Dünya
  • 21.11.2007 00:02

KIZIL DANNY'DEN TÜRKİYE'YE AĞIR ELEŞTİRİLER!..

AVRUPA Parlamentosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit, Yeşiller olarak Kürt sorununun demokratik yollardan çözümünün çare olabileceğini, Kemalist rejim ile bu sorunun üstesinden gelmenin zor göründüğünü söyledi. Cohn-Bendit, ‘Modern toplum nedir?’ sorusunun cevabıyla ‘Kemalizm nedir?’ sorusunun cevabının aynı olamayacağını, geçmişte önemli bir işlevi yerine getiren Kemalizmin, bugün geçmişteki işlevini yerine getirdiği anlamını çıkartmamak gerektiğini söyledi.
      ‘Kızıl Danny’ lakaplı Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Daniel Cohn-Bendit, Jean Monnet Konferansları çerçevesinde, İstanbul Boğaziçi Üniversitesi'nde yaptığı Boğaziçi bir mucize mi-Bir Avrupa Mücadelesi’ konu başlıklı toplantıya konuşmacı olarak katıldı.
      Bendict, Avrupa Birliğinin (AB) geçmişini değerlendirdiği konuşmasında Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreciyle ilgili görüşlerini de paylaştı. AB’nin ekonomik, sosyal, siyasal bir oluşum olduğunu ve burada her ülkenin bağımsızlıklarını diğer ülkelerle paylaştığını ifade eden Cohn-Bendit, AB fikrinin ikinci dünya savaşı gibi büyük bir felaketin ardından ortaya atılmasını manidar bulduğunu kaydetti. Kızıl Danny, Türkiye'nin şu anki performansıyla AB'ye girmesinin mümkün olamayacağını ancak gelecek 15-20 yıl içersinde gereken değişimleri yaşayarak birliğin bir parçası olacağına inandığını söyledi. Özellikle 11 Eylül saldırılarının ardından canlanan medeniyetler çatışması ve kökten dinci İslamcı terör sorununun AB üyesi ülkelerin kafasını karıştırdığını ifade eden Cohn-Bendit, ilerleyen dönemeçte Türkiye'nin tüm İslam coğrafyasındaki tek demokratik ülke kimliğini pekiştirmesi gerektiğini belirtti. Böylelikle, AB'de Türkiye'ye karşı olan kesimlerin sorunun İslam ile değil, terörizm ile ilgili olduğunu anlayacaklarını kaydeden Cohn-Bendit, “AB'ye entegrasyon, şu haliyle mümkün değil. Zira çoğunluk Türkiye'nin üyeliğinden korkuyor. Türkiye, bu durumu demokratik süreç içersinde değiştirdiğini göstermeli'' diye konuştu.
     
     ‘AB'DE BİR CUMHURBAŞKANININ EŞİNİN NİYE BAŞÖRTÜSÜ TAKTIĞI YA DA TAKMADIĞI İLE İLGİLENİLMEZ’
      Konuşması sırasında sık sık Kemalizm eleştirisi yapan Kızıl Danny, “AB'de bir cumhurbaşkanının eşinin niye başörtüsü taktığı ya da takmadığı ile ilgilenilmez. Bizce de bir sakıncası yoktur. Gül, tüm Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'dır ve bunu göstermelidir. Öte yandan kadınlar, Türkiye'de 5-10 yıl içersinde kendilerinin de türban takmak zorunda kalacağından korkuyorlar. Çünkü İran'da da, diğer İslam ülkelerinde de bu böyle oldu. Türkiye demokratik yollardan çoğulcu bir ülke olduğunu göstermelidir'' dedi.
     
     ‘PARİS'İN VE BERLİN'İN BELEDİYE BAŞKANLARININ İFADE ETTİKLERİ GİBİ EŞCİNSEL OLABİLMELİDİR’
      Cohn-Bendit, “Eğer Türkiye'nin AB'ye katılması söz konusu olacaksa, günün birinde tıpkı Paris'in ve Berlin'in belediye başkanlarının ifade ettikleri gibi eşcinsel olabilmelidir. Modern çoğulcu toplumlarda bu olabilir. Yoksa sorun, bir göreve gelen kişinin eşinin başörtülü biriyle mi birlikte olduğu ya da bir kadınla mı birlikte olduğu önemini yitirir'' diye konuştu.
     
     ‘TÜRKİYE'DE MUHALEFET, GEÇMİŞİN DÜŞÜNÜ KURUYOR’
      Önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde Türkiye'nin bir çok şeyi değiştirmesi gerektiğini dile getiren Cohn-Bendit, yüzde 10 seçim barajının demokratik olmadığını söyledi. Kızıl Danny, Türkiye'nin iyi bir ana muhalefe ihtiyaç duyduğunu kaydederek AB'ye göre, Baykalvari bir muhalefet tarzının Avrupa'da ciddiye alınmadığını söyledi. Cohn-Bendit, “Türkiye'de muhalefet, geçmişin düşünü kuruyor'' dedi. Demokrasi ve özgürlüğün terörle mücadele sırasında kısıtlanmaması gerektiğini ifade eden Cohn-Bendit, “George Bush gibi ‘terörle savaş için özgürlükler daraltılabilir’ derler. Ancak bunu derken sorunun temel çözümü olan gelir eşitsizliği sorusunun yanıtını vermezler'' dedi.
     
     KIZIL DANNY 301'İNCİ MADDE İÇİN ‘ABSÜRD’ İFADESİNİ KULLANDI
      Avrupa'da, Kürtlerin büyük bir bölümünün sığınmacı statüsünde olduğunu, sığınmacıların bir kısmının karakollarda ya da hapishanelerde işkence görmüş insanlardan oluştuğunu dile getiren Cohn-Bendit, AB içerisinde medyanın bu kişilerden terör örgütü PKK ile bağları kanıtlanmış bile olsa ‘kurban’ şeklinde söz ettiğini, ancak PKK terör örgütü üyelerinden ‘isyankar’ şeklinde söz edilmesinin çok rastlanan bir durum olmadığını söyledi. Geçmişte, milliyetçi ve daha köktenci olan Recep Tayyip Erdoğan'ın da değiştiğini kaydeden Cohn-Bendit, kendisine sorulan “Geçmişte Leyla Zana'yı ziyaret ettiniz, ama Erdoğan'ı cezaevinde ziyaret etmediniz neden?’ şeklindeki soruya, “Çünkü Leyla Zana, 10 yıl içeride kaldı. Tayyip Erdoğan ise sadece 1 yıl. Fırsatım olmadı'' diye yanıt verdi.
      301'inci madde için absürd (saçma) ifadesini kullanan Kızıl Danny, Türkçe alfabede ‘q, w ve x’ harfleri yok diye insanların konuştukları dilde yazmalarını engellemenin Türklüğü aşağılamak olamayacağını; Türkiye'nin bunlarla vakit kaybetmemesi gerektiğini belirtti.
     

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:35

İLGİLİ HABERLER