KILIÇDAROĞLU, GÜL'LE İSTANBUL'DA GÖRÜŞECEK

GAZİANTEP - Kılıçdaroğlu Gaziantep'te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün liderlerle yapacağı görüşmeye ilişkin soruyu yanıtlarken, ''Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün bir daveti oldu. Saati denk getirmeye çalışıyoruz. Zirveye zaten biz katılmıyoruz. Zirve ayrı. Sayın Cumhurbaşkanı, sanıyorum zirve sonrası parti liderlerine bilgi vermek istiyor. İstanbul'da bir daveti var, saati denk düşürürsek tabi ki katılacağım'' yanıtını verdi.
Zirvelerden bir sonuç çıkıp çıkmadığına ilişkin düşüncesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, buna ilişkin bir yazılı açıklama yaptığını, şu anda da aynı fikirde olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Zirve, sanıyorum kamuoyunda oluşan infialin baskısı sonucu gerçekleşen bir zirve. Zirvelerden sonuç çıkması için sağlıklı bir ön çalışmanın yapılması ve yetkililere sunulması gerekiyor. Tabi böyle bir çalışma var mı, yok mu bunu bilemiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşürken kendisine arz ederiz'' diye konuştu.

-''TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK VERENLER KİMLERDİR?''-

Terörle mücadelede ABD'yle işbirliği konusunda bir zafiyet olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bu konuda açıklama yapacak kişinin ülkeyi yönetenler olduğunu söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda bir açıklama yapması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Heron uçaklarının yetersizliği' söylendi, o konuda 'yeteri kadar bilgi alınamadığı' söylendi, 'istihbarat zafiyeti olduğu' ifade edildi. Dolayısıyla ayrıntıları bilemiyoruz. Bu konuda bize verilen herhangi bir bilgi yok. Ama Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşürken bu düşünceleri kendisine sunacağız'' dedi.
Kılıçdaroğlu, BDP'nin Başbakan Erdoğan'la ilgili verdiği gensoru önergesinin 24 Haziran Perşembe günü görüşüleceğinin hatırlatılarak, CHP'nin tavrının sorulması üzerine de konuyu değerlendireceklerini söyledi.
Bir gazetecinin, terör olaylarına ilişkin Başbakan Erdoğan'ın ''taşeronluk yapanlar var'' şeklinde ifadesi olduğunu belirterek, değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
''Sayın Başbakan terör örgütünün, taşeron örgüt olduğunu söylüyor. Aslında bu iddia, çok ciddi bir iddia. İddianın özelliği Sayın Başbakan tarafından dile getirilmiş olması. Sayın Başbakan bu konuda belki kamuoyunu aydınlatabilecek bilgi vermeyebilir ama Sayın Başbakan'ın bunun gereğini yapma gibi bir yükümlülüğü var. Terör örgütüne destek verenler kimlerdir? Eğer bu kamuoyuna bir şekliyle duyurulursa, kamuoyu da bu konuda bilgi sahibi olmuş olur ve bu örgüte karşı daha mesafeli, daha tutarlı bir politika oluşması sağlanabilir ve kamuoyu desteği de sağlanmış olur ama bilgi yeteri kadar Sayın Başbakan tarafından kamuoyuna verilir mi, o konuda bir şey söyleyemiyorum.''

-''ERKEN SEÇİM GELİRSE, MEMNUN OLURUZ''-

Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağrısını değerlendirdi.
Bahçeli'nin erken seçimle ilgili daha önce de görüşlerini ifade ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Zaman zaman bu tür talepleri olabiliyor. AKP, Türkiye'yi sağlıklı yönetme zeminini kaybetti. Artık ciddi bir yönetim zafiyeti var. Bunu ekonomide, terörde görüyoruz. Yatırımların sağlıklı akmadığını görüyoruz. Gelir dağılımının iyileşmediğini görüyoruz. Bütün bunlara baktığımızda toplumda ciddi bir huzursuzluk var. Kaynaşma yok. Toplumun yeni bir yönetime, yeni bir anlayışa, temiz bir siyasete ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Eğer bir erken seçim gündeme gelirse, CHP olarak biz bundan memnun oluruz'' değerlendirmesinde bulundu.

