
KARTAL'IN KANDI KIRILDI!...
Türk spor basının usta kalemlerinden Kazım Kanat, tedavi gördüğü İstanbul Amerikan Hastanesi'nde dün sabah yaşamını yitirdi. Geçtiğimiz günlerde fenalaşarak hastaneye kaldırılan Kazım Kanat, yoğun bakımda solunum desteği ve antibiyotik tedavisi görüyordu. Uzun süredir kanser hastalığı ile de mücadele eden Kazım Kanat'ın ölümü spor dünyasını yasa boğdu. Sevenleri haberi alır almaz Amerikan Hastanesi'ne koştu. Üyesi olduğu Beşiktaş Kulübü'nün yanı sıra Galatasaray, Trabzonspor ve Fenerbahçe Kulüpleri ile birlikte Türkiye Spor Yazarları Derneği ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Kazım Kanat için başsağlığı mesajı yayınladı. Babasının ölümüyle yıkılan Mesut Kanat, annesi Sevinç Kanat ile birlikte hastane önünde uzun süre gözyaşı döktü. Vatani görevini yaptığı birliğinden izin alarak İstanbul'a gelen Mesut Kanat'ı, meslektaşları teselli etmeye çalıştı. Kazım Kanat'ın cenazesi, yarın İstanbul'da toprağa verilecek. Kazım Kanat için ilk tören, eski yöneticisi ve üyesi olduğu Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Levent'teki tesislerinde yapılacak. Kanat'ın cenazesi daha sonra, Levent Camii'nde kılınacak cuma namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Spor basının duayeni
Kazım Kanat, 1950 yılında Kahramanmaraş'ın Afşin İlçesi'nde dünyaya geldi. Liseyi İskenderun'da okudu. İstanbul'da Gazetecilik Yüksek Okulu'nu bitirdi. 1969 yılında Yeni İstanbul Gazetesi'nde mesleğe başladı. Daha sonra Hayat spor, Türk spor, Dünya, Hürriyet, Akşam ve Sabah gazetelerinde muhabir, servis yöneticisi ve köşe yazarı olarak çalıştı.
Başımı alıp gittim de ne oldu!
Hikâyenin sonu şöyleydi: Hani doktorlar, kanser tedavim için beni hastane odasına mahkûm etmişlerdi ya... Ben de başımı alıp Bodrum'a gitmiş, hayatımı bir yelkenlide geçirmeye başlamıştım ya... Harika bir yazdan sonra bir otelde kaldım. Klimayı açıp, keyif çattım. Sonrası ne oldu? Ne olacak, kuyruğu bacaklarımızın arasına kıstırıp, hastaneye geri döndük. Hem kanser hem de zatürree olmuşum. Kanseri yendik! Zatürreede dalga geçtik! Ama... Aması şurada... Anlatayım... Kanseri bir kez daha yenmenin mutluluğunu yaşarken, mutsuz oldum. Bodrum'da cehennem gibi sıcakta ilk kez bir şey yaptım. Eşim Sevinç için yaptırdığım klimayı çalıştırdım, karşısında uyudum. Sonuç felaket! Bir süre sonra nefes alamaz, yürümekte zorluk çeker oldum. Oğlum Mesut'un yemin töreni için gittiğim Kars'ta yüksek rakımda kötü oldum. Hikâyenin şimdiki sonu şöyle; ciğerlerime klimadan dolayı virüsler girmiş, mantarlar oluşmuş. Sürekli antibiyotik ve oksijen tedavisiyle ben değil, doktorlar savaşıyor. Komik olan da şu: Bir mantarı yenmek, kanseri yenmekten biraz zor olacak. Okurlara! Kimsenin moralini bozmak istemem. Hele benim, kanser yoldaşlarımın asla... Zaten onlara güzel haberlerim var. Kanseri 'akıllı bomba' ismi verilen bir ilaçla yendim. Elim kalem tutunca söz, her şeyi yazacağım. Biraz sabır ve anlayış lütfen. Biliyorum ki ben sizler için umudun umuduyum! Teslim olmak yok, geri çekilmek yok. Savaşa devam! Sevgili okurlar! Ne zaman iyileşirim bilmiyorum. Tek bildiğim şey, yazabileceğim an yazacağımdır.
Kalemini kır ama satma!
Hastane önünde Kazım Kanat'ın eşi Sevinç ve oğlu Mesut ile gelini bir açıklama yaptı. Babasının Türk spor basınının sevdiği bir insan olduğunu ve ölmeden önce kendisine “Kalemini kır ama satma” dediğini anlatan Mesut Kanat, “Babam 9 yıldır kanserle mücadele ile umudun umudu oldu. Bu hastalığa yakalanan milyonlara güç verdi. Yine de kansere yenilmedi. Babam zatürreeden hayatını kaybetti” dedi. Eşi Sevinç Kanat ise, “Ailesine bağlı bir baba ve iyi bir aile reisiydi. Kanser ile savaş halindeydi. Mücadeleyi hiç bırakmadı. 6 gün boyunca yoğun bakımdaydı. Zatürreeye yenildi. Fakat kanser hastalığına yakalanan insanlarımız hastalıkla mücadele ederek hepsinin bir Kazım olmasını istiyorum' diye konuştu.