
KÜÇÜK KIZ MAHKEMEDE ANNESİNİN KATİLİNE NE DEDİ?
OKTAY ÖZDEN
ESKİŞEHİR - Eskişehir'de, pavyonda konsomatristlik yapmakta ısrar eden dostunu 7 yerinden bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedi bir notla çalıntı otomobilin bagajına bırakan şahsın yargılanmasına başlandı. Sevgilisini öldürdükten sonra bir başka kişiyi de katletmek istediğini, ancak daha sonra bu planından vazgeçtiğini söyleyen tutuklu sanık Mahir Kılıç'a mahkemede, öldürdüğü kadının kızı, "Dışarıda cıvıl cıvıl bir hayat var, ancak sen benim annemi öldürdün" dedi.
Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Mahir Kılıç (34), hakim karşısına çıktı. Kılıç, mahkemede suçunu itiraf ederken, pişmanlık duyduğunu söyledi.
Maktule ile olaydan bir sene önce tanıştıklarını anlatan Kılıç, "Sevim Yalçınkaya'yı ben vurdum. Ancak, bu kadın için yapmadığım kalmadı. Gazinoda tanıştığım Sevim'in konsomatrisliği bırakması için kendisine 3 ayrı ev tuttum. Bütün kazancımı kendisine harcadım, eş olarak gördüm. Pavyonda çalışmaması için kendisini çok tehdit ettim. Buna rağmen olaydan 2 gün önce konsomatristlik yaptığını gördüm. Bir süre sonra Basın Şehitleri Caddesi'nde araç içinde konuşmaya başladık. Ben kendisine pavyonda çalışmayacağını söylüyordum, o da ısrarla çalışmak istiyordu. Ben de bunun üzerine tamam bu iş bitti, bebeğimizi bırakıp gidersin dedim. O da bana 'Yarın çocuğu yetiştirme yurdundan alırsın, alabilirsen. Zaten çocuk senden mi, değil mi bilemiyorum. Bir de Ziya'ya sor' dedi. Bu laf üzerine sinirlendim, film koptu. Kendisine tokat attım. O da vites kolu yanında duran bıçağı elime vurdu. Sarhoştum, bıçağı aldım ve rast gele vurdum. Kaç kere ve neresine vurduğumu bilmiyorum. Amacım kendisini öldürmek değildi" diye konuştu
Mahir Kılıç, dostunun ölmeden önce tartışırken adını telaffuz ettiği "Ziya" adlı kişiyi de vurmayı planladığını, ancak daha sonra silah bulamayınca bu düşüncesinden vazgeçtiğini ileri sürerek, şunları söyledi:
"Suçlu psikolojisi, zaten 27 yıl infazım yanmıştı. Ziya'yı da öldürecektim. Hemen silah bulamadım. Yine de Ziya'nın yanına gittim. Ancak, daha sonra öldürmemeye karar verdim. Sevim'in cesedini otomobilin bagajına bu kişiyle birlikte koyduk. Bagajında ceset olan çalıntı araç, park ettiğim Basın Şehitleri Caddesi üzerinde olaydan bir gün sonra bulundu. O da benim polisi aramamla oldu. Çalıntı olan aracı fark edilecek şekilde bırakmama rağmen bulunamadığını öğrendim. Gazetelere baktım, herhangi bir haber yoktu. Sonunda bulunması için bagajına bir not yazıp, aracı dörtlülerini yakarak caddenin ortasına çekip, kaçtım. Daha sonra birçok polis beni aradı. Teslim olmam için bana 10 gün süre verdiler. Kovalamaca sonunda yakalandım. Sabıkam kabarık, infazım yanık, artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Olanlardan dolayı pişmanım."
"ANNEMİ ÇOK SEVİYORDUM"
Duruşmada müşteki sıfatıyla ifade veren öldürülen Sevim Yalçınkaya'nın boşandığı eşinden olan kızı M.Y. (13) ise, "Annemi çok seviyordum, bana bir arkadaş gibiydi. Annemin yaptığı işten dolayı kendisinden hiçbir zaman utanç duymadım. Minik kardeşimin babasının tesbiti için DNA testi yapılacak. Annem, Mahir Kılıç ile birlikteyken dünyaya getirdiği bebeğin babasının, benim öz babam olduğunu ve içine öyle doğduğunu söylemişti" dedi.
M.Y, bu arada, sanık sandalyesindeki Mahir Kılıç'a, "Kafanı çevir ve pencereden dışarıya bak. Dışarıda cıvıl cıvıl bir hayat var. Ama sen benim annemi öldürdün" diye konuştu.
Şahitlerin de dinlendiği duruşma, eksikliklerin tamamlanması için ileri tarihe ertelendi.
14 Kasım 2006 tarihinde Kırmızı Toprak Mahallesi Basın Şehitleri Caddesi üzerinde yol ortasına terk edilen ve üzerine sahte plaka takılan 26 NF 325 plakalı çalıntı otomobilin bagajında, "Yanlış yapma kopartırım demiştim, yalnızca sözümün eri oldum. Allah'a emanet ol. Mahir Kılıç" yazılı not ile birlikte 7 yerinden bıçaklanarak öldürülen Sevim Yalçınkaya'nın (27) cesedi bulunmuştu. 21 ayrı suçtan arandığı ortaya çıkan katil zanlısı Kılıç, 9 gün sonra çalıntı otomobille kaçarken kovalamaca sonunda yakalanarak tutuklanmıştı.