GÜL-KILIÇDAROĞLU GÖRÜŞMESİ YARIN İSTANBUL'DA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapacağı görüşmenin, ''programlanabilirse, en erken yarın İstanbul'da yapılacağını'' belirtti.
CHP'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Kılıçdaroğlu, Gaziantep ziyaretinin ardından Adıyaman'a geçeceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül'ün daveti üzerine yapılması planlanan görüşmeye ilişkin, ''Görüşme, programlanabilirse, en erken yarın İstanbul'da yapılacak'' dedi.
Gül'ün, ''Güvenlik Zirvesi'' toplamasıyla ilgili de Kılıçdaroğlu, ''zirvenin gerekli ama geç kalmış bir zirve olduğunu'' kaydetti.

TÜRKER'DEN GÜL'E: ''LİDERLERİ TOPLA''
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup göndererek, parlamentoda temsil edilen partilerin liderlerinin bir masa etrafında toplanmasını ve terör konusunda çözümün ortak aranmasını isteyeceklerini söyledi.
Türker, Hakkari'deki terör saldırısına ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Terör saldırısını kınayan Türker, hayatını kaybeden askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diledi.
Terör nedeniyle Türkiye'de herkesin üzgün olduğunu ifade eden Türker, ''Ciddi bir belirsizlik var. Medyada savaş naraları atan da suçlu arayan da var. En kötüsü terör olayı nedeniyle Başbakan'ın PKK'yı taşeron ilan etmesi. PKK taşeronsa, kimin, hangi güçlerin taşeronu açıklaması gerekir'' diye konuştu.
Türker, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de adeta suçlayıcı şekilde Genelkurmay Başkanlığının açıklama yapması gerektiği şeklindeki söylemini doğru bulmadığını belirtti.
İktidarın, 57. Hükümetten sıfır terör devraldığını ifade eden Türker, ''Terörün hortlamasının temelinde, Hükümetin söyleminin, yaptıklarının ve onların yaptıklarını destekleyen kimi çevrelerin çok büyük etkisi var. Özellikle orduya yönelik son 3 yılda yaşananlar, suçlamalar, terörün bulunduğu bölgedeki 3. Ordu Komutanı'nı, bir örgütlenmeyle suçlar hale getirmek, terörün tekrar hortlamasının önemli nedenlerindendir'' diye konuştu.
Türker, Hükümetin dış politikasından kaynaklanan bir taşeronluk varsa, Başbakan Erdoğan'ın bunu açıklamasını istedi.
Masum Türker, son terör olayında, yerel istihbarat kanallarının işleyip işlemediği, iş birliği içinde olunduğu söylenen ABD'nin gerekli istihbaratı verip vermediğinin sorgulanması gerektiğini söyledi.

-''MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞINA BAĞLANMAK İSTENMESİ''-

Türker, Genelkurmay Başkanlığının, Milli Savunma Bakanlığına bağlanmak istemesinin bile, terör olayının ateşlenmesinde önemli etkisi olduğunu söyledi.
Türker, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'nin BM'den alınan kararlardan kaynaklanan sınır ötesi haklarını çekinmeden kullanması ve bu konuda kararlılığını göstermesi gerekir.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın muhalefet liderleriyle ayrı ayrı görüşmesinden sonra kendisine mektup gönderiyoruz. Mektupta, parlamentoda temsil edilen bütün siyasi parti liderlerinin, bir masa etrafında toplanmasının ve çözümün müşterek aranmasının gereğini sunuyoruz. Bir taraftan uzlaşmaz bir tutum, diğer taraftan güvenlik güçlerinin hedef gösterildiği, yargı bağımsızlığının zedelendiği bu ortamda, yeni bir terörle mücadele politikasının oluşturulması gereği açıktır. Bu politika, yalnız iktidarın tek başına değil, muhalefetle iş birliği yaparak, uzlaşarak ortaya bir ortak ulusal politikanın konması gerekir.''