KAYNAK : Haber Vitrini
HİLAL ÖZTÜRK
ANKARA- Adalet Bakanlığı'nın cezaevlerinin iyileştirilmesine yönelik projeleri kapsamında gerçekleştirilen ilk mahkum gazetesi 'Sesleniş' yayın hayatına başladı. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi adına Kurum Müdürü Vedat Eraslan'ın sahibi olduğu 'Sesleniş Gazetesi'nin dizgi, montaj ve baskısı Ankara Açık Cezaevi Matbaası'nda yapılıyor. Sesleniş Gazetesi'nin 15 Nisan 2002 tarihli ilk baskısının önsüzü Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e ait.
Bakan Türk, yazısında Sesleniş ile ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerinde yeni bir uygulama başladığını ifade ediyor. Türk, şimdilik iki ayda bir yayımlanacak ve öncelikle ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerine de dağıtılacak gazetenin, ağırlıklı olarak hükümlü ve tutukluların duygu, düşünce ve görüşlerini yansıtacağını belirtti. Günümüzde ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerinin hükümlü ve tutukluların kapatıldığı zindanlar olmadığını ifade eden Türk, çağdaş infaz hukukunun amacının, suç işleyen insanı ıslah ederek, üretken ve onurlu bir birey olarak topluma yeniden kazandırmak olduğunu kaydetti. Tutuklu ve hükümlülerin duygu, düşünce ve görüşlerini kendileri için veya kendileri tarafından çıkarılan bir gazetede şiir, deneme, makale ve hikaye gibi yazı ve edebiyat türleri ile ya da desenlerle ifade edebilmelerinin önemine değinen Türk, "İşte şimdi ilk sayısını elinizde tututuğunuz bu gazete, bazen ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde yaşayan insanların belirli konularda bilgilendirilmelerine yönelik yazılara yer verse de, öncelikle onların duygu, düşünce ve göraşlerini kısacası, onların seslerini duyuracaktır. Çünkü bu gazete, bu anlamda onların arkadaşlarına topluma ve dünyaya 'Sesleniş'i olacaktır" ifadelerini kullandı.
Gazetenin ilk sayısında, Bakan Türk dışında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un, Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Sağlam, Daire Başkanı Necati Nursal ile çeşitli cezaevleri müdürleri ile cezaevi personelinin de yazı ve şiirleri yayınlandı.
Mahkumların yazı ve şiirleri ile karikatürlerinin yanısıra bir bulmaca da Sesleniş Gazetesi'nin ilk sayısında yer aldı. Mahkumlar yazılarında genel olarak sorunlarını dile getirdi. Hapishanelerde kütüphanelerin önemine değinen Vezirköprü Özel Tip Cezaevi'nden Cengiz Erdoğan, boş oturan kişileri en iyi rehabilite edebilecek şeyin kitap olduğunu belirtiyor. Kütüphanelerin bir doktordan daha önemli olduğunu ileri süren Erdoğan, kütüphanelere daha fazla önem verilmesi gerektiğini dile getiriyor.
İstanbul Kapalı Cezaevi'nden Mustafa Karabiber ise, Leonardo da Vinci'nin İsa ve Oniki Havarisinin son yemeklerini tasvir eden 'Son Yemek' adlı tablosunun yapılış öyküsünden yola çıkarak, kimin 'iyi' kimin 'kötü' olduğunu şartların ve zamanın belirleyeceğini ifade ediyor. En az iyilerin kötü olabileceği kadar, kötülerin de iyi olabileceğine vurgu yapan Karabiber, insanların kendilerini tanıdıktan ve iyi tarafladrını ortaya çıkardıktan sonra çok iyi işler başarabileceklerini belirtiyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:34