KARANLIKTA KALAN MECLİS LOJMANLARI CİNAYETİNDE YASAK İLİŞKİ ŞÜPHESİ...
TBMM lojmanlarında 1991’de öldürülen ve 13 yıl geçmesine rağmen faili meçhul kalan İzmir eski Milletvekili Erol Güngör’ün oğlu Mustafa Güngör’ün cinayetiyle ilgili Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali Eker Yasan’ın elindeki dosyada çok önemli bilgiler bulunuyor. star, tekrar gündeme oturan ‘Lojman Cinayeti’ dosyasını açıklamaya devam ediyor.
Çiğdem Taşkıran’ın anne ve babasının ifadesi alınmış kızlarının maktül ile arkadaşlıklarının seviyeli bir arkadaşlık olduğunu ifade etmişler, üzgün olduklarını belirtmişlerdir. Verdikleri beyanda bir çelişki bulunamamıştır...
Maktül ve Çiğdem Taşkıran’ın ilişkisi hakkında araştırma yapılmış, ortak arkadaşlarıyla görüşülmüş, maktül ve Çiğdem Taşkıran’ın iyi insanlar olduğu belirtilmiş ve düşmanlarının olmadığı arkadaşlarının verdiği ifadelerden anlaşılmıştır.
Maktülün basketbol antrenörü ile görüşülmüş, ifadesinde; maktülü yaptığı sporla tanıdığı ve bildiği kadarıyla da herhangi bir probleminin olmadığı, çevresi ile barışık olduğu anlaşılmıştır.
GİRİŞ-ÇIKIŞTA KAYIT YOK
Lojmanlarda görevli hizmetlilerin göreve başlama ve çıkış saatleri tespit edilerek, ifadelerine başvurulmuş, yapılan araştırmalarda sanıkların tesptine yarayan bir bilgiye ulaşıladı.
20.06.1991 günü lojmanlara gelen ziyaretçiler tek tek tespit edildi. Önemli bir bilgiye ulaşılamadı. Ayrıca yapılan çalışmada lojman nizamiyesinde bulunan ziyaret kayıt defterinin düzenli olmadığı, milletvekili ve yakınlarının giriş-çıkışlarında kayıt yaptırmadıkları saptandı.
23.06.1991 ile 24.06.1991 günü lojmanlarda görevli Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevli iki amir ile 12 polis memurunun ifadeleri alındı. Görevli polisler verdikleri ifadede; olay günü ve sonrasında anormal herhangi bir olay görmediklerini ve duymadıklarını ifade ettiler.
Maktüle yapılan otopsi sonucunda kesici alet ve ateşli silah ile EXS olduğu başka herhangi bir darbeye ve fiili livataya mağruz kalmadığı anlaşıldı.
YAZI HANGİ ELLE YAZILDI?
22.06.1991 ile 26.06.1991 tarihlerine ait maktülün ikamet ettiği telefon detayları incelenmiş şüpheli herhangi bir numaraya ulaşılmamıştır.
Lavabo üzerine yazılan yazıların sağ elle mi? yoksa sol elle mi? yazıldığının tespiti istenmiş ancak raporda ‘her zaman kullanılan el’ şeklinde cevap gelmiştir.
Olay yerindeki saç kıllarının maktüle ait olduğu, lavaboda bulunan saç kıllarının da Çiğdem Taşkıran’a ait olduğu ve maktülün elinden alınan el svabında atış artığı olmadığı anlaşıldı.
Çiğdem Taşkıran, Hüseyin Taşkıran ve ailesinin yazı örnekleri alınmış, mukayese istenmiş, sonucunda olay yerindeki yazı ile benzerlik bulunamamıştır.
TELEFON 15 GÜN DİNLENDİ
Maktülün üzerindeki kesici alet, yarasını açabilecek nitelikte olup, elde bulunan kesici aletler incelemeye gönderilmiş, benzerlik ve kan izine rastlanılmamıştır.
Maktülün babasına ait 38 kalibrelik tabanca incelemeye gönderilmiş, herhangi bir atış artığına rastlanılmamıştır.
Olay yerinde bulunan ve maktülün aldığı Başak Bostancı’ya ait ders notları yazı karşılaştırılmasına gönderilmiş bir sonuç alınamamıştır.
Maktülün kız arkadaşı Çiğdem Taşkıran’ın ev telefonu 15 gün süre ile dinlemeye alınmış bir sonuç alınamamıştır.
Cinayet Büro Amirliği’nde görevli polis memuru Fahrettin Gürsoy maktül ve yakın çevresiyle ilgili araştırma yapmak üzere İzmir’e gönderilmiş ancak araştırma sonuçsuz kalmıştır.
