Irkçılığın çığ gibi arttığı Almanya, acı vatan oldu! "Dönerci cinayetleri" adıyla anılan kanlı olaylar, 2000-2007 yıllarında yaşandı. 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin, seri cinayetlerdeki rolü ise 2011'de patlak verdi.NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos ölü bulunurken, "Nazi Gelini" lakaplıBeate Zschaepe ise örgütün kullandığı hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim oldu. 2013 yılında da dünyanın gündemini sarsan Neonazi davası start aldı. Örgütün hayattaki tek üyesi Zschaepe, tutuklu yargılandığı davada susma hakkını kullandı. Tanık ifadeleri ise tüyler ürpertti. "Dönerci cinayetlerinden" sorumlu Neonazi örgütünün, döner yiyen üyelerine kırbaç cezası verdiği iddia edildi. Neonazi davasının bir numaralı sanığı Zschaepe'nin eski komşusu Sindy H., Münih'te devam eden NSU davasında tanık olarak dinlendi. 2007 yılına kadar Beate Zschaepe ile aynı binada oturduklarına dikkat çeken tanık, "Lisa" olarak tanıdığı "Nazi Gelini"ni anlattı. 

'YEMEMEM LAZIM AMA...' 

Sindy H., ev hanımı olarak tanıdığı sanıkla zaman zaman evin avlusunda bir araya geldiklerini ifade etti. Zschaepe'nin kendisine eşi olarak tanıttığı Uwe Böhnhardt'ın yanı sıra, eşinin kardeşi olarak tanıttığı Uwe Mundlos ile de birlikte olduğunu söylediğini, kendisinin ise "Bende bir tane bile yok" diye şaka yaptığını belirtti. Lisa olarak tanıdığı "Nazi Gelini"nin kendisini hiç eve sokmadığını, telefon numarasını vermediğini, bunu da"Kocam istemiyor" diye açıkladığını anlatan Sindy H., sanığı gizlice döner yerken gördüğünü ise şu sözlerle aktardı: "Zschaepe ile bir keresinde dönercide karşılaştım. Köşeyi dönünce hemen döneri yedi. Bana 'Aslında yememem lazım ama, canım çok çekti' dedi."