Gündem
  • 27.8.2012 22:08

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin mektupları Başbakan'a ulaştı

Mektuplarla ilgili açıklamayı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç yaptı.

Bakanlar Kurulu Toplantısı -Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç: -''(Gaziantep'teki ve diğer terör saldırıları) Olaylar üzerinde İçişleri Bakanı ve diğer bakan arkadaşlarımızın verdiği bilgileri görüştük'' -''Sayın Cumhurbaşkanımızın yarın yine MGK için Köşk'te görevi başında olacağını biliyoruz''

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısında, başta Gaziantep'teki olmak üzere terör saldırılarının görüşüldüğünü belirterek, ''Olaylar üzerinde İçişleri Bakanı ve diğer bakan arkadaşlarımızın verdiği bilgileri görüştük'' dedi.
     Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
     Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in geçen Bakanlar Kurulu toplantısında sosyal güvenlikle ilgili yapılacak proje ve projeksiyonları anlattığını anımsatan Arınç, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında da diğer bakanların sorularıyla konu üzerinde yeniden çalışma yapıldığını söyledi.
     Geçen hafta yaşanan iç ve dış olaylara ilişkin ilgili bakanların Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın açıklamalarda bulunduklarını ve açılan konular üzerine diğer bakanların da düşüncelerini ifade ettiklerini anlatan Arınç, şöyle konuştu:
     ''Geçen hafta Ramazan Bayramı'nın kutlandığı haftaydı, bu hafta içerisinde büyük bir sevinçle bayram karşılanmış, ama maalesef bayram bütün günleriyle bir acıya dönüşmüştü. Terör olaylarının Gaziantep'te, kırsal kesimlerde, şehir merkezlerinde can alması, çatışma olması, şehrin merkezinde patlayıcı maddenin infilak etmesi hepimizi derin üzüntülere boğmuştu. Özellikle Gaziantep'te şehir merkezinde meydana gelen olayda 1 yaşından 12 yaşına kadar çocuklarımızın, kadınlarımızın, masum insanlarımız vefat ettiğini büyük bir acıyla görmüştük. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Başbakanımız, bütün bakan arkadaşlarımız, ana muhalefet partisi lideri Sayın Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli onlarda cenazelere katılmak, taziyelerde bulunmak ve düşüncelerini ifade etmek suretiyle acıların paylaşılmasında büyük katkı sağlamışlardı. Olaylar üzerinde İçişleri Bakanı ve diğer bakan arkadaşlarımızın verdiği bilgileri görüştük.''
    
     -''Sayın Cumhurbaşkanımız yarın yine MGK için Köşk'te''-
    
     Bülent Arınç, Suriye'deki olaylarla ve bu olayların Türkiye'ye yansımaları konusunda da ilgili bakanların Bakanlar Kurulu'na bilgi sunduğunu ifade etti.
     Başbakan Yardımcısı Arınç, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanacağını da hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Gül'ün kulağındaki rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nden bugün akşam yapacağı görüşmeler için bir süreliğine ayrılacağını ve gece saatlerinde tekrar tedaviye devam etmek için hastaneye döneceğini söyledi.
     Arınç, ''Sayın Cumhurbaşkanımızın yarın yine MGK için Köşk'te görevi başında olacağını biliyoruz'' dedi.
     Arınç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriye konusuna ilişkin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı mektup ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin MHP Grup Başkanı sıfatıyla AK Parti'yi muhatap alarak, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin Anayasa'nın 83. maddesinin değiştirilmesine yönelik taleplerini içeren mektubunun da Başbakan Erdoğan'a ulaştığını bildirdi.
     Başbakan Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin mektuplarını çalışma yapılması için ilgili bakanlara verdiğini ifade eden Arınç, bu konulara ilişkin açıklamaların da kısa zamanda yapılacağını kaydetti.
    

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 100 bin sığınmacının Türkiye'ye gelmiş olmasının Türkiye açısından da Suriye'de yaşananlar bakımından da önemli olduğunu belirterek, ''Ama bu iş, insani amaçla yapıldığına göre sınır koymak da mümkün değildir'' dedi.
     Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
     Suriye'de kaçırılan gazeteci Cüneyt Ünal ile ilgili yeni bilgilerin sorulması üzerine Arınç, Ünal'ın hayatta olduğunu bildiklerini belirterek, ''Rejimin elinde olduğunu biliyoruz. Türkiye onun sadece bir gazeteci olarak görev yaptığını, teslim edilmesi gerektiğini, başına geleceklerden Suriye'deki rejimin sorumlu olacağını hem diplomatik yollardan hem de uluslararası kanallardan ifade ediyor'' diye konuştu.
     Daha önce de iki gazetecinin iki ayı aşkın süre sonra iade edildiklerini hatırlatan Arınç, ''Umuyorum ki, bu arkadaşımız ve onun gibi bir kaç arkadaşımız da Türkiye'ye sağ salim geleceklerdir'' diye konuştu.
     Ünal'ın Suriye televizyonlarında yayınlanan görüntülerine ilişkin soruya karşılık da Bülent Arınç, ''O görüntüler bir kurgudur. Zorla konuşturulmuştur. Elindeki metne bağlı kalması istenmiştir. Yüzündeki, gözündeki morluklar da şiddete maruz kaldığını göstermektedir'' dedi.
     Bülent Arınç, bir gazetecinin, katkı paylarının ikinci öğretimde okuyan öğrencilerden alınmaya devam edip etmeyeceğini sormasına üzerine, katkı paylarının birinci öğretim ve açık öğretimden kalktığını, ikinci öğretimden alınan öğrenim ücretinin devam edeceğini bildirdi. Birinci öğretim ve açıköğretim için kanunda geçen tabirin ''katkı payı ve harç'', ikinci öğretimde alınan ücretin ise kanunda ''öğrenim ücreti'' olarak geçtiğini belirten Arınç, birinci öğretim ve açıköğretimdeki toplam 3.5 milyon öğrenciden katkı payını kaldırdıklarını ifade etti.
     Arınç, ''Öğrenim ücreti katkı payı olmadığı için ayrıca bir kanun çıkarılması gerekmektedir. Şu anda kararnamemizin içinde katkı payları ve harçlar bulunmaktadır'' şeklinde konuştu.
    
