Meclis'de CHP'li danışman skandalı!..
Ancak, Muhammed Çakmak'ın bu yaptıkları hukuken suç!
İşte inanılmaz skandalın ilginç ayrıntıları
Meclis'te büyük skandal
Emin Pazarcı/Takvim
Uzun süredir iç tartışmalarla çalkalanan, parti içinden bile çok sert suçlamalara hedef olan CHP yönetiminin, TBMM'de de büyük bir skandala imza attığı ortaya çıktı.
Üstelik, bu skandal herkesin gözünün önünde gerçekleşti. Gerekli işlemi yapması gereken TBMM yönetimi de 2011 Yılı Eylül Ayı'ndan bu yana yaşananlar karşısında, adeta seyirci konumunda!
Olay, kelimenin tam anlamı ile tiraji komik.
Hikâyesi de son derece ilginç...
Geçmişte Tansu Çiller ve Mehmet Ağar'a danışmanlık yapan Muhammed Çakmak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkan olması ile birlikte "CHP'li" sıfatını kazandı.
Henüz CHP'ye kayıt bile yaptırmadan 18 Aralık 2010 tarihli Olağanüstü Genel Kurultay'da Parti Meclisi Üyesi seçildi. O günden bu yana da CHP PM üyesi olarak göreve devam ediyor.
Yani, bulunduğu konum kimse için sır değil.
CHP'nin PM toplantılarına düzenli olarak katılıyor. Siyasi faaliyet yapıyor, gazetelere demeçler veriyor.
Ancak, Muhammed Çakmak'ın bu yaptıkları hukuken suç!
Şimdi, "Bu da nereden çıktı?" demeyin.
Çünkü, Muhammed Çakmak'ın "CHP PM üyeliğinin" yanında başka görevleri de var.
Geçtiğimiz Eylül Ayı'ndan bu yana TBMM CHP Grubu'nda "danışman" olarak istihdam edilmiş durumda.
Hem CHP'yi yönetiyor, hem de yönettiği o yapı içinde "sözleşmeli personel" olarak görev yapıyor.
Tablo son derece garip!.. Garip olduğu kadar da hukuka aykırı!..
Muhammed Çakmak, TBMM'de "Siyasi Parti Grup Başkanlıklarında Çalıştırılacak Grup Danışmanı ve Büro Görevlisi Hakkındaki Hizmet Sözleşmesi" hükümleri doğrultusunda görev yapıyor. Bu sözleşmenin altında imzası var. Bu sözleşmeye göre de siyaset yapması yasak.
Ama o yapıyor! Hem de CHP'nin en yüksek karar organında!
CHP'nin yaptığı bu iş hukuka da etiğe de aykırı. Buna karşılık kimsede çıt yok. TBMM Başkanlığı, yaklaşık 6 aydır devam eden bu hukuksuzluk karşısında seyirci ve sessiz.
* * *
Muhammed Çakmak'ın altına imza attığı sözleşmenin 15. Maddesi çok açık: "Bu esaslara göre çalıştırılan personel, herhangi bir siyasi partiye üye olamaz, siyasi faaliyetlerde bulunamaz."
Bırakın üye olmayı, Çakmak CHP'nin yöneticisi!
Sözleşmenin 16. Maddesi'nde de "demeç verme ve yayın yasağı" var: "Bu esaslara göre çalıştırılan personel, Genel Sekreterlik Makamı'nın yazılı izni olmadıkça... basın ve yayın organlarına bilgi, belge ve beyanat veremez; bu bilgileri içeren kitap, broşür, dergi v.s yayınlayamaz."
Muhammed Çakmak ise, sürekli olarak gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında!
Altına imza attığı sözleşme de, hukuk da, ayaklar altında. İşin en garip tarafı ise, hepimizin gözleri önünde 6 aydır devam eden bu garabete "dur" diyen yok.
* * *
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün yine televizyon ekranlarındaydı. Yine "hukuk devletinden" ve "hukukun üstünlüğünden" söz etti.
Ama CHP'nin yaptıkları da ortada!
Gelinen bu noktada, hepimizin gözleri önünde gerçekleşen açık bir hukuksuzluk ve cevap verilmesi gereken pek çok soru var:
1) Meclis Başkanlığı, bu hukuksuzluğun devamına seyirci mi kalacak, yoksa gereğini mi yapacak?
2) CHP'li Muhammed Çakmak, "Grup Danışmanı" sıfatı ile TBMM Başkanlığı'ndan para almaya devam mı edecek?
3) Grup Danışmanlığı görevinde ısrar ederse, CHP PM üyeliğini mi bırakacak?
4) Bu hukuksuzluğun altına imza atan sorumlular, kamuoyunun karşısına çıkıp özür dileyecekler mi?
5) Çakmak, Grup Danışmanlığı görevinden istifa eder ya da Meclis Başkanlığı gereğini yaparsa, bugüne kadar aldığı paralar ne olacak? TBMM'ye iade edilecek mi?
6) En önemlisi de Muhammed Çakmak hakkında suç duyurusunda bulunulacak ve hakkında yasal işlem yapılacak mı?
Sürekli olarak "hak ve hukuktan" söz eden Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin yol açtığı bu hukuksuzluk karşısında takınacağı tavrı gerçekten merak ediyorum!
