Gündem
  • 30.7.2003 13:47

MECLİS BAŞKANI ARINÇ: ''GERÇEK DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜĞE ÇOK YAKLAŞTIK, ONDAN VAZGEÇMEYE NİYETİMİZ YOK''

DEVLET ARIK-ALİ ULURASBA ANKARA- TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM'de 22. dönem 1. yasama yılında çıkarılan yasaların içerik açısından önemine dikkat çekerek, ''Özellikle AB Uyum Yasaları, demokratikleşme ve özgürlükler açısından ülke tarihinde dönem noktalarından biri olacaktır'' dedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 22. dönem 1. yasama yılı çalışmalarını değerlendirdi. TBMM'de kanun yapmak için çaba gösteren 17 ihtisas komisyonu bulunduğunu, 328 saat çalışarak bu kanunların çıkmasına destek verdiklerini belirten Arınç, yine 1. yasama yılında milletvekilleri tarafından 1054 adet yazılı, 698 adet de sözlü soru önergesi verildiğini, yine bu süreçte 3 genel görüşme, 125 Meclis araştırması, 2 Meclis soruşturma önergesi verildiğini, 8 araştırma komisyonu kurulduğunu 4'ü çalışmalarını tamamlarken, 4'ünün de halen çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Arınç, Meclis'in denetim çalışmaları çerçevesince KİT (Kamu İktisadi Teşebbüsleri) Komisyonu'nun 25 toplantıda 47 kuruluşun 99 hesabını denetlediğini, bunlardan 42'sinin ibra edilirken, 39'unun genel görüşmeye sunulduğunu ve 18 tanesinin de ibra edilmediğini belirtti. Arınç, içtüzük çerçevesince ibra edilmeyen bu hesapların işlem yapılmak üzere Başbakanlık ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderileceğini belirtti. Arınç, bu dönemde dilekçe komisyonuna yapılan başvuruların da 5 ila 10 kat arttığını ifade ederek, 1. yasama yılında komisyonuna 3 bin 143 adet dilekçenin intikal ettiğini, bunların 1912'sinin karara bağlandığını ifade etti. Arınç bu çerçevede İnsan Hakları Komisyonu'na 301 adet başvuru yapıldığını, bunların 160 adedinin sonuçlandırıldığını, 141 adet başvurunun işleminin ise devam ettiğini kaydetti. TASARRUFA ÖNEM VERİYORUZ Ardınç, TBMM çalışmalarında tasarrufa azami ölçüde dikkat ettiklerini belirterek, ''Biz yönetimi devraldığımız 19 Kasım 2002 tarihinden 31 Aralık 2002 tarihine kadar geçen sürede, önceki dönemin bütçesinden 21 trilyon 961 milyar 43 milyon TL. harcadık. Hatırlarsanız bu yılın başında kendi bütçemizi 226 trilyon 940 milyar lira olarak açıklamıştık. 1 Ocak 2003 tarihinden 30 Haziran 2003 tarihine kadar harcadığımız toplam para 97 trilyon 242 milyar 243 milyon liradır. Geçen yıl öngörülen ilk 6 aylık harcamalara görev yüzde 23 daha azdır. Üstelik bin civarında sözleşmeli personelimizin çok kötü olan mali durumunu düzeltmek için yaptığımız yasal düzenleme neticesinde ödenen büyük meblağa rağmen bu tasarrufu gerçekleştirdik'' dedi. Arınç, açıklamalarında ilk 6 ayda harcanan 97 trilyon liranın yüzde 40'ını personel giderleri ile bakım onarım çalışmalarının aldığını ifade etti. Milletvekilleri maaşları ve aylık giderlerin de içinde olduğu yasama hizmetlerine harcanan paranın toplam giderlerin yüzde 28'ine tekabül ettiğini ifade eden Arınç, milli sarayların bakım ve onarımı, hereke halı ve yıldız porselen fabrikalarının da bulunduğu milli saraylar idare ve korunmasına da 12 trilyon 600 milyar lira harcandığını, bunun da 6 aylık bütçenin yüzde 13'üne tekabül ettiğini ifade etti. 8 aylık dönemde yeni kadro açılmadığını belirten Arınç, kendilerinin göreve geldiği tarihte 4 bin 491 olan personel sayısının 145 azalmayla 4 bin 346'ya indiğini belirtti. Arınç, açıklamalarına şöyle devam etti: ''Hükümetimiz ve muhalefetimiz disiplinli ve sorumluluk bilinci, yüksek performansları ile Meclis çalışmalarını verimli kıldılar. Parlamentonun halkın iradesini özgürce kullanarak cesurca aldığı kararlar, Meclis'e uzun yıllar unutulmayacak bir güç kazandırmıştır. Tüm bunlar halkın ve kamuoyunun nezdinde Meclisimizin itibarını yükseltti. Eminim yeni yasama yılında bu yükseliş daha da artacak ve Meclis hak ettiği yere gelecektir. Öyle sanıyorum ki artık herkes Meclis'in gücünü dikkate alıyor. Artık herkes ülkenin buradan halk adına yönetildiğini çok iyi biliyor. Umarım kimse bundan sonra halk iradesini hesaba katmadan plan yapmaya çalışmaz. TBMM, tarihinin her döneminde olduğu gibi gelecekte de ülkenin gerçek sahibi olma özelliğini sürdürecektir. Özgür bir parlamentonun demokrasi demek olduğunu, halkın mutluluğu demek olduğunu, adalet demek olduğunu, geçmiş yılların tecrübesinden çok acı bir şekilde öğrendik. Gerçek demokrasiye ve özgürlüğe çok yaklaştığımızı hissediyorum. Bunu Meclisimizin çıkardığı kanunlarla yakaladığımız için de büyük onur duyuyorum. Gerçek demokrasiye ve özgürlüğe bu kadar yaklaşmışken, ondan vazgeçmeye hiç niyetimiz yok.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:25

İLGİLİ HABERLER