Yaşam
  • 19.2.2005 14:07

LATİFE HANIM''IN MEKTUPLARININ SIRRI... ''''NE SÖYLEYECEĞİ BELLİ OLMAZ BİR HANIMDI''''

- Şimdi gündeme gelen mektuplar nedir?.. ''''Latife Hanım Atatürk''e yazdığı mektuplarını Salih Bozok''a gönderiyordu. Usul böyleydi.. O da Atatürk''e aktarıyordu. Direkt Atatürk''e hitap edilse bile onlar Bozok tarafından Atatürk''e söylendi. Bu mektupları Salih Bozok daha sonra yayınladı. Ben de ondan aldım. Ben belgeleri alıp kâğıda döktüm.'''' - Mektuplarla ilgili tartışmaların sebebi ne olabilir? ''''Bu konuda ihtimal verdiğim fikirleri söyleyeceğim: Bu kadın bencil. Bencil olduğu için bana, Atatürk''e giyinip kuşanmasını öğrettim diyor. Ben yanlış şeyler söyleyeceğini düşünerek görüşmenin devamını getirmekten vazgeçtim. Böyle bir kadının gerilmiş olmanın havası içerisinde neler söyleyeceğini düşünmek mümkün değil. Normal bir kadın değildi o. Tartışmaların da temeli buradan kaynaklanıyor.'''' - Açıklama yapılmadı... ''''Belgelerin 25 sene sonra açıklanmasını istemişti. Bu konuda da Türk Tarih Kurumu vazifeli sayılmıştı. Vakit doldu. Belgeler açıklamadan evvel de uzman bir heyetin inceleme yapması ve karar vermesi gündeme geldi. Bu belgelerin açıklanmasının zararlı olup olmayacağı tartışıldı.'''' - Sizde hangi bilgiler var?.. ''''Latife Hanım bana, ''''Ben her şeyi yazdım. Belgeler İsviçre''de bir bankanın kasasında'' dedi. Bankanın ismini vermedi. Elimizdeki mektuplar aşklarını konu alan 5 mektuptur. Açıklanacak belgelerde neleri yazdığını düşünmek mümkün değil, ancak tahmin edebiliriz.'''' - Ne tahmin ediyorsunuz?.. ''''Bana göre, yenilmiş olan ama yenilgiyi kabul etmeyen bu kadın Atatürk''le evliliği her hangi bir evlilik olarak görmüş.'''' - Herhangi bir evlilik mi?.. '''' Mustafa Kemal akşamüstü onunla oturacak, sohbet edecekler, gece misafirliğe gidecekler, misafir kabul edecekler... Yani Latife Hanım normal bir hayat yaşamayı istiyordu. Halbuki Atatürk devleti idare ediyordu. O meselelerle meşguldü.'''' Paylaşmak istememiş!.. Evlenmeden olmaz O gece baş başa konağın muhteşem manzaralı balkonundaydılar. Latife Hanım sofrayı kurmuş, Paşa''da arkadaşlarını çağırmamıştı. Ve o gece Latife Hanım''ın hayatındaki en önemli gece olmuştu. İlk kadehlerden sonra Latife Hanım çok merak ettiği konuyu soruverdi.. Mustafa Kemal Paşa, acaba hiç âşık olmuş muydu?.. Böyle sohbetleri pek sevmezdi ama Paşa, Latife Hanım''ın merakını giderdi.. İsmet Bozdağ''dan öğreniyoruz... ''''Selanik''te askeri rüştiye öğrencisi iken Merkez Komutanı Rüştü Bey''in 15-16 yaşlarındaki kızına aşık olmuştu. Bu güzel kıza matematik dersi veriyordu. Ders sırasında elektriklenme olmuş, karşılıklı birbirlerini sevmişlerdi. Ama karşılıklı açılamamışlar bu aşk gizli kalmıştı. Rüştiye bitip aradan zaman geçince de uzaklaşmışlardı. Mustafa Kemal, bir gün bu sevdiği genç kızın kaza geçirip hastaneye kaldırıldığını öğrendi. Hemen başucuna koştu. Genç kızın yüzü tanınmayacak hale gelmişti. Suratını Mustafa Kemal''dan kaçırmaya uğraşıyor kahroluyordu. Sevdiği kızı bu halde gören Mustafa