Gündem
  • 16.8.2014 12:07

Kılıçdaroğlu, 'Erdoğan zahmet edip çağırmasın'

‘Zahmet edip çağırmasın’

Başbakan Erdoğan, önceki gün soruları yanıtlarken, “Muhalefeti bir kere iki kere çağırırım. Cumhurbaşkanlığı makamının bir mehabeti var. Ondan sonra da davet edecek halimiz yok” dedi, nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
- Zahmet edip çağırmasın.
 
Başbakan’ın Meclis’teki yemin törenine katılacak mısınız?
 
- Bunu değerlendireceğiz.
 
Başbakan, Ak Parti resepsiyonunda, sizden ‘genel müdür’ diye söz etti. Cumhurbaşkanı olarak farklı bir üslup mu bekliyorsunuz?
 
- Farklı bir üslup beklemek gibi bir yanılgı içinde değiliz. Kaç balkon konuşması yaptı. Neler söyledi. Ne söylüyorsa aksini yapan bir adam.
 
Cumhurbaşkanı Gül ile zaman zaman görüşüyordunuz. Devlet sorunu olan konularda davet ediyordu. Bundan sonra Cumhurbaşkanı ile ilişkiniz nasıl olacak?
 
- Cumhurbaşkanı seçildikten sonra AKP Genel Başkanı üslubuyla konuşuyorsa ve hâlâ toplumu germeyi bir üslup olarak kullanıyorsa hayır gelmez bu insandan Türkiye’ye.
 
Başbakan Erdoğan, Subayevleri’ndeki evinde kalmayacağını söyledi. Yeni yapılan Başbakanlık binasını da kullanabileceği mesajını verdi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
- O saray ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirsin. Oradaki yolsuzlukları öğrensin. Arzu ediyorsa Sayıştay raporunu göndereceğim.
 
‘AKP’deki çatlak dışarıya yansımaz’
 
MHP lideri Devlet Bahçeli, ‘AKP içindeki ayrışma gün yüzüne çıkmışken, gözler CHP’ye çevrildi. CHP’li milletvekilleri biraz acele etmedi mi’ dedi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
- Bahçeli’nin açıklaması konusunda yorum getirmek istemem. Ama bu algının geniş kitelelerde olduğunun farkındayım. AKP yapısını iyi bilenler bu parti içindeki huzursuzlukların dışarı yansımadığını bilirler. AKP kendi içinde kavga edecek ve dışarı yansıyacak düşüncesi doğru değil. Kendi içlerinde pek kavga etmezler. Çünkü bir rant partisi. AKP’de tek yol sessiz kalmak. O yüzden bu kadar derin çatlak olmaz. Çatlak var ama dışarı yansımaz. CHP’li vekiller çıkıp basın toplantısı yapıyor ama AKP’de böyle şey beklenemez. Kendi içlerinde sorun olduğu doğrudur. Ama bu CHP’de olduğu gibi dışarı şeffaf yansımaz. Çünkü biz rant partisi değiliz.
Düşünce partisiyiz.
 
En güçlü başbakan adayı olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun adı geçiyor.
 
- 49 vatandaş hala rehine. Nasıl oturuyor o koltukta? IŞİD camileri, peygamber türbelerini bombaladı. Tek kelime çıkmadı. Tam tersine IŞİD’i savundu. Zaten Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyada yalnızlaşmasına yol açan aktörlerden biri de bu. İlk kez Türkiye bu kadar yalnızlaştırıldı.
 
‘Biat edecek muhalefet istiyor’
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgi eleştiriler sıralıyorsunuz, başbakan olması muhtemel Davutoğlu ile ilgili düşünceleriniz de böyleyse, muhalefetle ilişkiler nasıl yürütülecek?
 
- Erdoğan’ın seçilmesinin ülkeye kriz getireceğini söylemiştik. Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bizim oturacağımz yer parlamento. Yasalar gelir konuşuruz. Ama kapalı kapılar arkasında biraraya gelmek istemeyiz. Bilgi vermek isterlerse kapımız açık.
 
Başbakan’a başarılar dilediniz, hiç temasınız oldu mu?
 
- Üslubu belli olduğu için biz de ‘zahmet edip davet etmesin’ diyoruz.
 
Başbakan ısrarla Türkiye’de yeni bir muhalefete ihtiyaç olduğunu söylüyor.
 
- Zaten memnun olmadığı için kendisine partisi gibi biat edecek bir muhalefet arıyor ama yanılıyor. Kirli dosyalarının hesabını vermek zorundadır. Bunları dile getirmeyecek bir muhalefet istiyor. Yeni muhalefetten kastı o. Biz kul hakkı yiyenden hesap soracağımızı söyledik.
 
Tıpış tıpış gelmeli
 
Başbakan Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun katılması halinde, adli yıl açılış törenine gelmeyeceğini söyledi, nasıl karşıladınız?
 
- Baro, yargının üçüncü ayağıdır. Savunmayı temsil eder. Dünyanın kuruluşundan beri savunma temel insan hakkı. Savunmayı temsil eden biri gelecekse ben gelmeyeceğim. Hala savcılık makamı mısın, iddia makamımısın? Cumhurbaşkanlığı makamının işlevlerini bilmiyor. O kapasitesi yok. Feyzioğlu o törene geldiği zaman tıpış tıpış gelmeli.
 
Başbakan kalırsa hukuka darbe olur
 
YSK kesin sonuçları ilan etti. Başbakanlık yetkisini hâlâ taşıyor mu?
 
Cumhurbaşkanı’nın bir kişiyi başbakan vekili olarak ataması lazım. Atamazsa ve Erdoğan başbakan olarak kalırsa hukuka karşı darbe olur. Kenan Evren’den farkı kalmaz. Bütün hukuku askıya almış olur. Seçim hukuku, anayasa hukuku askıya alınmış olacak. Bu darbe kafasıdır.
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 02:32

İLGİLİ HABERLER