Gündem
  • 4.12.2007 12:23

KUŞ GRİBİNDE TÜRKİYE REFERANS ÜLKE

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, tarladan sofraya sağlıklı ürün için başlatılan iyi tarım uygulamaları çerçevesinde devrim niteliğinde radikal kararlar alınacağını bildirdi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca, il müdürleri ve şube müdürlerinin katıldığı iyi tarım uygulamaları ve hayvan sağlığı çalışmaları konusunda iki ayrı toplantıya katılmak üzere Antalya'ya gelen Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, yapılan çalışmalar ile ilgili gazetecilere açıklama yaptı. Antalya'da düzenlenen toplantılarda hayvan hastalıklarıyla ilgili, özellikle de hayvanlardan insanlara geçen hastalıklarla ilgili mücadele programını masaya yatıracaklarını ifade eden Mirmahmutoğulları, bakanlığın yaptığı çalışmalar konusunda da gazetecilere bilgi verdi. KAÇAK VE KULAK KÜPESİZ HAYVANLAR İTLAF EDİLECEK Mirmahmutoğluları, yurt dışı hayvan girişlerini kontrol altına alabilmek amacıyla, Türkiye için son derece hayati önem taşıyan tedbirlerin alınması ve uygulanması için çalışmaların sürdüğünü belirterek, şunları kaydetti: ''Bu tedbirlerin uygulanabilir hale gelebilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Bazı tedbirleri aldık, ancak bazıları daha kesinleşmedi. Yurda kaçak girişlerde ve kulak küpesiz hayvan hareketlerinde çok radikal kararlar aldık, alacağız. Bu kararlar AB ile uyumlu olacak. Kaçak hayvan ya da kontrolsüz girişlerdeki hastalık riskini ve hayvanlardan insanlara geçen hastalık riskini bertaraf etmenin yolu radikal kararlar almaktan geçiyor. Yakalanan kaçak hayvan hemen itlaf edilecek. Yurt içi ve yurt dışından gelen kulak küpesiz hayvanlar da itlaf edilecek. Riski sıfırlamanın yolu bu. Dünya ülkeleri, AB ve ABD böyle yapıyor.'' Türkiye'nin geçmişte yurt dışından gelen hastalıkların bedelini çok ağır fatura ile ödediğini vurgulayan Mirmahmutoğulları, ''Türkiye, sığır vebası ve ülkemizde olmayan şap gibi hastalıkların çok ağır bedelini ödedi'' dedi. ÇİFTÇİ TAZMİNAT ÖDEYECEK Türkiye'nin tarım alanında dünyanın bir çok ülkesiyle rekabet ettiğini anlatan Mirmahmutoğulları, tarımda Türkiye'ye rakip ülkelerin başta AB ve ABD olmak üzere, topraklarının, aşırı suni gübreleme nedeniyle kirlendiğine dikkati çekti. Türkiye topraklarının temiz ülke grubunda bulunduğunu, bu temiz toprakların sürdürülebilir olması gerektiğini söyleyen Mirmahmutoğulları, ''Bu temiz topraklarımızı poli kültür avantajı ile birleştirmemiz durumunda, rekabette çok büyük üstünlük sağlayacağımız ortadadır. Bu nedenle topraklarımızı temiz olarak sürdürebilir hale getirmemiz gerekir. Bunun mücadelesini veriyoruz'' diye konuştu. Bakanlığın ''Tarladan sofraya gıda güvenliği'' felsefesini uyguladığını bildiren Mirmahmutoğulları, iyi tarım uygulamaları çerçevesinde, sertifikalı tarım danışmanlığına geçileceğini bildirdi. Mirmahmutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tarladan sofraya gıda güvenliğini sağlarsak, hem 73 milyon insanımıza hak ettiği hem de ihraç ettiğimiz ülke insanlarına sağlıklı gıdayı sunarız. Böylece ihracatta önümüze çıkan çeşitli ilaç ve gübre kalıntıları gibi engelleri aşmış oluruz. Bununla ilgili devrim gibi değişiklik yaptık. Bu değişiklik: Sorunu tarlada çözmeye çalışan aynı Yeminli Mali Müşavirlik gibi Sertifikalı Tarım Danışmanlığı uygulaması.'' SERTİFİKALI TARIM DANIŞMANLIĞI Sertifikalı Tarım Danışmanlığı yapacak ziraat mühendisi, veteriner, su