildiği için bu köy gerekçe gösterilerek seçim iptal edildi.. Arkası çorap söküğü gibi geldi..
Kaçak yaşarken telefonla seçim kampanyası yapmasının bedeli ödetildi..
Peki birileri oturup bunu planlıyor mu?
Eğer böyle bir şey varsa bu biri kim?
Bir kişi değil, birileri.. Devletin ortak iradesi.. Devletin ortak beyni..
Konuya bu cepheden bakarsanız, yıllardır aranan Akgündüz'ün Türkiye'ye kendi isteğiyle gelip cezaevini boylamasına derin devletin oyunu diyebilirsiniz..
Tartışmayı kazanırsınız..
Ama ayrıntılara bakınca bu işte pek derin devlet parmağı olmadığı ortaya çıkıyor..
Oy kullanamayan Doğanköyü'nde kaç seçmen var?
706..
Peki 706 kişi için koskoca bir ilde seçim iptal edilir mi?
Seçim sonucunu değiştirecekse, evet..
AKP 14 bin 677 oyla bir milletvekili çıkardı..
111 oy daha alsa iki milletvekili çıkaracaktı.. İşte bu yüzden 706 oy önem kazandı..
İşte bu yüzden seçim iptal edildi..
AKP 14 bin 677 değil de, 14 bin 788 oy alsa iptal edilmeyecekti..
Diyelim her şeyi derin devlet planladı, Doğanköy'e sandık kurulu yollamadı.. Açık kapı bıraktı..
Peki bu 111 oyu nasıl hesap ettiler?
Bu mümkün mü?
Hayır..
O zaman Akgündüz olayı da derin devlet işi değil..
Peki ne?
Takdir-i ilahi diyelim mi?
(MEHMET TEZKAN/ SABAH)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:04