KEMAL DERVİŞ'İN 'ERMENİ GAFI' TÜRKİYE'YE PAHALIYA PATLAYABİLİR!
AYDIN AYAYDIN - TAKVİM
İstanbul Milletvekili Kemal Derviş'in Fransız LE MONDE gazetesine verdiği mülakatta, gazetecinin sözde Ermeni Soykırımı sorusuna cevabında ; ''Birinci Dünya Savaşı sırasındaki ERMENİ KATLİAMI'ndan derin bir acı duyduğumu ifade etmek isterim. Bu acıları tanımak ve üzüntüleri ifade etmek gerekir'' açıklamasının yankıları giderek büyüyor.
Okuyucularımdan aldığım yüzlerce email ve fakslarda, Derviş'in zamansız ve gereksiz böyle bir açıklama yapmasının Türkiye-AB ilişkilerine vereceği zarardan endişe duyulduğu ifade edilmektedir.
Kemal Derviş'in söylemlerine az da olsa, bazı entel geçinen kişilerin verdiği destek, kamuoyunda fazla taraftar bulmadı.
BAŞIMIZ ÇOK AĞRIR
Türkiye-AB ilişkileri çok hassas bir noktadadır. Bugün yeterli olmamakla birlikte başarılı bir noktaya gelinmiştir. Başbakan Erdoğan'ın ve hükümetin verdiği mücadeleyi inkar etmemek gerekir.
Bay Derviş'in Fransa'daki talihsiz beyanatı ileride Türkiye'nin başını çok ağrıtacaktır . AB önündeki tek engel Ermeni katliamı
gösterilmiş olsaydı, Bay Derviş'in kırdığı bu pot çok fazla önemsenmeyebilirdi.
Türkiye'de yaşayan Ermeni vatandaşlarımızla aynı haklara sahip olduğumuzu ve onlarla iç içe nasıl yaşadığımızı görmekten aciz bir avuç insan, hayal aleminde yaşadığının farkında bile değil. Yıllardır Ermeni vatandaşlarımızla kardeşçe aynı çatılar altında yaşamaktan mutlu olduğumuzu görmeyenlerin, hangi gözlükle baktıklarnı anlamak bizim hakkımızdır.
DÜĞMEYE Mİ BASILDI?
Sorun sadece Ermeni katliamı ile bitmiyor. Her fırsatta Türkiye'nin önüne konulan azınlıklar meselesi bir başka boyuta taşıyor. Bunun yanında Lozan tartışmaya açılmak isteniyor . Seslendirmeye başlanılan Patrikhane ve Ruhban Okulu meselesi ve diğer bazı söylemlerle Türkiye'nin başına çorap örülmek istendiği görülüyor.
Kişisel olarak Türkiye'nin AB üyeliğini sonuna kadar savunmaktayım. Sadece AB üyeliği için değil, Türkiye'nin çağdaş dünyada yerini alması için demokrasi ve insan hakları konusunda daha çok mesafe katetmesi gerektiğine inanmaktayım. Ama bütün bu iyi niyete rağmen, Türkiye'nin kabul etmesi mümkün olmayan, tek taraflı, haksız ve çifte standart teşkil eden konularla sıkıştırılmasını haklı görmek yanlıştır.
YARIN GEÇ OLABİLİR
Türkiye'nin Üniter Devlet yapısını pazara mı açtık? Bunu bilelim. Yoksa birileri, hazırladığı senaryoya göre yapı taşlarını yeniden örmeye mi başladı? Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan ve önümüze çıkarılan bu tehlikeli oyunlara seyirci kalındığı takdirde yarın çok geç olabilir.
Bay Derviş' in anlaşıldığı kadarıyla Türk Tarihi bilgisi biraz eksik kalmış. Uzun yıllardan beri yurt dışında yaşadığı için Türk Tarihi'ne ayıracağı zamanı sanırım başka ülkelerin tarihine ayırmıştır.
ENTELLERİN ZEVKİ İÇİN
Tarihi gerçeklerle bağdaşmayan Ermeni katliamını kabul edebilen Bay Derviş, sade bir vatandaş değildir. T.C.'de Devlet Bakanlığı yapmış, halen TBMM'nin bir üyesi olup, aynı zamanda Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'yi temsil etmektedir. Gerçekle ilgisi olmayan, kullandığı kelimenin kabul edilmesi halinde, önümüzdeki yıllarda önümüze konulabilecek milyarlarca dolar tazminat taleplerini Bay Derviş mi karşılayacak? Böyle bir durumda kimsenin kuşkusu olmasın ki; Bay Derviş bavulunu alır, ABD'nin yolunu tutar.
Bay Derviş ve onun gibi düşünen birkaç entel kişinin zevki
uğruna milli tarihimiz, milli var oluşumuz ve üniter devlet yapımızdan fedekarlık yapmamız mümkün değildir.
Türkiye, AB'ye tam üye olmalıdır. Ancak üyeliğinde öne sürülen koşullar, AB' nin diğer ülkeler için koyduğu standartlarla sınırlı olmalıdır. Başka hiçbir AB ülkesinin önüne konmayan şartların bizim önümüze konulmasını kabul etmek ve gerçekleri yansıtmayan, tarihi bilgilerin kabul etmediği konularda taviz verilmesinin mümkün olmadığını açık yüreklilikle ortaya koymak, bizi küçültmez, aksine büyütür.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:09