
LAİK BİR ÜLKEDE 'DİNİ İNANIŞLAR' NEDENİYLE MAÇ ERTELENİR Mİ?
İspanya Ligi, La Liga’da da yaşanan ’Kefaret Günü’ krizinin bir benzeri de Türkcell Süper Lig’de yaşandı. Sivasspor, Ankaraspor ile bu hafta oynacağı karşılaşmanın İsrailli futbolcusu Balili’nin dini bayramı ’Kefaret Günü’ne (Yom Kippur) denk gelmemesi için (Pazar) Futbol Federasyonu’na 1 ay önce başvuruda bulundu.
Karşılaşmaların tarihi haftalık periyodlarla açıklayan Futbol Federasyonu da Sivasspor- Ankaraspor maçının tarihini 30 Eylül Cumartesi günü olarak açıkladı. Ancak Balili, Bursaspor maçında 4’üncü sarı kartı görünce cezalı duruma düştü ve Ankaraspor maçında oynama şansını kaybetti. Böylece, bu futbolcusunu dini bayramından bir gün önce oynatmak isteyen Sivasspor, amacına ulaşamamış oldu. Sarı kartı gördüğü için çok üzgün olduğunu söyleyen Balili, "Kulübüme ve Türkiye Futbol Federasyonu’na çok teşekkür ederim. Benim dini inancıma saygı gösterdiler" dedi. Balili kart cezalısı olduğu için bayramı İsrail’de geçireceğini söyledi.
Oruç tutuyorlar
Musevilerin en kutsal bayramı olan ’Kefaret Günü’nde bu dine mensup insanlar hiçbir aktivitede bulunmuyorlar. Güneşin batımından başlayıp, ertesi gün güneşin batımına kadar süren bayramda sadece dua ediyorlar. (Eraydın AYTEKİN/DHA, Hürriyet)
MEHMET Y. YILMAZ'IN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:
Laik bir ülkede din, maç erteleme gerekçesi olamaz
1 Ekim Pazar günü, Yahudilerin "kefaret günü" olarak bilinen Yom Kippur bayramı kutlanacak.
Yom Kippur’da Yahudiler güneş batımından başlayarak, ertesi gün güneş batımına kadar hiçbir fiziksel aktivitede bulunmayıp dua ediyorlar.
Bugün Hürriyet’te okuyacağınız haber, Yahudi futbolcu Balili’nin, Yom Kippur nedeniyle 1 Ekim günü oynayamayacağını bildiren başvuru üzerine Futbol Federasyonu’nun, Sivasspor ile Ankaraspor arasında oynanacak maçı bir gün öncesine aldığını anlatıyor.
İlk bakışta normal bir uygulama gibi görünüyor.
Ancak din işleriyle dünya işlerinin birbirinden ayrıldığı laik bir ülkede, maç ertelenmesi gerekçesinin "dini inanışlar" olmasına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Ramazan ayı geldiğinden beri Türkiye’de de oruç tutan futbolcular nedeniyle bazı takımların performanslarının düştüğüne ilişkin haberler çıkıyor.
Müslümanların dini bayramlarında da futbol karşılaşmalarının oynandığını biliyoruz.
Yom Kippur ve Noel’deki uygulamalara bakarak, Futbol Federasyonu’nun ramazan nedeniyle de ligi tatil etmesi, bayramlarda maç oynatmaması gerekiyor.
Bunun laik bir ülkede normal bir uygulama olduğunu kim iddia edebilir?
Eğer bir futbolcu dini gerekçelerle belirli bir günde oynamamayı tercih ediyorsa, bu onun bileceği iştir.
Sorununu kulübüyle kendi arasında çözer. Kulübü izin veriyorsa oynamaz. Kulübü oynamasını istediği halde dini gerekçeler ileri sürerek oynamazsa da bunun cezasını kulübü tayin eder.
Türkiye, laik bir ülke ve herkes dini inancını kendisine göre, kendi içinde yaşamak hakkına sahip.
Ancak, dini inanışların toplumsal yaşamın değişik yönlerinde belirleyici olması ile bu hakkın kişisel olarak kullanımı arasında bir ilişki kurulamaz.
Dini gerekçelerin, toplumsal yaşamın ana çerçevesini belirlediği bir ülkede yaşamıyoruz.
Federasyon, bu kararıyla Cumhuriyet’in temel ilkelerinden birisiyle çeliştiğinin farkında mı?