SİVİL POLİS ARAŞTIRMASI
Polis memuru Mustafa Ayaş maktülün ara sıra gittiği Yüksel Caddesi’ndeki kafeler civarında bilgi toplamak için görevlendirilmiş, bir bilgiye ulaşamamıştır.
Komiser Yardımcısı Metin Ajnan Ak, bilgi toplamak amacı ile lojman çevresinde ve içerisinde sivil olarak görevlendirilmiş sonuç alamamıştır.
Yapılan ihbarlar değerlendirilmiş, yapılan araştırmalardan sonuç çıkmamıştır. (Olayın örgüt işi olduğu, olayı kürtçü bir grubun gerçekleştirdiği, Milletvekili F.İ’nin eşi N.İ. ile ilişkisinden gerçekleştiği ihbar edilmiştir.)
Olay günü 5-6-7’inci sokaklarda tanık olabilecek şahıslarla görüşülmüş, sonuç alınamamıştır.
Basın organlarında çıkan ve lojmanlarda görevli polisler hakkında yapılan ihmal suçlaması değerlendirilmiş, bir sonuç elde edilememiştir.
VEKİLİN İLGİSİ YOK
Basında olayla ilgili adı geçen ANAP Muş Milletvekili M.M.’nin kendi rızası ile ifadesi alınmıştır. İfadesinde o tarihte bayram olması sebebi ile Ankara dışında olduğunu ve maktül ve ailesiyle bir husumetinin olmadığını belirtmiş, yapılan araştırmada ifadesi doğrulanmıştır.
Lojman içerisinde bulunan vekil çocukları ile ilgili olarak okullarından yazı örnekleri alınmış, karşılaştırılmalarında bir benzerliğe rastlanılmamıştır.
Olayla ilgili olarak kendi rızaları ile 50 milletvekilinin ifadeleri alındı, bir sonuç alınamadı.
Basında çıkan bazı milletvekili akrabalarının, çocuklarının PKK terör örgütüne katıldıklarını ve olay ile ilgilerinin olabileceğinin haber olması ile birlikte, Jandarma ve İstihbarat birimlerinin yaptığı araştırmalarda olay tarihi ve maktül ile ilişkilerinin tespit edilemediği anlaşılmıştır.
TAŞKIRAN’DAN EK İFADE
Olay ile ilgili olarak TBMM arşivinde bulunan yazı örnekleri karşılaştırılmak istenmiş fakat vekillerin bu yazıları kendilerinin doldurmadıkları anlaşılmıştır.
Çiğdem Taşkıran’ın ek ifadesi. 27.06.1991. Çiğdem Taşkıran ifadesinde, ‘Olay tarihinden birkaç ay önce maktül ile oturduklarını, maktülün kendisine A.E. isimli bir milletvekilinin eşinin evine gelerek kendisini iltifatlar ettiği ve maktülün bu konuşmadan kadının kendisi ile cinsel beraberlik istediği sonucunu çıkartmış, ancak vekil eşinin ismini açıklamadığını’ beyan etmiştir.
Çiğdem Taşkıran’ın ifadesi... (İlaç içmek suretiyle intihara teşebbüs etmesi sebebi ile alınmış) Taşkıran ifadesinde; olayın intihar olmadığını, olay günü otururken birden fenalaştığını ve hastanede uyandığını belirtmiştir.
PKK’YA KATILMIŞLAR
Zarf içinde ‘Ü.S. kendisine gelerek teslim olmuştur.’ Yazılı Teleks yazısı 10.10.1991 (Milletvekili M.E.S’nin oğlu olay tarihinden kısa bir süre önce PKK terör örgütüne katılmış ve pişman olduğunu ifade ederek teslim olmuştur. Ü.S. ile birlikte S.M, A.M, M.M, H.M. teslim olmuşlardır.)
Zarf içerisinde Ü.S.’nin ifadesi.10.10.1991... Ü.S. ifadesinde, ‘PKK örgütüne nasıl katıldıkları kimlerle görüştükleri ve nasıl kaçıp teslim olduklarından bahsetmektedir. Ayrıca bu şahıslar incelenmiş, olayla ilgileri tespit edilememiş, istihbarat birimlerinin yapmış olduğu araştırmada terör örgütünün de eylem tarzının bu şekilde olmadığı anlaşılmıştır. Bu araştırma; bazı basın organlarında bu şahısların olayla ilgili olduğundan terör örgütüne katıldıkları iddia edilmesinden dolayı yapıldı.
(STAR)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:39