ürünleri uzmanları ile gıda mühendislerinin önce eğitime sonra da sınava tabi olacağını ve sertifika alacağını anlatan Mirmahmutoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sertifikalı Tarım Danışmanına belge verilecek. Çiftçi devlet desteklerinden yararlanması için mutlaka Sertifikalı Tarım Danışmanı ile çalışacak. Çiftçi, teşviklerden yararlanmak için Sertifikalı Tarım Danışmanı Sözleşmesi belgesini verecek. Çiftçilere, sertifikalı tarım danışmanıyla sözleşme imzalarken bazı kriterler de getirildi. Çiftçi (Ben sertifikalı tarım danışmanının onayı dışında gübre ve zirai ilaç kullanmayacağım. Ürün hasat etmeyeceğim) diyecek. Sözleşmede buna benzer 10-13 madde yer alacak. Çiftçi bunları yerine getirdiği takdirde devlet desteklerinden yararlanacak. Hatta ilk uygulama için de cazip hale getireceğiz.'' Sertifikalı Tarım Danışmanı gözetiminde çalışan çiftçilerin bağ ve bahçesinin bakanlık tarafından denetleneceğini vurgulayan Mirmahmutoğulları, şöyle devam etti: ''Denetimler sırasında o bağda, bahçede standardın dışında ilaç ve gübre kalıntısı veya standartların dışında herhangi bir kalıntı bulunur ise hem çiftçi hem de sertifikalı tarım danışmanı, çok ciddi cezai müeyyidelerle karşı karşıya kalacak. Çiftçi devlet desteklerinden yararlanamayacak ve tazminat ödeyecek. Sertifikalı tarım danışmanın da bütün sertifika hakları elinden alınacak ve tazminat ödeyecek. O ürün pazara çıkamayacak. 73 milyon insanın toptancı hal ve manavdan aldığı üründe artık bundan böyle sağlıklı olacak. Bu devrim gibi değişiklik. İyi tarım uygulamaları için devrim niteliğinde kararlar alacağız.'' 10 BİN İSTİHDAM YARATACAK Sertifikalı tarım danışmanlığının, özel sektör tarafından yapılacağını anlatan Mirmahmutoğulları, ''Özel sektör 24 saat çalışıyor. Böylece özel sektörde istihdam oluşturacağız. Tarım sektöründe 10 bine yakın kişi bundan ekmek yiyecek. Devlet, denetleyicileri denetmeli. Bu uygulamanın altyapısı sürüyor. Eğitim faaliyetleri devam ediyor. Sınav olacak ve 2008 yılı ortalarında uygulamaya başlanılacak'' dedi. Tarım sektöründe 4 kanunun tek çatıda birleştirileceğini ve AB'ye uyumlu hale getirileceğini anımsatan Mirmahmutoğulları, çalışmaların son aşamaya geldiğini ve yakında tartışmaya açılacağını kaydetti. KUŞ GRİBİNDE REFERANS ÜLKE OLDUK Türkiye'nin olası kuş gribine karşı gerekli tüm önlemleri aldığını vurgulayan Mirmahmutoğulları, geçmişte yaşadığı kuş gribi vakası nedeniyle Türkiye'nin dünya ülkelerinde bilgisi, tecrübesi nedeniyle referans ülke haline geldiğini bildirdi. Mirmahmutoğulları sözlerini şöyle tamamladı: ''Dünyadaki bütün ülkeler kuş gribine karşı Türkiye'yi bilge bir ülke olarak, bu hastalığı bertaraf ettiği için, tecrübeli ve referans ülke olarak toplantılara davet ediyor. Gerekli tedbirlerimizi aldık. Geçmişte de almıştık. O zaman da hastalık çıkacakmış gibi, aynı askeri tatbikat gibi bir ay öncesinden tatbikat yaptık. Hastalık çıkınca da herkes üzerine düşen görevini yaptı. Dünyada o zaman da kuş gribi vakaları vardı. Biz olayların önünde gittik ve olaylara yön verdik. Kuş gribi çeşitli ülkelerde devam ediyor. Şu anda Polonya'da çok ciddi kuş gribi vakaları görünüyor. Türkiye'nin üzerinden 1 milyon kuş uçuyor. Bunun 200 bini Türkiye'de konaklıyor, bir kısmı kanat çırpmadan uçuyor. Bu konuda Türkiye'nin ve dünyanın risk altında olduğu ortada, ama biz her an teyakkuz halindeyiz.''

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:21

İLGİLİ HABERLER