Kuzey Irak'ta bulunan Kürt kaynakları, IKDP ve IKYB'nin Kerkük ısrarının arkasında müttefik güçlerin Irak'taki geçici sivil yöneticisi Paul Bremer'in olduğunu ileri sürdü.
Kürt kaynakları, ''Müttefik güçlerin Irak'taki geçici sivil yöneticisi Paul Bremer, gün geçtikçe, Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak ve Kürdistan'a ilişkin planlarını, Kürtler olmadan gerçekleştiremeyeceğini daha iyi kavramaktadır. Paul Bremer ayrıca, ABD'nin Irak'ta hiçbir mütefiğinin olmadığını ve tek güvenilir müttefiğin yalnızca Kürtler olduğunu yavaş yavaş anlamaktadır'' açıklamasında bulundu.
Kaynaklar, Bremer'in, bu düşüncelerini ilk kez Selahaddin kentinde 17 Şubat 2004 günü Kürdistan Demokrat Partisi Genel Başkanı Mesut Barzani ile Kürdistan Yurtseverler Birliği yöneticilerinden Fuat Mahsum ve Berham Salih'e açıkladığını belirterek; ABD'nin ve Kürtler'in, iki müttefik olarak birbirlerinden sürekli haberdar olmaları ve yapılacak tüm işleri koordine etmeleri gerektiğini bildirdi.
Kürt kaynakları, Selahaddin kentinde yapılan görüşmelerin bugüne kadar ne Kürt medyası, ne de dünya medyasında haber olarak yayınlanmadığını belirterek, ''Birinci elden aldığımız haberlere dayanarak yapılan görüşmelerin içeriğini açıklıyoruz. Amerikalılar ile Kürtler'in üzerinde anlaştığı noktalar, Kürtler'in isimlerinin büyük bir bölümünü Amerikalılar'a kabul ettirdiğini gösteriyor'' ifadelerini kullandı.
Yapılan görüşmelere ilişkin notlara göre ise,
1- Paul Bremer Amerikalılar'ın Irak ve Kürdistan'da tek müttefiklerinin Kürtler olduğunu doğruluyor ve Amerika Birleşik Devletleri, Kürtler'in istem ve kaygılarını çok iyi anlıyor. İki müttefik ulus olarak, Amerikalılar ile Kürtler'in birlikte çalışmaları ve birbirlerinden haberdar olmaları gerekiyor.
2- Amerika coğrafi temeldeki federasyonu destekliyor. Kürdistan kendi hükümet ve parlamentosuna sahip olacak ve ayrıca Kürdistan'daki mahkemeler de bağımsız olacaktır.
3- Daha önce Bağdat rejiminin egemenliği altında bulunan Kürdistan'ın kazaları ve diğer yerleşim birimleri, Kürdistan Hükümeti'ne bağlanacak.
4- Kerkük'ün Süleymaniye, Diyala ve Erbil'e bağlanmış kazalarının tümü tekrar Kerkük'e bağlanacak, yeni yerleşmiş Araplar eski yerlerine ve zorla çıkarılmış olan Kürtler de evlerine geri dönecek.
5- Demografik yapının düzeltilmesinden sonra, Kerkük'te bir nüfus sayımı yapılacak ve Kerkük halkının yapılacak bir referandumda, Kerkük'ün Kürdistan'ın bir parçası mı olmak istediğine, ya da Bağdat'a mı bağlanmak istediğine karar verecektir. Kerkük'ün tüm kazalarının tekrar Kerkük'e bağlanması durumunda, Kürtler Kerkük vilayetindeki nüfusun yaklaşık yüzde 70'ini oluşturacaktır. Kürtler bu durumu, Kerkük'ün geri alınmasının ve Kürdistanlılaşmasının garantisi olarak değerlendiriyor.
6- Kürtler'in tüm istemleri Irak Anayasası'nda yer alacak. Anayasa için 3 öneri bulunmaktadır. Önerilerden biri, Kürtler'e ait, Irak Hükümet Konseyi'nin 5 Kürt üyesi tarafından Konsey'e sunulmuştu. İkinci öneriyi Adnan Paçacı sunmuş ve üçüncü öneri de Irak Komünist Partisi tarafından verilmiştir. Paul Bremer, dünkü toplantıda, Irak Anayasası'nın büyük oranda Kürtler'in önerdiği biçimde olacağını doğruladı. Irak Anayasası'nın bu ayın sonuna kadar hazırlanması gerekiyor ve Haziran ayında da, Amerikalılar yönetimi Iraklılar'a ve Kürtler'e resmen devredecek.
İLK TEPKİ TÜRKMENLER'DEN GELDİ
Kerkük'ün büyük bir bölümünün Kürtler tarafından işgal edildiğini belirten Türkmeneli Partisi Yürütme Kurulu ve Kerkük Meclis üyesi Ali Mehdi Sadık, ''Böyle bir durumda böyle bir kanunu halka zorla dikta ettirmek, halkta büyük sıkıntı yaratacak ve etnik kökenler ile mezhepler arası çekişmeyi artıracak. Bugün anayasa, sahte isimler aynı amaca hizmet etti. Kuzeyde Kürdistan hükümeti yönetimi, resmen Bağdat tarafından bu yasaya göre tanınmış oldu. Kerkük'te Arap-Kürt grupların çekişmesi yoğunlaşmış olacak. Zaten olaylar çıkmaya başladı bile. Kerkük'ün hiç bir zaman kuzeye bağlanmasını istemedik. Kerkük'ün Bağdat'ta kalmasını isteyen bir yasaya 36 meclis üyesinden 20'si imza attı ve Kerkük meclisi bugünkü yapısıyla kabullenmiş oldu. Ama, bazı gruplar, çözümleri kanunla, hüküm yoluyla, siyasal mücadeleyle, sivil mücadeleyle verilmesinden ziyade; bu işi daha fazla kaba kuvvet, terör ve baskı yoluyla çözmek istiyor. ABD bile bölgede güvenliği sağlayamamıştır'' dedi.
Kerkük'te huzur ve barış yolunun hiç bir zaman kaba kuvvetle olmayacağını da hatırlatan Irak Milli Türkmen Partisi Başkanı Mustafa Kemal Yayçılı ise, ''Biz Türkmenler, her zaman ister Arap kesimiyle ister Kürt kesimiyle uzlaşmadan yana bir tavır koyduk. Bu şekilde Irak'ın meselelerini çözebiliriz. Komşu ülkeler İran, Suriye ve Türkiye bir an önce daha fazla olaylara sürüklenmeden önce bir araya gelip başta Irak olmak üzere bütün bölge için barış planı hazırlaması gerekiyor. ABD'nin bölgede kurduğu sistemler çöküyor. ABD görevini yerine getiremiyor. ABD'nin güvendiği Barzani ve Talabani ile güvenliği sağlamak olmuyor'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:56