'KORUMA İSTEDİM' DİYEN MUMCU'YA İÇİŞLERİNDEN YALANLAMA!..

İçişleri Bakanlığı’ndan, yapılan açıklamada, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun, "İstanbul’a yakın korumasını götüreceği, ayrıca yakın koruma istemediğini bildirdiği" belirtildi.
      İçişleri Bakanlığı’ndan, Mumcu’nun 24 Ocak 2007’deki partisinin grup toplantısında, kendisine koruma verilmediği ve koruma hizmetlerine yönelik iddiaları üzerine yazılı açıklama yapıldı.
      Açıklamada, Mumcu’nun, 22 Ocak 2007 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne kendi imzasıyla gönderdiği bildirim formunda, "İstanbul’a saat 10.00’da gideceği, kendi yakın korumasını götüreceği ve ayrıca koruma istemediğini" bildirdiği kaydedildi.
      Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün bu durumu, Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanlığı’na, gereği için ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğü’ne bildirildiği ifade edildi.
      Ancak bu tarihte İstanbul’da bulunan Mumcu’nun Ankara’dan götürdüğü yakın korumasının İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü’nü arayarak, Mumcu’nun 23 Ocak’ta Hrant Dink’in cenaze törenine katılacağı için yakın koruma talep ettiği belirtildi. Bu talebin ardından Mumcu için 2 yakın koruma polisi görevlendirildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
      "Sayın Mumcu, Dink’in Meryem Ana Kilisesi’ndeki cenaze merasimine Ankara’dan götürdüğü yakın koruması ve İstanbul’dan kendisine tahsis edilen korumalarla katılmıştır.
      Cenaze merasiminin ardından Meryem Ana Kilise’sinden ayrılan Mumcu’nun Ankara’dan gelen yakın koruma görevlisi araçla seyir halinde iken İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden görevlendirilen koruma görevlilerini telefonla arayarak Mumcu’nun bundan sonraki programının özel olduğunu, daha sonra da havayolu ile Ankara’ya gideceğini, Sayın Mumcu’nun teşekkür ettiğini, bu saat itibariyle koruma taleplerinin olmadığını bildirmiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden görevlendirilen 2 yakın koruma görevlisi de Mumcu’nun aracını bir süre takip ettikten sonra uygun bir yerde takipten ayrılmışlardır." Açıklamada, Mumcu’nun konuya ilişkin gerçeklerle bağdaşmayan iddialarının hayret ve esefle karşılandığı belirtilerek, "Sayın Mumcu’nun iddiaları ve kullandığı üslubu bir siyasi partinin genel başkanına yakıştırmak mümkün değildir" denildi.