KAYIP ÇOCUKLAR 'TERÖR ÖRGÜTÜ' VE 'ÇETE'LERİN KISKACINDA

DEVLET ARIK
ANKARA - Başbakanlık, Türkiye'nin 'kayıp çocuklar' konusundaki haritasını çıkardı. Tüyler ürperten tespitlere yer verilen rapora göre Türkiye'de 7 bin 183 kayıp çocuktan 6 bin 350'si bulunurken, 833'ü hala aranıyor. En fazla kayıp çocuğun arandığı il İstanbul olurken, aranan 253 çocuktan hiçbiri bulunamadı. Ankara'da ise kayıp olduğu bildirilen bin 6 çocuktan 976'sı bulundu. Rapor, kayıp çocukların 'terör örgütü' ve 'çetelerin' kıskacında olduğu gerçeğini de gözler önüne serdi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, 'kayıp çocuklar' konusunda Türkiye genelinde yapılan kapsamlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Hazırlanan raporda, kayıp çocuklar konusunda korkutucu tespitlere yer verildi. Çocukların kaybolma nedeninin mercek altına alındığı rapor, çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu, dünyada bir çocuk sorunu olduğunu kaydetti. Yaklaşık 7 milyarlık dünyanın yarı nüfusunun 18 yaşın altında olduğunu, bunların önemli bir kısmının şiddete maruz kaldığı ve insan kaçakçılığının milyar dolarlık boyutu düşünülürse konunun öneminin ortaya çıkacağını dile getiren Fendoğlu, Türkiye'de 2007 yılında kamu birimlerine 7 bin 183 kayıp bildirimi geldiğini, yapılan çalışmalarla bunlardan 6 bin 350'sinin bulunduğunu ve 2007 sonu
itibariyle aranmakta olan bilinen 833 kayıp çocuk olduğunu açıkladı. Fendoğlu, "Bunlar ve organize suç örgütlerinin ikna ederek evinden götürdüğü kayıt dışı çocuklar daha sonra karşımıza sorun olarak çıkabilirler. Bu nedenle genelde çocuk hakları, özelde kayıp çocuklar konusu ülkemizde de önemini korumaktadır" dedi. Kayıp çocuk haberleri üzerine 17 Aralık 2007 tarihinde harekete geçildiğini, İçişleri Bakanlığı marifetiyle konunun soruşturulduğunu, gelen yazıda Türkiye'de kayıp çocuk sayısının 15 Ocak 2008
tarihi itibariyle bin 446 olduğu belirtildiğini hatırlatan Fendoğlu, bunun üzerine Türkiye genelindeki tüm il insan hakları kurulları aracılığıyla konunun sebepleri, istatistiki bilgiler ve önlenmesine yönelik tedbirlere ilişkin kapsamlı bir rapor hazırladıklarını bildirdi. 6 aylık çalışmanın ürünü olan rapor, sadece ailelerin ilgili kurumlara bildirdiği rakamları kapsıyor.
Raporda, Türkiye'de kayıp çocukların fazla olduğu şehirlerin başta büyük şehirler olmak üzere göç alan şehirler olduğuna dikkat çekildi. Kayıp çocukları üç bölüme ayıran raporda, kayıp çocuklar 'kendi rızasıyla kaçanlar', 'rızası dışında kaçırılanlar' ve 'istemeden de olsa yoksulluk gibi nedenlerle kaçanlar' olarak kategorize edildi. Rapor, kaçan çocukların özenti, ebeveyn boşanması, kentleşememe gibi sorunları olduğunu gözler önüne sererken, kaçırılanların da genelde çocuk ticareti, dilencilik ve cinsel
sömürü gibi nedenlerinin olduğunu ortaya koydu. Rapora göre kayıp çocukları bekleyen sorunların başında ise hastalık, uyuşturucu, şiddet ve cinsel istismar geliyor.

