Yaşam
  • 5.8.2005 02:43

KADİR İNANIR'DAN CİNSELLİK MANİFESTOSU...

 ‘Sorunu varsa bunu çözmesi, ayıp olarak görmemesi, hele hele onur meselesi haline getirmemesi gerekir’ diyor. İnanır’a göre, cinsel sorunları azaltmanın yolu, tarikatların gücünü zayıflatıp, toplumun üzerindeki dini baskıyı ortadan kaldırmak!

Araştırmaya göre erkekler, cinsellikle ilgili bir sorun olduğunda doktora gitmeyi reddediyor. Konu kendi cinsellikleri olduğunda sorunlarını konuşmaktan niye kaçıyorlar?

- Türk erkeğinin en belirgin özelliği. Kendisini bu konuda hep güçlü sanır. Sorunu varsa bunu çözmesi, ayıp olarak görmemesi gerekir. Hele hele onur meselesi haline getirmesi çok saçma. Böyle düşünenler ya cahildir ya korkak.

Bekareti kocanın-babanın namusu olarak görenlerin oranı yüzde 50’lerde. Siz bu sonucu nasıl yorumluyorsunuz?

- Bekaret önemlidir ama yoksa da hayatın sonu değildir. Aşmak hatta hiç önemsiz kılmak gerekir. Kaç tane kız, kızlık zarını diktirip sanki bir şey olmamış gibi hayatına devam etti. O yüzden bekaret aşılmalı.

Bakire kız isterim diyenler aynı zamanda bekaretini korumak şartıyla karşısındakinin oral ya da anal ilişkiye girmesini normal karşılıyor. Bu bir çelişki ve ikiyüzlülük değil mi?

- Bu bir çelişki ama kaçınılmaz da bir gerçek. Hiç olmazsa bir aşama. Bunu eleştiriyorsak, görücü usulü evliliğe de o zaman evet diyelim bari. Biz bunları kırmaya çalışırken bu soruyu çok tartışmamalıyız.

DUYGUSAL BAĞ YOKSA ALDATMAK FALAN OLMAZ

Normal mi böyle düşünmeleri diyorsunuz yani?

- Alkışlamalıyız. En azından bu kadar yol almışız!

Hiçbir duygusal bağ olmadan cinsellik yaşamak size göre aldatmak mıdır, değil midir sorusuna yüzde 85 aldatmaktır cevabı verildi. Sizin cevabınız ne olurdu?

- Basit bir şey o ya. Hiç anlamsız bir şey.

O aldatmak değilse, sizce nedir aldatmak?

- Sinsice kurulmuş bir tuzaktır. Biriyle anlaşamıyorsan dürüst olacaksın. Sonradan karşısına geçip ben seni aldattım diyenler, aldattığını sanır. Karı koca mutsuzlar ikisi de ayrı ayrı başkalarıyla ilişkiye giriyor. Akşama eve geliyorlar şekerim nasılsın, diyorlar. Bu aldatmaktır.

Duygusal bağ yoksa aldatmak değil, varsa aldatmak öyle mi?

- Duygusal bağ varsa aldatmak olur tabii. Duygusal bağ yoksa aldatmak falan olmaz.

ERKEKLER SADECE PALAVRA HİKAYELER ANLATIR

Hayatınız boyunca kaç kişiyle cinsel deneyiminiz oldu sorusuna verilen cevapların ortalaması kadınların 1.9, erkeklerin 11 kişiyle olduğunu gösteriyor. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

- Erkekler birlikte oldukları kadınlar konusunda yalan söylüyor.

Erkeklerin seks konusunda sürekli böbürlenmelerini nasıl yorumluyorsunuz. Her 5 erkekten 4’ü performansları hakkında en ufak bir şüphe duymuyor, araştırmaya göre.

- Bu konuda çok konuşana asla inanmayacaksınız. Bu konuyu çok konuşanlar en arızalı olanlardır. Ayrıca bu konuda kadın palavracılar da var.

Erkekler cinsel sorunlarını birbirleriyle konuşur mu? Yoksa sadece performans hikayeleri mi anlatır?

- Sorunlarını konuşmazlar. Sadece palavra hikayeleri anlatırlar. Kendi aralarında konuşmasalar bile, doktorları ile mutlaka konuşmaları gerekiyor. Artık Anadolu’nun en ücra köşesinde bile bu sorunlara yardımcı olacak doktorlar var. Adam bu dünyadaki en önemli sırrıyla bu dünyadan göçüp gidiyor ama yine de bunu kimseye anlatmıyor.

Niye konuşmazlar peki?

- Erkek egemen toplum olduğumuz için diyeceğim ama diyemiyorum çünkü bunun kırılıp döküldüğünü görüyoruz artık. Erkek egemen toplum diye bir şey yok artık. Kadınlar da her yerde var. Erkeklerde psikolojik bozukluklar, din korkusu ve ekonomik zorluklar olduğu için bunları konuşmayı düşünmüyor bile.

Erkekler en çok hastalık kapmak, partneri memnun edememek ve erken boşalmaktan korkuyor. Bu korkuların temelinde sizce ne yatıyor?

- İnsanın sinir sistemi bozulunca üstüne bir de ekonomik zorluklar eklenince seksi falan düşünemez. İşte bütün o korkuların ana temeli budur. Hiç sıkıntıları olmadan çok özgür yaşayanlar, her şeye doyanlar da sapıtıyorlar o ayrı.

