MEHMET BARLAS, DERS VERDİ:GAZETENİN PARTİSİ OLMAZ !
KAYNAK : Haber Vitrini
Bir gazetenin partisi olur mu?
Gazeteciliğe girdiğim günden bu yana izlediğim, yorumladığım genel seçimleri hatırlıyorum..
1965'te, Cumhuriyet Halk Partisi genel seçime ilk defa "Ortanın Solu" ilkesi ile girmişti.. Ve o seçimde, CHP tarihinin en büyük yenilgisini aldı..
Demirel'in Adalet Partisi, silip süpürmüştü ortalığı..
Ben Cumhuriyet'teydim..
Milliyet'te Abdi İpekçi, seçimin sonuçlarını, birinci gün Demirel'le, ikinci gün de İnönü ile söyleşi yaparak değerlendireceğini, sür-manşetten anons etmişti..
Cumhuriyet'in genel yayın müdürü Ecvet Güresin, yazı işleri toplantısında hepimizi uyardı..
- Abdi'yi atlatmalıyız, dedi..
O zamanlar basında "Rekabet" vardı..
Cumhuriyet ile Milliyet arasında, 20-30 binlik farklarla yürüyen bir tiraj yarışı sürdürüyorduk..
Yazı işleri toplantısından şu karar çıktı..
Yılmaz Çetiner ve ben, uçağa atlayıp, Ankara'ya gittik.. Ben İnönü ile, Yılmaz Çetiner de Demirel'le görüşüp, söyleşi yapacaktık.. O gece yazılarımızı Cumhuriyet'e geçecektik.. Manşet ikiye bölünüp, bunlar yayınlanacak ve böylece, Abdi İpekçi söyleşilerini anons ederken, biz işi bitirmiş olacaktık..
Ben Ankara'da hemen Pembe Köşk'e gittim.. Baba dostu İsmet İnönü, beni randevusuz kabul etti..
Seçim yenilgisi onu çok üzmüştü..
Üzüntüsü yüzüne vurmuştu..
- Paşam üzülmeyin.. Biz sizin yayınızdayız, dedim..
Bana, babamı hatırlatmak amacıyla, "Cemil Sait'in oğlu" diye hitap ederek sordu rahmetli İsmet Paşa..
- Söyle bakalım Cemil Sait'in oğlu.. Siz kimsiniz?.
Ben izah etmeye çalıştım..
- Paşam.. "Biz" diyerek Cumhuriyet gazetesini ifade etmek istedim..
İsmet İnönü güldü..
- Sen daha çok yenisin mesleğinde... Hiçbir gazete, hiçbir politikacıyı tutmaz.. Duruma göre değişirler.. Sen beni baba dostu olduğum için tutup sevebilirsin.. Bir daha, "Biz" falan deme.. "Ben" senin yanındayım de, dedi..
Neyse.. Ben de, Çetiner de, işimizi yaptık.. Gece, Süreyya'ya gittik..
Sevgili Abdi İpekçi de oradaydı.. Manşetten atladığını bilmiyordu henüz.. Biz de söylemedik tabiî.. Birlikte, sabaha kadar eğlenmiştik..
Eski seçimler, yeni seçimler..
Dün baktım, "Star"ın da yazarı olan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, CHP'den aday olmak için üniversiteden istifa etmiş..
Şimdi bazı genç gazeteciler soracak..
- Star'ın patronu Cem Uzan'ın partisi varken, Star'ın yazarı Yaşar Nuri Öztürk nasıl olur da CHP'ye girer?
Ben de diyorum ki..
Asla, "gazete bordrosu" ile "parti kadroları"nı karıştırmayın..
Bir gazete bir partiye bağımlı olamaz.. Patronun partisi olabilir ama, gazetenin partisi olamaz.. Tutulan parti zamana göre değişir..
(Yeni Şafak)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:39