     -''Şüphesiz önemli bir eşiktir''-
    
     Arınç, ''100 bin sığınmacı eşik olarak gösterilmişti. Sınır ötesinde alınacak bir önlemin daha yakın olduğunu söyleyebilir miyiz-'' sorusuna da şu yanıtı verdi:
     ''Bildiğiniz gibi ABD'de Sayın Clinton Türkiye'ye geldiğinde ikili görüşmeler yapılacağı ve bu görüşmeler sırasında da alınabilecek önlemler konusunda neler yapılması gerektiğinin kararlaştırılacağı söylenmişti. Bunların birinci toplantısı yapıldı. Gelişmelere göre mutlaka önlemler, tedbirler alınmaya devam edecektir ama Sayın Dışişleri Bakanımız'ın '100 bin sığınmacı limittir, bundan sonra geleni almayacağız' şeklinde bir beyanı olmadı. Bu şüphesiz önemli bir eşiktir. 100 bin sığınmacının Türkiye'ye gelmiş olması elbette bizim açımızdan da Suriye'de yaşananlar bakımından da önemlidir. Ama bu iş, insani amaçla yapıldığına göre sınır koymak da mümkün değildir. Bugünlerde kapılardaki sıkıntıların sadece güvenlik kontrolü ve diğer konularda yapılan çalışmalar sebebiyle olduğunu söylemeliyim. Yoksa biz, kimseyi diğerinden ayırt etmek durumunda değiliz. 'Ben mağdurum, ölüm korkusu yaşıyorum, hayatımı zor kurtardım' diyen herkese Türkiye kucak açmaktadır.''
     Bülent Arınç, ''Teröre destek veren milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına siz nasıl bakıyorsunuz-'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
     ''Dokunulmazlıklar kaldırılacaksa son olayları bahane etmeye veya son kucaklaşmaları vesile yapmaya gerek yok. Bu Sayın milletvekillerimiz hakkında 500'e yakın dokunulmazlık dosyası var. Geçenlerde Anayasa Komisyonu Başkanı da bir benzetme yaparak, 'Bunlar suç makinası gibi' demişti. Her biri hakkında 50-60 dosya var. Onlar, bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Yaptıklarının da suç olmadığını her zaman ifade ediyorlar. Dolayısıyla Anayasa Komisyonu karma komisyon olarak çalışır, Meclis de dokunulmazlıklar konusunda bir karar verirse Sayın Bahçeli'nin böyle bir teklif yapmasına gerek kalmaz. Bu, Meclis'in görevleri içinde bir konudur.''
     MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin teklifinin önemli olduğunu vurgulayan Arınç, bunu ciddi bulduklarını ifade etti. Arınç, ''Şahsen ona Sayın Genel Başkanımız bir cevap da verecektir veya bu cevabı biz açıklayacağız. Ama bugünün konusu değil çünkü sanıyorum dün veya bugün gelmiş mektup. Bunun üzerinde bazı arkadaşlara görev verdi çalışmak üzere. Daha sonra belki MKYK toplantısında bu konu gündeme gelebilir. Aslında benim düşüncem şudur; madem ki yeni Anayasa çalışmaları var, yeni Anayasa'nın yıl sonuna kadar tamamlanabileceği bir ümit olarak söyleniyor. Yeni bir Anayasa değişikliği yapmak yerine, bunu yeni Anayasa'nın içinde düzenlemek herhalde daha bütüncül bir davranış olarak bana geliyor. Ama Sayın Genel Başkanımız ilgili kurullarımızla bu konuyu istişare ettiğinde böyle bir talebe ret veya kabul noktasında bir karar verirse, onu da sizlerle paylaşırız. Ama şu anda 4 veya 5 aylık bir çalışma dönemi kalmışsa iş dokunulmazlıklar maddesine geldiği zaman dört partinin bu konuda ne teklif edeceğini hepimizin görmesi lazım. Böyle parça veya bir bölüm olarak değil, yeni Anayasamız'ın içinde dokunulmazlığı yeniden tarif etmenin ben şahsen gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunu Bülent Arınç olarak ifade ediyorum ama muhatap Sayın Genel Başkanımız olduğuna göre o, bu konudaki kararını sanıyorum önümüzdeki günlerde ifade edecektir.''
 

 

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 15:40

İLGİLİ HABERLER