Asayiş
  • 26.2.2016 22:53

Kocasını öldüren Çilem'in çilesi sürüyor

Şiddet gördüğü eşi Hasan Karabulut'u öldürmesi üzerine yargılandığı davanın ilk duruşmasında savunmasını veren Çilem Doğan, eşini kendisini öldürmek isterken öldürmek zorunda kaldığını söyledi. Avukatları ise, 'meşru müdafaa koşulları son derece net, maruz kaldığı erkek şiddetine karşı kendisini savunan Çilem'in, bugün tahliye edilmesi gerektiğini' söylemesine rağmen, mahkeme tutukluluğun devamına karar verdi

ADANA / DİHA - Adana'da geçtiğimiz yıl 8 Temmuz'da şiddet gördüğü eşi Hasan Karabulut'u meşru müdafaa hakkını kullanarak öldüren Çilem Doğan hakkında açılan davanın ilk duruşması Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi görüldü. Duruşma öncesinde Doğan'a destek için adliyeye gelen Adana Kadın Platformun üyesi kadınlar adliyenin arka kapısında basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını yapan Av. Cemre Topal, Çilem' Doğan'ın eşi Hasan Karabulut'u daha önce de defalarca yaptığı gibi kendisini fuhuşa zorlaması, üzerine kapıyı kilitlemesi, şiddet uygulamaya başlaması ve kendisini öldüreceğine dair sözleri üzerine yaşadığı yoğun korku neticesinde ölmemek için öldürmek zorunda kaldığını ifade etti.
Yaşanan olayda meşru müdafaa koşullarının son derece net olduğunu söyleyen Topal, maruz kaldığı erkek şiddetine karşı kendisini savunan Çilem'in, bugün tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan açıklamasının ardından kadınlar duruşmaya katılmak için Adliye'ye girdi.

Duruşma öncesi gerginlik

Yargılamanın görüleceği duruşma salonun küçük olması nedeniyle ise Karabulut ve Doğan'ın bazı yakınları ile Doğan'la dayanışmak için duruşmaya katılmak isteyen kadınlar salona alınmadı. Bu nedenle salonda dışında Karabulut ailesi ile polisler arasında kısa süreli gerginlik de yaşandı. Gerginliğin ardından başlayan duruşmada, tutuklu sanık Çilem Doğan ve avukatları ve Karabulut ailesi ve avukatları hazır bulundu.

Durulma kimlik tespitinin yapılması ile başladı. Ardından da sanık olan Doğan'ın savunması alındı. Savunmasında öldürmek zorunda kaldığı eşinin akrabalarıyla birlikte çek senet çetesi kurduğunu ve bu durumu polise ihbar ettiğini anlatan Doğan, polislerin ise kendisini kullanarak, eşinin tüm hareketlerinin kendilerine bildirilmesini istediğini ve kendisinin de polise sürekli bilgi verdiğini anlattı. Doğan, Adem isimli bir polisin de sürekli olarak eşi ile görüştüğünü ve kuryelik yaptığını söyledi. Bu durumu da bildirmesine rağmen polislerin birşey yapmadığını söyleyen Doğan, eşinden ayrılmak istediğinde ise kardeşi ve annesiyle tehdit edildiğini, bu nedenle boşanamadığını ifade etti.

'Azrail evde canımı alacak gibi bekliyordu'

Doğan yaşanan o anları ise şu sözlerle anlattı: "Azrail evde canımı alacak gibi bekliyordu. Olaydan bir gün önce bir numara aradı. Adamın şirket hattını aramış. Nerdesin dedim. Bekle geliyorum dedi. Beni öldürmesini bekledim. Sabah saat 8'de kapım kırılırcasına çalıyordu. Hasan çalıyordu. Öleceğimi bilmeme rağmen açtım. Bana, 'götür l.n bu çocuğu odaya' dedi. Bu adam kesin polislerle konuştuğumu öğrendi, dedim. Öldürecek beni. Yatak odasına geçtim. Silahını yastığının altına koydu. Çamaşırlarını astım. Niyetim zaman kazanmaktı. Yatak odasını kilitledim. Bana, 'hazırlan gidiyoruz. 3 kadın bir de sen' dedi. Saçımdan sürükledi, tekmeledi. Silah düştü patladı mı bile anlamadım. Çocuğumu aldım çıktım. Tekrar üstüme geldi bir boğuşma yaşadık. O sırada kaç defa ateş açtığımı hatırlamıyorum. Yaşam mücadelesi veriyordum. Ben vurunca yatağın yanına düştü. Altından kalkmak için mücadele ettim."
Doğan, bu sözlerinin ardından mahkeme heyetine "Karar vermeden önce bir yakınınızı benim yerime koyun, öyle karar verin" ricasında bulundu.

Duruşmanın sonunda mahkeme Çilem Doğan'ın tutukluluğunun devamına karar verildi. Duruşma 8 Nisan'a ertelendi.

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 16:01

İLGİLİ HABERLER