İSTANBUL - TBMM Başkanı Bülent Arınç, ABD'nin Güvenlik Konseyi'nden yeni bir karar çıkmadan, Güvenlik Konseyi'nin 1441 No'lu kararını yeterli kabul etmemesini yasal ve meşru görmediğini söyledi.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, gündemdeki konuları NTV televizyonuna değerlendirdi. Dün hükümetin yetki tezkeresi oylamasında yapılan kapalı oturumun iç tüzüğe göre yapıldığını ifade eden Arınç, 70. ve 72. maddeler gereğince oturumda görüşülenlerin 10 yıldan önce yayınlanamayacağını, yayınlanması için Başkanlık Divanı kararı alınması gerektiğini kaydetti. Kapalı oturum yapılmasının yararlı olduğunu dile getiren Arınç, oturumda söylediği 'Gönlüm sizinle' sözünün hatırlatılması üzerine ''CHP'lilerin hassasiyetlerini olumlu karşılıyorum. Ama bütün bunlar demokratik biçimde yapılmalıdır. Bu söz ve davranışlar sırasında hakaret ifade eden davranışlar olmamalı. Bu konuda arkadaşlarımızın dün verilen kararların arkasından başka hareket olacağını düşündüklerine inanıyorum. Karar verip vermeme konusunda kendi vicdanlarıyla çatışma halinde olan milletvekillerinin bulunduğunu bildiğim için ben de 'gönlüm sizinle' dedim'' diye konuştu.
''İki tezkerenin tek bir çatı altında bir araya gelmesi mi daha makul, yoksa ayrı ayrı gelmesi mi?'' şeklindeki bir soruya TBMM Başkanı Arınç, ''Başbakanla görüşmemde hükümet olarak birinci önergenin perşembe günü, diğer iki önergenin muhtemelen 18'inde Meclis'e sevk edileceğini söylediler. Ben bunun bir genel görüşmeyle yapılması gerektiğini söyledim. Genel görüşme yapılması siyaseten şık olurdu. Ayrı ayrı gelmesi benim işim değildir. Diğer iki önerge bundan daha ağır olduğu için yüzde 90 onlar da kapalı olacaktır'' yanıtını verdi.
''EVET VEYA HAYIR OYU VERENLERİ AYIRMIYORUM''
TBMM Başkanı Arınç, ''Gelinen noktada içiniz rahat mı?'' yönündeki bir soruya ''İçim rahat değil. Başbakanın ve hükümetin Irak konusundaki bütün çabalarını takdirle karşılıyorum. Başbakanın bütün temaslarının hem Irak yönetimiyle hem de bölge ülkeleriyle, hem AB ülkeleri hem de Avrupa ülkeleriyle çalışmaların şu an bile devam ettiğini, Başbakanın barış konusunda çok samimi gayretler gösterdiğini ifade ediyorum. Ben Başbakanın ve hükümetin bu konudaki çabalarının çok iyi niyetli olduğunu bildiğim için önümüzdeki tezkerede hükümetin bundan başka yapacağı bir şeyin olmadığını düşünüyorum'' şeklinde karşılık verdi.
''TBMM'den 3 tezkerede de izin çıkarsa, bu halkın görüşlerini yansıtmış olur mu?'' sorusuna Bülent Arınç, ''Meclis bu konuda çok duyarlı. CHP ve AK Partililerin barıştan yana olduğunu biliyoruz. Evet oyu verenlerle hayır oyu verenleri ayırmıyorum. Hep aynı endişeyle oy veriyorlar. Meclis'in önüne gelen barış taraftarları doğru iş yapıyorlar. Bütün bunları düşünerek karar veriyoruz. Biz, savaş ilan etmiyoruz. Önümüzdeki günlerde Türkiye hudutları içine yabancı askerin girmesi ya da Türk askerinin hudutlar dışına gitmesi, uluslararası anlaşmalardan doğan bir olaydır. TBMM, Anayasa'nın kendisine verdiği görevi yerine getiriyor. Milletvekilleri sorumluluk içinde hareket ediyor'' şeklinde cevap verdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Göksek Küçükali'nin oylamanın ardından istifa edeceği söylentilerini de değerlendiren Arınç, ''Parti ile ilgili bir şey söylemem doğru olmaz. Göksel Küçükali arkadaşımızın böyle bir beyanı oldu. Kapalı bir oturumda oyunun rengini belli etmek yasaktır. Olayın geçmişini de biliyorum. Küçükali'nin istifa söylemi başka nedenlerden kaynaklanıyor. Saygı duyuyorum. İstifa ederse çok daha saygı duyarım. Hükümetten gelen bir tezkereye hükümetin partisinin milletvekilleri oy kullanırken daha sorumlu olacağını düşünüyorum. AK Parti'de kopma ve parçalanmalar olmaz'' diye konuştu.
''HÜKÜMET VE KOMUTANLAR AYNI ŞEKİLDE HAREKET EDİYOR''
TBMM Başkanı Bülent Arınç, hükümetin Irak konusundaki tutumu ile ilgili sorulan bir soruya, ''ABD'nin Irak'a operasyon yapması bir yıllık konudur. Geçmiş hükümetlerin ne kadar sorumluluğu varsa, 3 Kasım'dan sonraki hükümetin de o ölçüde sorumluluğu vardır. Hükümetin son 3 yıldan bu yana çok iyi şeyler yaptığına inanmıyorum. 58. Hükümet barışçıl yollardan sorunu çözmek için çok şey yaptı'' ifadelerini kullandı.
Kıbrıs ile Irak konusunu ayrı değerlendirdiğini belirten Arınç, ''Irak konusunda Cumhurbaşkanımız, hükümet ve komutanlar aynı şekilde hareket ediyor. Böyle bir yakın savaş tehdidi oluşuyorsa, elbette Türkiye'nin askeri tedbir alması gerek. MGK'dan çıkan karar, bu tezkerelerin gönderilmesi yönündeydi. Farklı kararlar alınsaydı, bu önemli konu Türkiye'yi zaafa götürürdü. ABD'nin Irak'a yapacağı silahlı hareket de uluslararası meşruiyet kazanmalıdır. ABD'nin Güvenlik Konseyi'nden yeni bir karar çıkarmadan, BM Güvenlik Konseyi'nin 1441 No'lu kararını yeterli görmemesini yasal ve meşru görmüyorum'' dedi.
Arınç, ''Kıbrıs sorunu 28 Şubat'a kadar çözülür mü?'' sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi:
''Zamanlamaya bakılırsa çözülmez. Ama bu tür anlaşmalar çok ani olarak da gerçekleşebilir. Taraflar zaman zaman uzlaşmaz tavır içinde olabilirler. 28 Şubat çok uzak bir ihtimal değil. Mart'a da taşabilir. 28 Şubat'ı göstererek tarafları sıkıştırmak diplomasi gereği olabilir. BM Sekreteri'nin çabalarını takdirle karşılıyorum. Ama Rum tarafı üzerinde baskı yapılması lazım. Türk tarafında olumlu çabalar var, ama aksine plan üzerinde sırtını dönen taraf Rum tarafı olmuştur. BM'nin Rum tarafı üzerinde ağırlık koyması gerek.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:18