Kemal elini avuçları arasına aldı ve kendisine baş ucunda evlenme teklif etti. Hikâyeyi dinleyen Latife Hanım heyecanla evlenip evlenmediklerini sordu. Paşa''dan ''''O öldü'' cevabını aldı.'''' Sabaha kadar sofrada kaldılar. İlk ışıklarla Paşa ''''Hadi gidip yatalım'''' dedi. Merdivenlerden üst kata çıkarken Paşa''nın kolu Latife''nin belini sarmıştı. Son merdivende sendeler gibi oldular, birbirlerine daha çok sarıldılar, dudakları birleşti öpüşmeye başladılar. Paşa Latife''yi yatak odasına doğru çekti. İtiraz geldi. ''''Yapmayın Paşam, bu olamaz'''' Paşa kısık sesle sordu ''''Neden?'''' Latife''nin heyecanlı cevabını İsmet Bozdağ''dan naklediyoruz. ''''Siz bütün dünya kadınlarının hayran olduğu bir insansınız. Sizin yolunuza saçını sermeyecek kadın yoktur. Ben de onlardan biriyim. Size hayatımı gözümü kırpmadan verebilirim. Ama vücudumu yalnız evleneceğim insana vereceğim. Bana kızmadınız değil mi?..'''' Paşa''nın aklına Ankara''da kendisini bekleyen Fikriye geldi.. Bütün zor günlerinde yanında olan, karşılık beklemeden kendisini seven kadını... Latife''ye ''''İnsanların yalnız kendilerini ilgilendiren duygu ve kararları tartışılmaz. Israr etmiyorum.'''' Böylece Latife''nin cehennem ateşi ile yandığı gergin günleri başladı. Mustafa Kemal Paşa odasına çekildi, Latife uykudan kalktığında ise onun konaktan ayrıldığını öğrendi. Çırpınıyor ona ulaşamıyordu. Birkaç gün sonra gördüğünde ise Mustafa Kemal''den İzmir''den ayrılacağı haberini aldı. Ankara''ya gitmek istedi ama kabul edilmedi. Latife''nin içine kendisine de itidaf edemediği ''''O gece'''' için pişmanlık hissi girdi. Ayrılık günleri başladı. Başkomutan, zafer sonrasının yoğunluğu haşır neşirken kafasında da iki kadın vardı. Fikriye ve Latife.. Latife için düşündüklerini Fikriye''nin kabul edemeyeceğini biliyordu. Üstelik Fikriye, diğerlerinden önemli biçimde rahatsızdı. Önce onu yurt dışına tedaviye gönderdi. Sonra da Annesi Zübeyde Hanım''ın İzmir''e Latife''ye misafir olarak gitmesini istedi. Evlenmek istiyordu. Latife ile evlenecekti ve yeni kurulacak devleti yapılandırırken kadınlara önemli roller düşecekti. Bu yolun da Latife ile açılmasını düşünüyordu. Latife ise İzmir''deki konakta yerinde duramıyordu. Paşa kendisine mektup yazma demişti ama dayanamadı ve kâğıda kaleme sarıldı. Yaver Salih Bozok hitaben mektup yazıp Paşa''ya nasıl hesret duyduğunu anlattı. Bir süre sonra Bozok''tan gelen telgrafla dünyalar onun oldu. Mustafa Kemal Paşa ile buluşmak üzere Bursa''ya çağırılıyordu. Ancak buluşma gerçekleşmedi. Paşa rahatsızlanmıştı. Gene kâğıda kaleme sarıldı bu sefer Mustafa Kemal Paşa''ya direkt hitap eden ''''Kutsal Paşam'''' diye başlayan mektubu yazıp Yaver Salih Bozok''a gönderdi. Ve amacına ulaştı. Yaver Salih''ten aldığı telgrafta, Mustafa Kemal Paşa''nın annesi Zübeyde Hanım''ın kendisini ziyarete geleceği bildiriliyordu. Zübeyde Hanım, oğlunun isteği doğrultusunda İzmir''e Latife Hanım''ı istemeye gidiyordu. (D.B. TERCÜMAN) Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:08

İLGİLİ HABERLER