Kredi kartı kullanmayın!
Daha doğrusu eğer bir ay boyunca yaptığınız tüm alışverişlerinizin parasını, kredi kartınızın son ödeme günü geldiğinde bir defada ödeyebiliyorsanız; elbette kullanın... Ama siz siz olun; kredi kartınızı bir tür 'taksit kart'a dönüştürüp, 'Azar azar öderim' diye düşünmeyin...
Çünkü farkında olmadan 'Azar azar soyulur, soğana çevrilirsiniz...'
Nasıl mı? Anlatayım:
* * *
Dikkat ettiyseniz irili ufaklı bütün bankalar bugünlerde, tıpkı bundan üç-dört yıl öncesinde olduğu gibi sorgusuz-sualsiz, kefilsiz-teminatsız kredi kartı dağıtmaya başladılar...
Bir alışveriş merkezine gidiyorsunuz; kolunuzdan paçanızdan çekerek, size bir form doldurtuyorlar... Başka hiçbir belgeye gerek bile duymuyorlar... Bir hafta sonra da evinize ya da işyerinize yeni bankanıza (!) ait yeni kredi kartınız geliyor... Siz de çaresiz alıp cüzdanınıza koyuyorsunuz...
Ya da bir sosyal klübe üyesiniz ve spor yapıyorsunuz... Uyanık bir banka, klüp yönetimiyle anlaşıp, spor salonunun kapısına sadece kendi kredi kartlarıyla çalışabilen optik okuyuculu turnikeler yerleştiriyor...
Böylece siz; istemeye istemeye o bankanın kredi kartı müşterisi oluyorsunuz... Aksi halde, kendi klübünüzde spor yapamıyorsunuz... (Örnek isteyenlere... Darüşşafaka-Denizbank işbirliği.)
Diyeceksiniz ki, 'Ne sakıncası var canım? Hepsini kullanmıyorum ki... Ben hesabımı bilirim...'
Siz öyle sanın...
Çünkü bankalar, kullansanız da kullanmasanız da; kendi kredi kartlarını sizin cüzdanınıza koydukları andan itibaren inanılmaz paralar kazanıyorlar...
Nasıl mı? Basit:
Diyelim ki size zorla verilen bir kredi kartını hiç kullanmadınız... Bu; banka için çok da önemli değil... Çünkü her durumda yılbaşlarında 'kart bedeli' olarak sizden hatırı sayılır bir para alınıyor... Bu ücret, bir çok banka tarafından bu yıl için kart başına 18 milyon lira olarak uygulandı...
Yani bir bankanın 1 milyon kredi kartı dağıttığını düşünün; bir senede sadece buradan kazanacağı para; 18 trilyon lira eder... Bunun 3 trilyon lirasını 'masraflar'a ayırın; net kâr 15 trilyon lira... Sorarım size; az para mı?
* * *
Bir de kullandığınız kredi kartına bakalım:
Diyelim ki her ay size kesilen ekstrede belirtilen 'ödenmesi gereken zorunlu tutar' kadar bir parayı ödüyorsunuz; gerisini ise gelecek aylara bırakıyorsunuz...
Bu durumda borcunuz otomatik olarak 'faiz' yiyor... Bu faiz, bugün bir çok bankada ortalama aylık yüzde 8...
Diyeceksiniz ki; 'Çok mu?'
Çok... Hem de çok, çok, çok, çok ama çok!
Çünkü aylık yüzde 8 faizin bileşiği, yıllık yüzde 152'ye yaklaşıyor...
Böyle bir faiz dünyada hiçbir ülkede yok...
Yine diyeceksiniz ki; 'Ama böyle bir enflasyon da dünyanın hiçbir ülkesinde yok!'
Doğru ama inandırıcı değil... Çünkü gerçekleşen enflasyon yüzde 30, hedeflenen enflasyon ise sadece yüzde 17.4...
Ama kredi kartına ödediğimiz faiz yüzde 152...
İnanılır gibi değil!
* * *
Kim ne derse desin, bu faiz oranları insafsızlıktır... Bankalar, milyonlarca kart müşterisi üzerinden göz göre göre 'fahiş' paralar kazanıyor...
Ne yazık ki devlet de 'serbest piyasa ekonomisi'ni gerekçe göstererek, bu haksız kazanca göz yumuyor...
İşte bu yüzden iş, her zaman olduğu gibi yine bize düşüyor...
Gelin; bankaların, faiz oranlarını aylık yüzde 4, bilemediniz 5 gibi makul bir seviyeye çekecekleri güne kadar kredi kartı kullanmayalım...
Bununla da kalmayıp; bu tüketici boykotunun ülke çapına yayılması için, eşimizi-dostumuzu uyaralım...
Bankaları, 'kart dağıtmada' değil, 'faizi düşürmede' rekabet etmeye zorlayalım...
Ne olur; hiç olmazsa bu kez burun kıvırmayın... Yediğiniz kazığa, tepkinizi gösterin!
(Mustafa Mutlu/ Star)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:33