
KANAL 24'ÜN GÜZEL SUNUCUSU 'KOLONYA KOKUSU' YÜZÜNDEN İŞİNDEN OLDU
Milliyet Televizyon ekine verdiği röportajda canlı yayında kendisini en çok kolonya kokulu konukların zorladığını söyleyen Moderatör Bahar Feyzan'ın işine son verildi. 24'ten yapılan açıklamada iş akdinin sonlandırılmasına gerekçe olarak Feyzan'ın kullandığı 'kononyalı konuk' ifadesi gösterildi.
24 televizyonundan '24 Kurumsal İletişim' adıyla gönderilen açıklama şöyle:
KULLANILAN İFADE HEM KURUMA HEM DE KONUKLARA SAYGI SINIRLARINI AŞTI.
24 Televizyonu, Milliyet Televizyon ekine röportajda: “"Beni en çok limon kolonyası kullanan bazı konuklar zorlar. Dayanamıyorum, burnumun direği sızlıyor, konudan da kopuyorum, yayından da..." diyen Bahar Feyzan ile iş akdini feshetmiştir.
24 Televizyonu, kullanılan ifadenin hem kuruma hem de konuklara saygı sınırını aştığı için bu kararı almıştır."
RÖPORTAJDA SÖYLEMİŞTİ
Geçtiğimiz hafta sonu Milliyet Televizyon'a konuşan Bahar Feyzan, yayında gömlek ve ceket giyilmesini eleştirmişti.
Bahar Feyzan 'Canlı yayının zorlukları nelerdir?' sorusuna ise şu cevabı vermişti; "Beni en çok limon kolonyası kullanan bazı konuklar zorlar. Dayanamıyorum, burnumun direği sızlıyor, konudan da kopuyorum, yayından da..."
İŞTE O RÖPORTAJ:
Limon kolonyası kokan konuğa dayanıyor
Muhabirlikle başladığı habercilikte son yıllarda haberin vitrininde yer almayı tercih eden Bahar Feyzan, spikerlik kariyerine 24’te devam ediyor. 19 yaşında başladığı televizyonculuk macerasında önce CNBC - e’de, ardından Ufuk Güldemir imzalı Habertürk’te görev
yapan Feyzan, mesleğe çok sağlam adımlarla başladığını anlattı.
¦ Daha önce ulusal kanalda haber sunuyordunuz, şimdi tematik kanaldasınız, aradaki farklar neler?
Ulusal kanaldan önce de NTV’deydim. Ama haber kanalında olmak 90
dakika maçın içinde olmak demek, ulusal kanalda ise golleri yayınlıyorsunuz. Ulusal
kanallar doğal olarak daha sonuç odaklı. Çünkü reyting almalı, etkin olmalı, dikkati
çekebilmeli, popüler olmalı gibi kaygıları var. Haber kanalları tam saha oyuncusu
gibi hareket ediyor. Bir de haber kanalları ister istemez anlık yayın yaptığı için
‘çıplak habercilik’ yapıyor. Ulusal kanal biraz daha şovunu da yapıyor. Buna hem vakti
var, hem de izletmenin bir yolu...
¦ Yayına çıkmadan önce ne tür hazırlıklar yapıyorsunuz?
Her sabah uyanır uyanmaz önce bütün haber kanallarını izliyorum, sonra gazeteleri
okuyorum. Şirkete gelince editörüm Murat Çiçek’le toplantı yapıyoruz.
Hangi konuların üzerine gidelim, kimleri çağıralım, bakış açımız nasıl oluşmalı gibi
birçok durumu sorgulayıp harekete geçiyoruz. Sonra ben ders gibi her gün gelecek
konuklara ve konulara hazırlanıyorum. Ajanstan gelen haberleri takip ediyorum, o arada başka haber kanalları ne yapıyor takip ederim. Bizim yayınımız 16.00’da başlıyor, o saate mutlaka farklı fresh bir haberle girme çabamız çok yoğun. Bir de yayın öncesi
mutlaka canlı yayın performansımı, motivasyonumu arttıracak kısa bir uğraş bulurum ya da balıklarımla uğraşırım.
¦ Canlı yayının zorlukları nelerdir?
Beni en çok limon kolonyası kullanan bazı konuklar zorlar. Dayanamıyorum, burnumun direği
sızlıyor, konudan da kopuyorum, yayından da...
¦ Sarışın spikerlerinin ekranda daha ışıltılı durduğu söyleniyor. Sizce nasıl? Aynı fikirde misiniz?
Sarının içinde ne var ona bağlı... Özgüven, tatmin, mutluluk, kendine yatırım, denge, ne istediğini bilmek gibi bir çok duygu bünyede barınıyorsa, oradan ışık çıkmaması mümkün değil zaten. Gerisi şekil oluyor. Herkesi oluşturan formüller başka... Sarışınlık da işin artık
son süs kısmı işte.
¦ twitter paylaşım sitesinde “Yayında gömlek ve ceket giymekten sıkıldım atsak artık bunları” yazdığınızı okuduk. Tercih size kalsa ekrana nasıl çıkarsınız?
Gömlek ve ceket uygulamasında Genel Yayın Yönetmenimiz Akif Beki’ye katılmasam da tabii ki, belirlenen formata uygun giyiniyorum ekranda.
Gömlek ve ceket ciddiyetin açılımları gibi algılanıyor ama ben bundan pek emin değilim. Bir taraftan katılıyorum. Çünkü tüm TV’lerde ekrandaki diğer kıyafetlere bakınca “Bu nasıl giyilir?” dediğim çok kıyafet oldu. Bunun önüne geçmenin de, en kolay ve hatta doğru yolu bence de ceket ve gömlek... Yönetici olsam ben de aynısını yapabilirdim. Ama haberciliğin ceket ve gömleğin içine sığmadığını, daha özgür bir ruha sahip olduğuna inanıyorum.
MESUT YILMAZ / MİLLİYET TELEVİZYON