Karşı cinste sizi en çok ne tahrik eder sorusuna erkekler göğüsler ve kalçalar, kadınlar ise göz, dudak ve eller diye cevap verdi. Bu bildiğimiz bir eğilim. Sizin cevabınız ne olurdu?

- Doğru söylemişler. Bunlar benim için de geçerli. Ama ben akıllı ve dürüst olanını tercih ederim.

Aldatmayacaksınız

Toplumun değer yargılarını koruyacaksınız

Tabuları çağa uygun hale getireceksiniz

Cinsel hayatın insanı mutlu kıldığının bilincinde olacaksınız

Cinsel sorunları olan birinin asla işinde de başarılı olamayacağını, mutlu insanlara karşı kinle dolabileceğini bileceksiniz

TABULAR NASIL OLUŞTU

Kuran bir kere gönderildi ama kafasına esen canı estiği gibi yorumladı. İşte bu yorumları getirirken, tabuları da beraberinde getirdiler. Bunları aşmak eğitimle olur. Bütün bu gerilemelerin ortadan kalkması için sanat toplumu olmak gerekiyor. Onun için sanat ve kültüre yıllar boyunca ağır sansür konulmuş.

CİNSELLİĞE BÖYLE BAŞLARSAN...

Karadeniz’de eskiden turistler Sümela Manastırı’na çıkmadan önce denize girerlerdi. Bizim gençler tarlada tam siper alırlardı. Böyle cinselliğe başlarsan, işte şimdi bunları konuşur oluruz.

TÜRK ERKEĞİNİN CİNSEL DEĞERLERİ YARIDAN FAZLASI

Cinsellikte tek eşliliğe inanmıyor ya da ‘biraz’ inanıyor

Cinselliği kendi kontrolünde yaşıyor

Duygusallık olmadan cinsellik yaşanabileceğini söylüyor

ÇOĞUNLUĞU

İhtiyaç ve dürtülerinden haberdar

Cinsel tercihlerinde dışa dönük

Çok istekli

Eş olarak kendine çok güveniyor

Cinselliği yetersiz yaşadığını düşünüyor

TÜRK KADINININ CİNSEL DEĞERLERİ YARISI

Kendine eş olarak güvenmiyor

İhtiyaçlarının, dürtülerinin farkında değil

Cinselliği kendi kontrolünde yaşamıyor

ÇOĞUNLUĞU

Tek eşliliğe inanıyor

Duygusallık olmadan cinsellik yaşanmamalı diyor

İsteksiz

Kendini cinsellikte şanssız görüyor

Cinsel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, yetersiz yaşadığını düşünüyor

İLİŞKİ GURUSU KADIN YAZARLAR ERKEKLERİN AÇMAZLARINI YORUMLADI

Eskiden Türkiye’de kadın-erkek ilişkisi konusunda kitaplar piyasaya pek çıkmazdı. Karşı cins konusunda yol gösteren yayınların hepsi yabancı dilden çevirmeydi. Ama artık devir değişti. Türkiye’de de aşk, meşk, kadın, erkek ve ilişki konusundaki kitaplarda patlama yaşanıyor. Bizim ilişki yazarlarımızın çoğu kadın. Biz en çok okunan dört tanesini bir araya getirdik. İlkim Öz bir psikolog. Ankara’da yaşıyor ve aile terapisi konusunda uzman. Seda Kaya Güler eski gazeteci. İki yıldır bu tarz kitaplar yazıyor. Tülay Ferah 1985’den beri roman yazıyor ancak 2000’den beri ilişkilere odaklandı. Özlem Kumrular ise son kitabı Kadınlara Coğrafya Dersleri ile adından sıkça bahsettirdi. Bu sayfalarda yeri geldikçe onların yorumlarını da okuyacaksınız.

İlkim Öz


Toplumumuzun cinsellikte erkeğe yüklediği çok ağır bir yük var. Erkekler hep başarılı olmak, kadını mutlu etmek zorunda. Oysa çoğunda penis kompleksi, ereksiyon gibi sorunlar var. ‘Ben erkekler neden evlenir?’ kitabımda bana gelen altı erkeğin terapi öykülerini yazmıştım. İçlerinden biri penis kompleksini yenemeyen bir erkekti. Terapiye başladığımızda neden bir kadın terapiste geldiğini sormuştum. ‘Çünkü erkek terapist benimle dalga geçerdi’ diye cevap vermişti.

Tülay Ferah

Erkeklerin metre sorunundan kurtulmaları lazım.

Seda Kaya Güler

Yıllar önce çok ünlü, çapkın ve kadınların seksi bulduğu biriyle röportaj yapmıştım. Aynen şunu söylemişti: ‘Karşıma çıkan her kadınla yatmak zorundayım. Biraz tanıdıktan sonra hoşuma gitmeyebilir, iç çamaşırını beğenmeyebilirim, kokusu hoşuma gitmeyebilir ama her koşulda birlikte oluyorum. Çünkü olmazsam hemen adım eşcinsele çıkar.’

Özlem Kumrular

Erkekleri kuzeyliler ve güneyliler diye ikiye ayırabiliriz. Maço, İspanyolca’da hayvanın erkeği demek. Buna rağmen İspanya’da erkekler kadınlarla alışverişe çıkar. 100 kıyafet denese de onunla dolaşır. Kadın ne isterse erkek yapar. Maçoluğun kitabını yazmışlar ama kadınlara devretmişler.

/Röportaj: Şermin SARIBAŞ, Hürriyet

Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:44

İLGİLİ HABERLER