'KARADENİZ'DE PETROLDEN SONRA ALTIN DA ARAŞTIRILSIN'

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Necati Tüysüz, petrolden sonra Türkiye'nin 3 bin ton civarında olduğu tahmin edilen potansiyel altın rezervlerinin de araştırılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Tüysüz, Türkiye'nin, dünyanın önde gelen zengin altın yataklarına sahip ülkelerden biri olduğunu, ancak yasal engeller nedeniyle bu zenginliklerin kullanılamadığını belirtti. Türkiye'de 1985 yılında yürürlüğe giren 3213 sayılı ''Maden Kanunu'' ile yabancı şirketlere altın ve diğer bazı madenleri arama ve işletme hakkı tanındığını anımsatan Tüysüz, kanunun ardından 1986-1999 yılları arasında, aralarında Cominco, Eurogold, Anglo-Tur ve Tuprag gibi büyük şirketlerin de bulunduğu 17 şirketin Türkiye'ye gelerek, başta altın olmak üzere bazı madenleri araştırdıklarını anlattı. Bu şirketler ile MTA'nın kurduğu altın arama ekibinin faaliyetleri sonucunda ilk olarak Bergama Ovacık'ta 26 tonluk bir altın rezervi bulunduğuna işaret eden Tüysüz, şunları söyledi: ''Ardından İzmir Efem Çukuru'nda 32 ton, Artvin Cerattepe'de 37 ton, Gümüşhane Mastra'da 12 ton, Eskişehir Sivrihisar Kaymaz'da 8 ton, Çanakkale Kirazlı'da 10 ton, Balıkesir Havran Küçükdere'de 9 ton ve son olarak Uşak Eşme'de 106 ton olmak üzere toplam 240 tonluk altın rezervi belirlendi. Bu rezerv bakır, kurşun ve çinkoyla birlikte yan ürün olarak çıkarılan altın da eklendiğinde 300 tonu bulabilir.'' Türkiye'de altın potansiyeline uygun başka jeolojik yapılar da bulunduğunu anlatan Tüysüz, ''Türkiye'deki altın potansiyelinin 10 kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Petrolden sonra altın arama faaliyetlerine de önem verilmeli, 3 bin ton civarında olduğu tahmin edilen potansiyel altın rezervleri araştırılmalıdır'' diye konuştu. Türkiye'de bugüne kadar deneme üretimi yapılan Bergama Ovacık dışında hiçbir altın madeninin işletmeye açılamadığını dile getiren Prof. Dr. Tüysüz, ''Bilinen 8 altın madenindeki piyasa değeri yaklaşık 3 milyar doları bulan toplam 240 tonluk bu rezerv, yasal engeller kaldırılarak çıkarılmalıdır'' dedi. Prof. Dr. Tüysüz, yeraltı zenginliklerinin ekonomiye katkı sağlar hale getirilebilmesi için Türkiye'de madencilik sektöründe yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu, maden işletmeciliğinin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Gelişmiş teknolojiler kullanılarak yapılacak aramalarda bulunacak yeni altın madenlerinin ekonomiye önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Tüysüz, ''3 bin tonluk bu potansiyel altın rezevleri yan sanayi ile işletildiğinde 30-40 milyar dolarlık bir katma değer yaratılabilir'' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:33