LARA BUSH HANGİ ÜNLÜ'YE ''NEW YORK'TA YERİNİZ NEREDE?'' DİYE SORDU?

Laura Bush’un ‘New York’ta yeriniz nerede?’ dediği Cemil İpekçi’den ilginç bir tespit: ‘Nasıl izah edebilirsin ki bizim iş adamlarımız arsalara para yatırır, ihale peşinde koşarlar ama tasarımcılara yatırım yapmazlar’ Necef Uğurlu: NATO defilenizde olağanüstü bir şey oldu mu? Cemil İpekçi: Defile sonrası inip onlarla tanışmam gerekirken bir de baktım ki bütün lider eşleri podyumda. Çok heyecanladım. Dünyada protokol diye bir şey var, böyle şeylerde muazzam seviniyorum. Ama aynı zamanda ikilem yaşıyorsun. Azra’ya yaptığım elbiseyle o senenin dünya birinciliğini ve en iyi kostüm ödülünü alıyorsun ve insanlara izah edemiyorsun NATO’nun başınının eşi gelip sizden giysi isteyip, yok mu bir yeriniz dediğinde... Bayan Bush New York’ta neredesiniz, diye sordu... Nasıl izah edebilirsin ki bizim iş adamlarımız arsalara para yatırır, ihale peşinde koşarlar ama tasarımcılara yatırım yapmazlar. Evime çağıramıyorum o insanları. Tabi ki aç çıplak değilim ama 70 milyonun tanıdığı bir tasarımcının yeri oturduğu yer mi olmalı. Bu kadar şan şöhret hálá sponsor peşinde koşuyorum. Cafe - Shop açıyorum Fransız sokağında. Sponsor arıyorum 1000 dolara yok, ama karısını getirip 5000 dolara elbise diktirir. Burada hançerler saplanıyor yüreğime. DÜŞÜNCELER UYMALI Anlamaya çalışıyorum neyin peşinde olduğunu. Ticaretin içinde olmak istemiyor musun? Tablosunu satmaya kıyamayan ressam gibi mi durumun. Seri imalatı da isteyebilirdim belki, dünyanın her yerinde firmalar, sponsorlar var. Benim firmamın da düşünceleri benim gibi olsaydı olurdu. Sen markalaşmışsın, Türkiye’nin markalara ihtiyacı var. Yalnız sen değil ülke kazanacak. Buna açık değil misin? Bak Laura Bush ‘New York’ta dükkanın nerede’ diyor. Fena mı yapıp satsak? Buna açığım. Yalnız çok komik teklifler geliyor. Almanya’da zincirleri olan bir firma gelip karşıma ‘Senin markana sponsor olmak istiyoruz’ dedi ve konuşmanın ilk sorusu, ‘Biz senden ne kadar para kazanırız’ oldu. Böyle bir soru sorulabilir mi bir tasarımcıya? Benim sormam gerekirken ne para vereceksin diye. YAPTIĞIM EN GÜZEL İŞ Kendinizden emin olamadığınızda giysiler üzerlerinizden uçar gider demişsin bir yazında. Türkiye’de giyime para harcayıp gezen pek çok kişinin çıplak gezdiği anlamına mı geliyor bu sözler? Çoğunun. Hiç kendilerini ifade etmedikleri için elbiseler dolaşıyor yollarda. Tasarımla ilgili parasızlıktan yapamadığın projeler var mı? Var... Wind Of Anatolia... Benim yaptığım en güzel iş olacak bittiğinde. Bütün Anadolu medeniyetlerinin, Osmanlı’nın, benim hayatımın yorumunun olduğu koleksiyon... İshak Paşa Sarayı’nda gösterisi yapılması planlanıyor. Kültür Bakanlığı’ndan belirli bir bütçesi çıktı... Ama sponsorlar arıyoruz. Sayın Kültür Bakanı çok para olduğundan ve proje olmamasından şikayetçi... Nasıl yok. Kültür Bakanlığı’ndan ufak bir rakam çıktı. Bu Cemil İpekçi gövde gösterisi değil. Kaldı ki elin ecnebisi almış beni Ana Britanica’ya koymuş. Türk modacı, dünyanın ödüllerini alıyor ama benim insanlarım bunları yok etmeye çalışıyor. Neden? Kıskançlık var. Benim aldığım alkışı kıskanıyorlar gibi geliyor. Ve hep karar alıyorum, ben burayı terk ediyorum diye, ama yapmıyorum. Bezdiriyorlar değil mi? Bezdirmenin yanı sıra anlamak mümkün değil. MARKA ÖZGÜN OLMALI Cemil İpekçi Diyor ki; Yıldırım diyemiyorum, hálá dost olmama rağmen Yıldırım Bey diyorum Yıldırım Mayruk’a. Eğer o, Mualla Hanım olmasaydı bizler tasarım atölyeleri kuramazdık. Bugün bunu devam ettiren Canan Yaka, Hayri Akduman’a, Hakan Yıldırım’a, Ümit Ünal, Özlem Sürer’e, Bahar Korçan’a, Arzu Kaprol’a, hayranlık duyuyorum. Güzel bir şeyleri nasıl yadsıyabiliriz. Kopya gençlerin hakkını yemektir, beni bırakın bir kenara. Moda ailesi içinde markanın ağzı burnu, kaşı olmalı ve özgün olmalı, bunu anlamıyorlar. Anlamıyorlar, bu kültür meselesi, bir gün içinde şalvarı çıkarılıp şapka giyilmesi. Osmanlı’da bir kültür var, birden geçiş olunca kopya olmuş. Bütün sanat dallarında var. Birden unutturup da başka şeye geçmeye kalkınca sahtesi olmuş. star Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:31