LE MONDE: ''TÜRK ORDUSUNUN ROLÜNÜ KISITLAYAN REFORMLAR KABUL EDİLDİ''
TANSU SARITAYLI
PARİS - Le Monde gazetesinin 1 Ağustos 2003 tarihli sayısında, uyum paketleri ile ilgili bir değerlendirme yazısı yayınlandı. Nicole Pope imzasıyla, ''Nüfuzu Büyük Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri bir sivil olabilecek'' başlıklı yazısı şöyle:
Askerlerin, Türkiye'nin siyasi hayatına etkilerini kısıtlayan ''reformlar paketinin'' Türk Parlamentosu tarafından kabul edilmesinden sonra, 30 Temmuz tarihli Radikal Gazetesi, ''Demokrasiye Doğru Bir Adım Daha'' başlığını attı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Amacımız, birinci sınıf haklara ve özgürlüklere sahip ülkelerin standartlarını yakalamaktır'' dedi.
Ülkenin sivil ve askeri yöneticilerini her ay bir araya getiren Milli Güvenlik Kurulu, bugüne kadar, ''tavsiyeleri'' göz ardı edilemeyecek mutlak güce sahip bir kurum gibi kabul ediliyordu.
Milletvekilleri, ordunun ortaya itirazlarına rağmen, Kurul'un 2 ayda bir toplanmasına karar verdi. Sivil ya da askeri olabilecek Genel Sekreter, Başbakan tarafından seçilerek Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulacak. Seçilen kişi asker ise, Genelkurmay Başkanı'nın görüşü alınacak. Bu görev bugüne kadar, Genelkurmay Başkanlığı tarafından atanan bir asker tarafından yürütülüyordu.
İŞKENCE DAVASI
Liberal Yorumcu Cüneyt Ülsever, ''En önemli reform, Genel Sekreterlik ve Genel Sekreterin rolünü kapsıyor. Genel Sekreter, kararların takibini sağlayan ve Yürütme yetkilerine sahip kişidir. 600 kişinin çalıştığı Genel Sekreterlik, her hangi bir anda, bir bakanla bağlantı kurup Kurul'un kararlarını uygulamak için ne yapıldığı konusunda bilgi talep edebilirdi. Bu, Cumhuriyet döneminin en önemli değişikliklerinden biridir'' diyor.
Milli Güvenlik Kurulu'nun sahip olduğu geniş yetkiler, askerlere, 1980 yılındaki askeri darbeden 3 yıl sonra sivil hayata geçildiğinden beri, seçilen hükümet üstünde etkilerini devam ettirme imkanı veriyordu.
Reformlar, Parlamento'ya ordu da dahil olmak üzere devlet kurumlarının harcamalarını denetleme yetkisi veriyor. Bununla birlikte, askeri harcamaların kontrolü gizli olarak yapılacak ve sonuçları da açıklanmayacak.
Reformların 33 maddesi, aynı şekilde, mahkemelerin işleyişine de değişiklikler getiriyor. Siviller bundan sonra, askeri mahkemelere çıkmayacak ve genç suçlular da, artık 15 değil, 18 yaşına kadar çocuk mahkemelerine çıkarılacaklar.
Parlamento ayrıca, işkence davalarına da öncelik vermeye karar verdi. Mahkemeler, adli tatil döneminde de bu davalara bakacaklar. Türkiye'de işkencenin hala sürdüğünü belirten insan hakları savunucuları, hiç şüphesiz bu kanunun uygulanmasını büyük bir dikkatle takip edecekler. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu, özellikle Güneydoğu Anadolu'da insan hakları ihlallerinin devam ettiğini açıklayan bir rapor yayınladı.
KÜRTÇE EĞİTİMİ
Kürtçe'nin özel kurslarla eğitimi kolaylaştırıldı. Kürtçe eğitime 2002 yılında izin verilmesine rağmen, özellikle kursların ayrı binalarda yapılmasını isteyen katı kurallar nedeniyle bu kursların açılması imkansız hale gelmişti. Kürtçe, bundan sonra, normal özel ders olarak verilebilecek.
Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecine ilişkin yasal çerçeve artık büyük ölçüde yerine oturdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 8. uyum paketinin hazırlanabileceği görüşünü reddetmedi ama geriye kalan yasal değişikliklerin birer birer yapılması daha olası.
Bunu yapmak için, hükümetin önce demokrasinin sonuçlarından korkan çok sayıdaki muhalifin içini rahatlatması gerekecek. Radikal gazetesinden İsmet Berkan, ''Türkiye'de tabular, tek tek yıkılıyor. Zamanla, demokrasiden korkanlar, korkularının dayanıksız olduğunu görecekler'' yorumunu yapıyordu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:26