Gündem
  • 16.4.2006 13:18

MEHMETÇİK KENDİ CEBİNDEN SİLAH ALIP PKK İLE SAVAŞTI

Emekli Albay Erdal Sarızeybek, Temmuz 1992-Ağustos 1994 tarihleri arasında Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki sınır taburunun komutanıydı. Komutası altındaki Alan ve Aktütün Karakolları'na yapılan kanlı PKK baskınlarını "Şemdinli'de Sınırı Aşmak" adlı kitabında tüm detaylarıyla anlattı. Birbiri ardına şehit cenazelerinin kalktığı şu günlerde Ümit Yayınları'ndan çıkan kitap, ilk 3 günde 5 baskı yaptı, 10 bin sattı. İşte kitaptan çarpıcı satırlar...

Karakolu sardılar
Şemdinli Jandarma Sınır Tabur Komutanı Binbaşı Erdal Sarızeybek, 30 Ağustos 1992 sabahı 04.00'te istirahate çekilmişti. Bölgede askerler gece sabaha kadar teröriste pusu atıyor, gündüz de eğitim yapıyordu. Bir saat sonra telsizci heyecanla haber verdi, Türkiye-İran sınırındaki Alan Karakolu'nun bölük komutanı arıyordu. Kalabalık bir terörist grubunun karakolu sardığını söyleyen komutan, takviye istedi. Taburdaki tüm askerler arazideydi. Sarızeybek, bulabildiği yedi askeri yanına alarak Alan Karakolu'na doğru yola çıktı. Karakola bir kilometre yaklaşmışken bulundukları araç güçlü bir patlamayla havaya savruldu ve çatışma başladı...

17 asker şehit oldu
"Yapabilecek bir şey yoktu. Teröristler için açık ve kolay bir hedeftik. Bir kör kurşun mazgaldan girip bir askerimi düşürdü. Araç şoförü 'Komutanım, araç hareket edebiliyor' dedi. 'Bekleme o zaman, hemen sür' dedim. Karakola ulaştığımızda ortalık cehennem gibiydi. PKK'lılar, şehit ettikleri askerlerimizin miğferini ve hücum yeleklerini giydiğinden, kim asker kim terörist ayırmak mümkün değildi. Ama teröristler de iki ateş arasında kalmıştı artık." Bir saat süren çatışmanın ardından, Sarızeybek karakola sabah 06.00'da varmış, çatışmalar takviye kuvvetlerin de yardımıyla 11.00'de bitmişti. 17 Mehmetçik şehit olmuş, teröristler geldikleri yere, İran'a kaçmışlardı.

'MG-3'lerimiz, toz bile kaçsa tutukluk yapıyor'
Sarızeybek, çatışmadan sonra da birkaç gün karakolda kaldı. Bu sırada dönemin cumhurbaşkanı Turgut Özal ile kuvvet komutanları, Alan Karakolu'nu ziyarete geldi. Sarızeybek bu önemli ziyareti, şu sözlerle anlatıyor: "Dönemin Jandarma Genel Komutanı rahmetli Eşref Bitlis yanıma yanaştı, 'Oğlum bir şeye ihtiyacın var mı' diye sordu. 'Komutanım, şu gördüğünüz RPG-7 roketatar. 10 teröristen biri bu silahı kullanıyor. Bizde 89 milimetrelik roketatar var. Biz teröristlere bir roket atarken, karşılığında beş-altı roket üzerimize geliyor. Şu gördüğünüz, 5-56 milimetrelik Bixi makineli tüfek. Toz, çamur demeden yüzlerce mermi atıyor. Biz de ise MG-3 makineli tüfek var. En ufak tozda tutukluk yapıyor.

'Aramızda para topladık'
Bu silahlar Irak'ın kuzeyinde satılıyor. Eğer bana para verilebilirse bu silahlardan alabiliriz' dedim. 'Peki evladım' dedi. Kısa bir zaman sonra Hakkâri Valiliği'nden para geldi. Derecik'in meşhur Iraklı Cemil'ine silah siparişleri verildi. Kader bu ya, alınan silahları, Eylül 1992'deki ünlü Derecik çatışmasında PKK'lılar gaspetti. Ama biz yılmadık. Aramızda para topladık. Her bölük, silahını kendisi temin etti. 89 mm'lik roketatarlar depolara kaldırıldı. MG-3'ler sabit menzilere çekildi. Onların yerini RPG-7 roketatarlar ile Bixi makineli tüfekler aldı. Timler arasında bir silahlanma yarışı başladı. Bu yarışa polis ve korucular katıldı. Korucular bizi bir adım geçerek kimi uçaksavar aldı kimi havan. Bu silahlar sonradan Batman Valisi Salih beyi zor duruma düşürdü."

Bir küçük rakı açtım, oğlum madalyayı göğsüme taktı!
Fransız Jandarma Subay Okulu mezunu olan Erdal Sarızeybek, Paris'te askeri ataşeımiliter olarak görev yaptı, Türkiye'de adli kolluk üzerine master'ını tamamladı. Alan Karakolu baskınında gösterdiği yararlılıktan ötürü liyakat madalyası aldı: "Tören gerektiği için madalyamı takamamıştım. Sonunda dayanamadım, madalyayı alıp eve gittim. Hanım yemek hazırladı. Bir küçük rakı açtım. Oğlum Murat bir konuşma yaptı ve madalyayı göğsüme taktı" diyen Sarızeybek, 2004'te albay rütbesindeyken, kendi isteğiyle emekli oldu.

 

(vatan)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 07:54

İLGİLİ HABERLER