"TERÖR ÖRGÜTÜ VE ÇETELERİN KISKACINDALAR"
Savcılıklarda Çocuk Suçluları Bürosu'nun kurulmasının önerildiği rapor, kayıp çocukların çetelerin ve terör örgütlerinin kıskacında olduğu gerçeğini de ortaya koydu. Raporda, bazı çete ve terör örgütlerinin, kayıp çocukları kullanmak istediğine vurgu yapılarak, "Bu çete ve örgütler çocuk yaştaki insanları kandırarak örgüte kazandırmak için büyük çaba içerisindedirler. Türkiye gibi yıllardır terörle uğraşan bir ülke için sorun bu açıdan da önem taşımaktadır. Bu şekilde teröre bulaşan çocuk sayısı
toplamının yüksek olduğu iddia edilmektedir" denildi.
Raporda, 2007 yılında ilgili kamu birimlerine 7 bin 183 kayıp bildirimi geldiği, yapılan çalışmalarla bunlardan 6 bin 350'sinin bulunduğu ve 2007 yılı sonu itibariyle aranmakta olan 833 kayıp çocuk olduğu bildirildi. Rapora göre aranan kayıp çocuk sayısının en fazla olduğu 24 ildeki dağılım şöyle:
"İstanbul (253), Balıkesir (47), Bursa (42), Ankara (30), Şanlıurfa (29), Mardin (28), Kocaeli (25), Çanakkale (24), Tekirdağ (20), Osmaniye (18), İzmir (15), Niğde (15), Aydın (14), Hakkari (14), Manisa (13), Çorum ve Tokat'ta (12), Eskişehir, Kırklareli, Malatya, Mersin, Samsun (11), Batman ve Sakarya (10)."
İstanbul'da 2007 yılında 253 kayıp çocuktan hiçbiri bulunamazken, Bursa'da kayıp olduğu bildirilen 439 çocuktan 397'si, Ankara'da bin 6 çocuktan 976'sı, İzmir'de 642'den 627'si, Şanlıurfa'da 222 çocuktan 193'ü, Mardin'de 77 çocuktan 49'u bulundu. Kocaeli'nde 25 çocuktan, Niğde'de 15 çocuktan, Çorum ve Tokat'tan 12 çocuktan, Mersin ve Samsun'da 11 çocuktan, Batman'da 10 çocuktan hiçbiri bulunamadı. En fazla kayıp çocuk ihbarı yapılan il Ankara oldu. Ankara'da kayıp çocuk ihbarı yapılan bin 6 kişiden
sadece 30 tanesinin arandığı, İzmir'de ihbar yapılan 642 kayıp çocuktan 15'i, Bursa'da 439 kayıp çocuktan 42'sinin arandığı bildirildi. Aranan çocuk sayısı itibariyle ilk 10 de şöyle sıralandı:
"İstanbul 253 kayıp çocuk ile birinci, Balıkesir 47 kayıp çocuk ile 2., Bursa 42. kayıp çocuk ile 3., Ankara 30 kayıp çocuk ile 4. sırada, Osmaniye 18 ile 10. sırada yer aldı." Kayıp çocuk sayısının bölgelere göre dağılımında da Marmara Bölgesi ilk sırayı aldı. Marmara bölgesini, İç Anadolu Bölgesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi, Ege, Doğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz bölgesi izledi.

'ERKEN EVLİLİK' RİSK
Raporda, çocukların kaybolma nedenleri de analiz edildi. Çarpıcı tespitlere yer verilen rapora göre, sevgisizlik, katı tutum, toplumdan dışlanma ve okuldan itilme çocuğu kaçmaya zorluyor. Raporda, çocukların kaçma nedenleri şöyle sıralandı:
" - Erken evlilikler nedeniyle özellikle kız çocuklarının biyo-psiko ve sosyal gelişiminin tamamlanmamış olması ve bununla birlikte çocuk sahibi olması. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce anne baba olan bu ailelerin çocukları sorunlu olabilmektedir
- Ailede şiddetli geçimsizlik, işsizlik, yoksulluk, şiddet, eğitimsizlik gibi olumsuzluklar öncelikle çocukları etkilemekte ve bu çocuklar kendi ayaklarının üzerinde durabilecek yaşa geldikleri zaman sıkıcı aile ortamından, dayaktan, kötü muameleden ve sefaletten kurtulma hayallerine kapılmaktan çareyi dışarıda aramaktadırlar
- Çocuk sayısı fazla olan ailelerde iletişim eksikliği meydana geliyor. Ailesinden ilgi göremeyen çocuklar çabuk kandırılmaya müsait oluyor
- Tavizkar, tutarsız ve baskıcı gibi bilinçsiz çocuk yetiştirme
- Parçalanmış aile
- Özenme, macera hevesi, büyükşehir cazibesi, para kazanma arzusu,
- Ergenlik problemleri, kuşak çatışmaları, kardeş kıskançlıkları, ensest ve taciz olayları
- Kötü arkadaş
- Akıl sağlığı
- Maddi sorunlar ve kırsal alandan göç
- Kaçırılmalar
- Yuva ve yurtlardaki çocukların ihmal ve istismara maruz kalmaları
- Kaza ve doğal afetler
- Olumsuz televizyon programları ve özellikle mafya filmleri
- İnternetin bilinçsiz kullanımı
- Katı baba otoritesi altındaki çocuklar kendisini kanıtlamak için suç örgütlerine ve terör gruplarına girebiliyor
- Sevgisizlik, katı tutum, toplumdan dışlanma ve okuldan itilme çocuğu kaçmaya zorluyor."
Raporda ayrıca, anne ve babalara yönelik öneriler de yer aldı. Erken yaşta evliliklerin önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yapılan raporda, özellikle göç eden ailelerin yaşadığı bölgelerde ekonomik, sosyo-kültürel ve psikolojik destek programları uygulanmasının önemine işaret edildi.