Gündem
  • 19.12.2002 18:38

MAHİR KAYNAK: NECİP HABLEMİTOĞLU'NU YABANCI İSTİHBARAT SERVİSLERİ ÖLDÜRDÜ

RAMAZAN ALMAÇAYIR İSTANBUL - Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski Müsteşarı Mahir Kaynak, "Necip Hablemitoğlu, yurtdışındaki yabancı istihbarat servisleri tarafından öldürüldü" dedi. Basında çıkan haberlerde olduğu gibi Alman Vakıfları ve Fetullah Gülen Cemaati'nin, Hablemitoğlu cinayeti ile ilgisinin olmadığını söyleyen Mahir Kaynak, "Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu kurban seçildi" şeklinde konuştu. Bu tür terör eylemlerinde, öldürülen kişiden ziyade olayın kamuoyunda yarattığı tepkinin önemli olduğunu ifade eden Mahir Kaynak, "Bu terör eylemleri yapanlar için ortadan kaldırılan şahıs önemli değildir. Ama bunun bir kimliği olması gerekir. Tepkilerin bir şekilde bir yöne doğru yönelmesi lazım. Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu da Atatürkçü kişiliği ile tanınan ve bazı çevrelere yönelik faaliyetleri bulunan bir insandı. Teröristler toplumda çıkacak tepkileri hesapladı. Hablemitoğlu gibi Atatürkçü bir kişi öldürülürse, İslamcı sayılan bir takım çevreler ile ihtilafı varsa, katil olarak veya tahrikçi olarak İslami çevreler itham edilecek" dedi. Suikastin bir provokasyon olduğunu da sözlerine ekleyen Kaynak, teröristlerin amacının Türkiye'de İslamcı bir terörünün olduğunu ispatlamak, İslamcı kesimlerin baskı altına alınması ve hatta yeni hükümetin hareket alanın daraltılması gerektiğinin altının çizilmek istendiğini kaydetti. Basında yer aldığı gibi Alman Vakıfları ve Fetullah Gülen Cemaati'nin suçlanmasının doğru olmadığını da sözlerine ekleyen Kaynak, "Zaten bunlar bazı suçlar ile itham ediliyor. Neden katil ithamını üzerlerine alsınlar?" şeklinde konuştu. "AMAÇ MEVCUT İSLAMCI HÜKÜMETİ BASKI ALTINA ALMAKTIR" Katil ya da katillerin kim olabileceği konusundaki soruları da yanıtlayan Mahir Kaynak, "Olayı gerçekleştirenlerin yabancı bir istihbarat servisi olduğunu tahmin ediyorum. Bir kiralık katil kullanmışlardır. Amaç Türkiye'de İslamcı terör örgütünün mevcudiyetini Türk halkına ima etmek ve böylece mevcut İslamcı hükümeti baskı altına almaktır. Türkiye'nin, teröre karşı yürütüldüğü söylenen Orta Doğu'daki çatışmalara katıldığını ispatlamaktır. Amaç budur ve bu uluslararası bir politikadır. Bir provokasyondur" dedi. Kaynak, bu provokasyonun engellenmesinin ise basında ve kamuoyunda, "Biz bunu yemedik, yutmadık. Bu bir provokasyondur ve bizi böyle yönlendiremezsiniz. Bizim kararlarımızı bir katilin namlusundan çıkan mermi ile belirleyemezsiniz. Gerçekte bu, Türkiye'nin iradesine yönelik bir müdahaledir ve buna tepki gösterilmelidir" şeklindeki bir yaklaşım ile mümkün olabileceğini söyledi. "HABLEMİTOĞLU SUİKASTİNİN MUMCU VE KIŞLALI SUİKASTLERİ İLE İLGİSİ YOKTUR" Hablemitoğlu suikastinin, daha önce gerçekleşen Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı suikastleriyle bir bağlantısının olmadığını belirten Mahir Kaynak, "Olayların hiçbir bağlantısı yok, ama aynı istikamette ilerleyen olaylar. O zaman da Türkiye'de İslamcı kesim baskı altına kalmış, töhmet altında bırakılmıştı" dedi. Cinayeti işleyen katillerin ve odakların amacına ulaşırlarsa bundan sonra yenilerinin işleyeceklerini de kaydeden Kaynak, belki de kitlesel olaylarla hareket edilebileceklerini ifade etti. Katillere verilecek cevabın, "Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi kesimleri böyle bir tahrikler ile alevlendiremeyeceksiniz. Türk halkı ve devleti böyle provokasyonları anlayabilecek düzeydedir" olduğunu vurgulayan Mahir Kaynak, bu tür suikastleri önlemenin yolunun hedef seçilen kişilerin korunması ile mümkün olmayacağını söyledi. Kaynak, "İnsanların korunarak hayatta kalmaları sağlanamaz. Bu bir siyasi değerlendirme ise bu terör örgütlerinin odakları kişi olarak değil, genel olarak ele alınmalıdır. Gereken misilleme yapılmalıdır" dedi. Hablemitoğlu suikastinin asıl amacının toplumda yaratacağı tepki olduğunu söyleyen Mahir Kaynak, "Hablemitoğlu kurban seçilmiştir" diyerek katillerin yakalanmasının bir tesadüfe bağlı olduğunu, ancak bu ihtimalle yakalanacağını kaydetti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:57

İLGİLİ HABERLER