KENT SAVAŞI KONUSUNDA TECRÜBESİZ OLAN ABD'Yİ, ZORLU SOKAK SAVAŞI BEKLİYOR
MEHMET ÖMER KILIÇ
İSTANBUL - Koalisyon güçlerinin Bağdat'ı ele geçirmek için verdiği uğraş, akıllara, 2. Dünya Savaşı'nda Berlin'de meydana gelen sokak çatışmalarında hayatlarını kaybeden yaklaşık 120 bin Rus ve Alman askerini getiriyor.
Irak'ın başkenti Bağdat'ı alarak Saddam Hüseyin ve rejimini yıkmayı planlayan ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin stratejistleri, şimdilik 1945 yılında yaşanan, Almanya'nın başkenti Berlin'deki kuşatmayı hatırlamak istemiyor. Çünkü, koalisyon güçlerini Bağdat'ta kanlı sokak çatışmaları bekliyor.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve başta Cumhuriyet Muhafızları olmak üzere onun sadık adamları, ABD liderliğindeki koalisyon güçleriyle Bağdat'ta sokak sokak savaşmak için hazırlıklarını tamamladılar, gerekirse ölmek için yemin ettiler.
Koalisyon güçlerinin Bağdat'a ulaşabilmesi halinde yaşanacak çatışmalar, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana bir kentin içinde yaşanacak en büyük savaş olacak.
ABD savaş planlamacıları da, kamuoyunu, askerlerin daha önce karşılaşmadıkları kadar kanlı bir savaşa hazırlıyor. Katar'da bulunan komuta merkezinde görevli bir askeri yetkili, ''Biz bunun bedelini pahalıya ödemeye hazırız. Çünkü bu rejimi değiştirmeyi garanti ettik ve bundan başka bir yolumuz yok'' diyerek, kanlı bir savaşın haberini veriyor.
RUSLARIN ACI TECRÜBESİ
1994 yılında Rus tankları Çeçenistan'ın başkenti Grozni'yi kuşattığında askerler, komutanları tarafından, hiçbir zorlukla karşılaşmadan şehri ele geçirecekleri konusunda kandırılmışlardı. Fakat hafif silahlara sahip Çeçen milisler, bu tankları kavşaklarda kıstırarak, roketatarlarla tahrip etmişler ve birkaç gece içinde yüzlerce Rus askeri hayatını kaybetmişti. Rusların yerle bir ettiği Grozni'yi ele geçirmek 2 aydan fazla sürmüştü ve bu savaşta kaç sivilin hayatını kaybettiği hiçbir zaman bilinememişti.
''Savaş, Şehir ve Asker'' kitabının yazarı Emekli Albay Jean-Louis Dufour, Grozni'yi savunanların, birkaç aylık bombalamadan ve ancak şehrin tamamının harap olmasından sonra mücadeleyi bıraktıklarına dikkat çekiyor. Dufour, ABD'nin stratejisinin de benzer olmayacağı konusunda emin olmadığını kaydederek, ''Grozni'ye göre daha az vahşet yaşanır; çünkü ABD Bağdat'ın tamamını harap edemez. Fakat onlar sürekli bombardımanla şehri savunanların moralini bozmaya çalışırlar'' görüşünü savunuyor.
Lancaster Üniversitesi'nde savunma uzmanı olan Tim Ripley, 1982 yılında İsrail'in, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün nüfuzunu kırmak için Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleştirdiği saldırıda beklenmedik bir direnişle karşılaştığının altını çizerek, ABD ve İngiliz askerlerinin de Bağdat'ta aynı şekilde güçlü bir direnişle karşılaşacaklarını tahmin etmek için kehanette bulunmaya gerek olmadığını ifade ediyor.
POLİTİK RİSK
ABD ve İngiliz savaş planlayıcıları, dünyanın ikiye bölündüğü bir savaşta, başlangıcından beri Iraklıların gönlünü kazanmak için özellikle topyekün bir kent savaşından kaçındıklarının altını çiziyorlar. Fakat Kraliyet Enstitüsü Uluslararası İlişkiler analistlerinden William Hopkinson, bunun askeri olarak uygulanabilir olduğunu, ancak politik olarak fecia olacağını belirtiyor. Açlık, salgın hastalıklar gibi problemlerin haftalarca sürmesinin dünya ülkelerinin öfkesini kabartacağını belirten Hopkinson, bunun terörist saldırılarını da arttırabileceğini kaydediyor.
Savaşın Bağdat caddelerine yayılması halinde kent savaşı konusunda tecrübeli askerlere ihtiyaç olacak. Amerikalı askerler, bu konuda ya çok az tecrübeye sahip ya da tamamen tecrübesiz. Çünkü ABD, en son sokak savaşını 1968 yılında Vietnam'da Hue şehrinde yaşamıştı.
Emekli Albay Jean-Louis Dufour, bu konuda, ''Sokak savaşları dehşet zordur. Çok tecrübeli askerlerinizin bulunması gerekir'' diyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:42