Gündem
  • 2.2.2013 01:50

Kürtçülüğe olduğu kadar Türkçülüğe de karşıyız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimine 1,5-2 yıl olduğunu hatırlatarak, ''Bunun şu anda gündemimize girmemesi lazım. O günler geldiğinde zaten partimizin yetkili kurulları da sayın Cumhurbaşkanımız da bizler, bunları oturur aramızda konuşuruz, hesabını yaparız, adımlarımızı da atarız'' dedi.
         ''(Biz ve onlar) noktasında siyaset yapmadan yürürseniz daha başarılı olacağınızı düşünmüyor musunuz- Size oy vermek isteyen ama veremeyen bir kesim var gibi geliyor-'' şeklindeki soruya karşılık Erdoğan, ayrım ve dışlama gibi bir anlayışın içinde asla olmak istemediğini vurguladı.
     Erdoğan, muhalefette olanlara oy veren vatandaşlarını, kardeşlerini asla kast etmediğinin altını çizerek, ''Bütün hitabım, onların yönetici kadrolarına, zihniyetlerinedir. Hiçbir zaman ben CHP'ye oy veren kardeşlerime farklı bir şeyle 'onlar' diyemem. Onları aykırı bir noktada asla göremem. Ama onların oy verdikleri zihniyetin yanlışlıklarını, tutarsızlıklarını ortaya koyarım. Aynı şey MHP için de geçerli. MHP'ye oy veren kardeşlerime asla böyle bir ithamda bulunamam. BDP'ye oy veren kardeşlerime asla böyle bir ithamda bulunamam. Ama oy verdikleri zihniyetin yanlışlıklarını ortaya koymamız lazım ki, bütünleşebilelim'' diye konuştu.
     Millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini ve hizmetkar olduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Bu hizmetimizi de milletimiz bizi bu makamda tuttuğu sürece, AK Parti iktidarı olarak söylüyorum, bu hizmetimizi gece gündüz demeden sürdüreceğiz. Hizmeti verirken de asla bir ayrımcılığın içerisinde olamayız. Burada Afyonkarahisar'dan yola çıkarken söylediğim şeyi tekrar söylemek zorundayım, biz etnik milliyetçiliğe 'hayır' dedik, ayağımızın altına aldık. Asla da yapmayacağız. Bunun yanında bölgesel milliyetçiliğe 'hayır' dedik. Yani biz Kürtçülüğe ne kadar karşıysak, Türkçülüğe o kadar karşıyız. Bunun bilinmesi lazım. Ama mesela MHP zihniyeti bunu kabul etmez. MHP'ye oy veren kardeşlerim, inanıyorum ki oturalım konuşalım, 'haklısın' derler. Doğu, güneydoğu, batının aldığını aynen almalıdır. Onları batının verdiğini de verir hale getirmemiz, oraya onları tırmandırmamız lazım. Oraya tırmandırdığımız zaman zaten oralar da aynen batı gibi olacak. 76 milyona tırmanıyoruz malum, eğer bir, beraber, iri, diriysek, bölgelerimiz beraber kalkınacak, halkımız da birbirini aynen görecek. Yani bu Kürt'tür, aman ha bu mahalleyi bir tarafa atalım, burası Türk mahallesidir bir tarafa atalım, burası Gürcü, burası Laz'dır asla... Hepimiz birbirimizle sarmaş dolaş olmaya mecburuz.''
    
     -''Bu ülkede herkes inancını inandığı gibi yaşamalıdır''-
    
     Başbakan Erdoğan, dinsel milliyetçilik konusuna da değinerek, şunları kaydetti:
     ''Dinsel milliyetçilik noktasında son zamanlarda kaşınan bir şey var, bu çok tehlikeli. Türkiye'de tabii Müslümanlar kahir ekseriyette, yani yüzde 99 deniliyor. Ama Türkiye'de mezhep anlayışı kaşınıyor. Orta Doğu'da yoğun bir şekilde kaşınıyor. Bu tuzağa bizim düşmememiz lazım. Bu tuzağa düşersek, Suriye'nin düştüğü duruma düşeriz. Buna bizim düşmememiz lazım. Onun için de Hatay'da falan bu işi kaşımaya çalıştılar. Bu duruma taviz vermememiz lazım. Bu ülkede herkes inancını inandığı gibi yaşamalıdır. Zaten laikliğin farklı tarafı odur, ama buradan anlarsak. Onun için 1982 Anayasası'ndaki o gerekçeli metinde olan laikliği biz partimizin programına koyduk. Tüm inanç gruplarının inancını yaşama güvencesi biziz. Biz böyle anlıyoruz.''
     Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağı sorulan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin gelecek yıl ağustos ayında yapılacağını hatırlatarak, ''Önümüzde 1,5-2 sene var. Bunun şu anda gündemimize girmemesi lazım. O günler geldiğinde zaten partimizin yetkili kurulları da sayın Cumhurbaşkanımız da bizler, bunları oturur aramızda konuşuruz, hesabını yaparız, adımlarımızı da atarız'' diye konuştu.
    
     -''Millete hizmet sevdası, bütün yorgunluğunuzu alıp götürüyor''-
    
     Başbakan Erdoğan, yoğun programının üstesinden nasıl geldiğine yönelik soru üzerine, yediklerine dikkat ettiğini söyledi.
     Hiçbir kötü alışkanlığı olmadığını dile getiren Erdoğan, ''Bende ne sigara, ne alkol, ne şu, ne bu var. Mümkün olduğunca sağlıklı gıda almaya devam ediyoruz. Ama hepsinden öte, gerçekten millete hizmet sevdası var ya, o bütün yorgunluğunuzu alıp götürüyor. Gittiğiniz yerlerde bir de netice aldığınız zaman, o size ayrı bir güç katıyor. Mesela bugün, Beylikdüzü'nde 486 aracı hizmete aldık. O soğukta vatandaşlar orada... Ben de üşüdüm, onlar da üşüdü. Ama orada onların o duruşu sizi ısıtıyor. Size başka bir enerji veriyor'' diye konuştu.
     Erdoğan, kadınların kendisine büyük bir ilgisi olduğunun belirtilmesi üzerine, ''Aşk ruhun gıdası'' sözünü hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
     ''Bu millet bize aşık, biz de millete aşığız. Her yerde ben ne diyorum, biz Ferhat ile Şirin gibiyiz. Biz Ferhat'ız, siz Şirin'siniz. Biz sizi seviyoruz, Allah için seviyoruz. Siz de bizi seviyorsunuz. Bize bir sorumluluk verdiniz, bu sorumluluğun gereğini de sonuna kadar yerine getireceğiz. Bu millette bu aşk oldukça, bizde de bu sevda oldukça, biz daha beraber çok işler yaparız.'' 

Güncellenme Tarihi : 21.3.2016 11:54

İLGİLİ HABERLER