
M.ALİ ERBİL'DEN BAŞBAKAN'A İLGİNÇ YANIT!..
Ünlü sunucu, şovmen ve oyuncu Mehmet Ali Erbil’in Çarkıfelek programında, İstanbul’dan bindiği İDO Vapurunun AKP’nin seçim otobüsünü beklediği için 20 dakika geç kalktığı yönündeki sözleri geçtiğimiz haftaya damgasını vurmuştu. Erbil, Vatan gazetesinden Buket Aşçı'ya verdiği röportajda içini döktü.
Yapmış olduğunuz çıkışı bir patlama olarak değerlendirmek ne kadar doğru? Ben patlama olarak nitelemiyorum. Bir-iki yıldır bazı dokundurmalarda bulunuyordum. Ama bu hep kötü de değildi. İyi taraflarını söylediğim de oldu. Mesela benim bir ilaç sorunum var. Türkiye’de bulunamıyor ve ithali çok güç. Sağlık Bakanı’nın kapısını çaldığımda, Recep Akdağ ilacımın ithal edilmesinde kolaylık sağladı, sağ olsun! Belki “Bu çocuk en çok vergi verenlerden” dedi, belki de sağlıkla ilgili bir sorun diye halledildi... Ama ikiletmedi bile. Oysa daha önce hiçbir parti bu sorunumu halledememişti.
Sizce Erdoğan mizahı sevmiyor olabilir mi? Bence özellikle Erdoğan’ın insanlara baskı yapmasını hiç anlayamıyorum çünkü kendi çıkış noktası bu değil mi? Yani çok seslilik, özgürlükçülük, çoğulcu demokrasi, insanların istediği gibi düşünce ve dileklerini ifade edebilmesi... O bu amaçla ortaya çıkmadı mı?
“Pek kimsenin sesi çıkmazken” siz çıkardınız. Bu da sizi şu an en meşhur muhalif yaptı. Size yönelik beklentiler var mı?
Şu an programı “Çarkıfelek Partisi” diye adlandırıyorlar. “Bakalım Mehmet Ali bugün ne diyecek, ne tür bir eleştiri getirecek” diye bir beklenti de oluştu. Ama benim öyle bir derdim yok, ben bu sözleri muhalif olayım diye söylemedim.
Baykal Başbakanı sizin moderatörlüğünüzde düelloya çağırdı. Nasıl olur bu düello; Uğur Dündar tarzı mı, Çarkıfelek tarzı mı? Çarkıfelek tarzı tabii.
Sorularınız ne olurdu?
Neler olmazdı ki! Çok hazırlanırdım. Kendi üslubumla yani insanları sıkmadan, eğlendirerek kimsenin hatta Uğur Dündar ve Mehmet Ali Birand’ın bile soramayacağı soruları sorardım. Ama hepsine. Sadece Erdoğan’a değil. Çünkü ülkenin bu hale gelmesinde CHP’nin de payı var. Bir de şöyle bir program olsun isterim: Bir tarafta Tayip Erdoğan, öbür tarafta Baykal, ortada da Devlet Bahçeli! Üçünün yarışması muhteşem olurdu herhalde. Ama 50 sarışına da Kamer Genç’in çıkmasını çok isterim! Muhteşem olmaz mı? Oradan elde edilecek gelirle de “Tunceli’ye okul yaptıralım” derim. (milliyet)