Avrupa Komisyonu'nun 30 üyesi, Türkiye İlerleme Raporu'nu son kez değerlendirmek için Romano Prodi başkanlığında sabah 9:00'da toplandı. Toplantı, önce yoğun tartışmalarla başladı, sonlara doğru ise tartışmaların ateşi de düştü. Komisyon üyeleri, temel olarak üç gruba ayrıldılar. Verheugen ile İngiliz Komiser Chris Patten'in başını çektiği bir grup Türkiye'nin kriterleri yerine getirdiğini belirterek, müzakerelerin gönül rahatlığı ile açılabileceğini söylerken, ikinci grup ise müzakereler için önşartlar öne sürdü. Fransız Komiser Michel Barnier, Ermeni soykırımının tanınmasını istedi. Yunanistan'ın desteklediği G.Kıbrıs'ın üyesi Markos Kipriyanu ise Güney Kıbrıs'ın tanınmasını müzakere öncesi önşart olarak öne sürülmesini talep etti. Küçük bir azınlık ise, Türkiye'ye 'imtiyazlı ortaklık' önerilmesi gereğinin altını çizdi. Bu arada söz alan Türkiye karşıtı İspanyol Palacio de Loyola, herkesi şaşırtarak, ''işçilerin serbest dolaşımına ilişkin daimi kısıtlama'' önerisinin metinden çıkartılmasını istedi.
Verheugen uzlaştırdı
Toplantı sırasında, Kıbrıs'ın devlet olarak tanınması konusunda, Türkiye'yi uyarmak için, ''Müzakereler, Hükümetlerarası Konferans şeklinde yapılır, oybirliği ilkesi aranır'' ifadelerine, ''herkes birbirini tanımalı'' şeklinde sözler eklenmesi girişimi oldu. Verheugen bu girişime büyük tepki gösterdi. ''Kıbrıs'ın tanınmasını, şu ana kadar Türkiye'nin önüne ön şart olarak koymadık. Böyle bir talep geri tepecektir. Ayrıca bunu yaparsak, sorunun çözümünün bütün sorumluluğunu Türkiye'nin üzerine atmış oluruz. Halbuki Türkiye, üzerine düşeni yaparak, Birleşmiş Milletlerin(BM) barış planını destekledi'' ifadelerini kullanan Genişlemeden Sorumlu Komiser, ''Böyle bir ifade koyarsanız, raporumu geri çekerim. Çantamı alır, giderim'' tehdidini savurdu. Verheugen'ı, Dışilişkilerden sorumlu İngiliz Komiser, Chris Patten da destekledi. Bunun üzerine muhalif üyeler geri adım atmak zorunda kaldı.
Loyola terk etti
Tartışmanın oldukça alevlendiği dakikalarda gelen Verheugen'ın sert açıklamaları toplantının seyrini de değiştirdi. Müzakerelerin açılmasına karşı olan Avusturyalı üye Franz Fischler ve iki Fransız üye bile itirazlarım geri çekmek zorunda kaldı. Sonuç olarak Verheugen'ın metni, sadece birkaç kelime değişikliği ile, 'oylamaya gerek görmeden' kabul edildi. Metni, kabul etmeyen tek kişi ise başından beri Türkiye karşıtı açıklamalara imza atan Hollandalı üye Fritz Bolkestein oldu. İspanyol Loyola ise, 11:45 sıralarında, Komisyon'un girişinde bekleyen yüzlerce basın mensubunun önünden geçerek, 'tartışmanın ortasındayız' diyerek, Komisyon binasını terketti. Toplantının hemen bitiminde, Verheugen Parlamento'ya konuşmaya giderken, diğer Komisyon üyeleri de birbir dışarı çıktılar. İlk olarak Hollandalı üye Bolkestein, yüzü sirke satarak dışarı çıktı. Kameralara yüz vermeden, hızlı adımlarla binadan ayrıldı.
Fischler şaşırttı
Ardından, ateşli bir Türkiye karşıtı olarak bilinen Avusturyalı Komisyon üyesi Franz Fischler çıkarak, basın mensuplarını şaşkınlığa sürükleyen bir açıklama yaptı. Fischler şöyle dedi: ''İlerleme raporu çok objektif ve herkes tarafından olumlu karşılandı. Yapılan ilerlemeleri ve mevcut sorunları ortaya koyuyor. Bu rapordan çıkardığımız sonuç, 'müzakerelerin başlamasına karşı çıkmak için herhangi bir sebep olmadığı.' Ama rapor, daha çok ilerlemenin sağlanması gerektiğini de ortaya koyuyor. Halka müzakerelerin ne anlama geldiğini, bizi nelerin beklediğini ve Türkiye'de yapılacak değişiklikleri anlatmalıyız. Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye etkilerine ilişkin daha derine inen bir çalışma yapılacak. Prensipte, müzakerelerin açılmasına 'evet' ama bazı şartlarla. Türkiye ile yapılacak müzakereler daha önceki genişlemeden farklı olacak. Türkiye ile ilgili özel düzenlemeler geçerli olacak.''
VATAN
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:02
