MEDYADA ŞOK: İBRAHİM TATLISES HANGİ GAZETEYİ TEHDİT ETTİ!..

İbo'dan KÖSTEBEK'e tehdit

Geçtiğimiz günlerde İbrahim Tatlıses'in neden milletvekili adayı olduğunu açıklamış, yazımı da "İnşallah ceza almaz" diye bitirmiştim. Ama görüyorum ki, İbrahim Tatlıses, yazımdan bir hayli rahatsız olmuş. O kadar ki, "Avukatım da iyi çalışıyor. Daha üç gün önce Yeni Asır Gazetesi'nde bir hanımefendi bir yazı yazmıştı, 5 milyar bize ceza ödedi" diyerek üstü örtülü bir tehdit savurdu. Şimdi İbrahim Tatlıses'e sormak lazım... KÖSTEBEK yazdı.


Şimdi Tatlıses'in dediği gibi "kendini bilmez" gazeteci olarak sormak istiyorum; ne yapmışım?

Ne demişim yazımın başında; "... herkes biliyor ki, Urfa'dan işaret parmağını gösterse birinci sıra seçilir."

Ne demişim yazımın sonunda; "Tabii benim gönlümden geçen, milyonların sevgilisi ünlü türkücünün bağımsız yargının önünde aklanmasıdır."

Şimdi bunları söyledim diye mi "kendini bilmez" gazeteci oluyorum, yoksa gerçekten İbrahim Tatlıses'in kafasındaki senaryoyu size aktardığım için mi?

"İşte İbo gerçeği" başlıklı yazımda, ne İbrahim Tatlıses'i mahkum ettirdim, ne milletvekili yaptım, ne de onu kurtarmaya çalıştım.

Doğrudur, İbrahim Tatlıses şimdiye kadar hiçbir suçtan ceza almadı ve yine söylüyorum, "Gönül ister ki, bağımsız yargının önünde de aklansın." Ama ceza almamış olması ve bizim yüreğimizden geçen ceza almaması dileği, onun ceza almayacağı anlamını taşımaz.

Bizim işimiz, haber vermektir. Biz İbrahim Tatlıses'in milletvekilliği adaylığını açıkladıktan sonra Ankara'nın siyaset kulislerinde konuşulan bir senaryoyu sizlere ilettik. Evet, mahkeme sürüyor. Kararın ardından da bir yargıtay süreci var.

Merak etmeyin İbrahim Bey, Türkiye'nin bağımsız yargı mekanizmasını oluşturan insanlar, ne bizim yazdıklarımızdan, ne sizin açıklamalarınızdan, ne de sizin şöhretinizden etkilenir. Onlar da tıpkı siz ve bizim gibi kendi işlerine bakarlar. Ceza verilmesi gerekiyorsa, İbrahim Tatlıses'e de verir, KÖSTEBEK'e de verir... Ceza verilmesi gerekmiyorsa da, ona da en güzel kararı verir.

Öyle "aba altından sopa gösterir" gibi, "şu kadar tazminat aldık" diyerek gazetecileri korkutmaya kalkmayınız lütfen. Hem yerinizde olsam, aldığınız o tazminatlarla "rakı içmek" yerine, beni eleştirdiğiniz röportajın sonunda söylediğiniz "sinema sanatçılarının evi yok" sözlerine yönelik bir çalışma için kullanırdım.

Çünkü ortada henüz kesinleşmiş bir durum yok. Hala ceza almanız sözkonusu. Kimse kimsenin ne düşündüğünü bilemez ama senaryo halen gündemde.

Şimdi soruyorum:
İbrahim Bey,
Ya ceza alırsanız !
Ya benim duyduğum senaryoya uygun davranırsanız !
Ya yargı önünde aklanmadan milletvekili seçilirseniz !

Varsın İbrahim Tatlıses, bana "kendini bilmez" gazeteci desin. Ben yine sizlere "sadece" haber vermeye devam edeceğim. Kimin kendini bilip bilmediğine de ancak sizler karar verirsiniz.