KAYNAK : Haber Kaynağı
İki ünlü gazeteci Zafer Mutlu ile Melih Aşık arasında, Ankara'daki bir gece kulübünde geçen gergin dakikaları, ''ZAFER MUTLU İLE MELİH AŞIK GECE KULÜBÜNDE BİRBİRİNE GİRDİ. KÜFÜRLEŞEN İKİ ÜNLÜ GAZETECİ NEDEN KARŞI KARŞIYA GELDİ?'' başlığıyla duyurmuştuk.
Bu haberimizden sonra Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık'tan bir mail aldık. Melih Aşık'ın yaptığı açıklamayı noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz'
''Sayın Editör
Zafer Mutlu ile Melih Aşık gece kulübünde birbirine girdi, başlıklı yazınızın açıklamaya muhtaç olduğunu düşünerek bu satırları yazıyorum.. Olay size yansıtıldığından epey farklıdır... Çok kısaca açıklamak gerekirse...
Genelkurmay''ın basın kokteyli sonrasında Ankara''da Friends ant Trends adlı gece kulübünde ayrı masalarda oturuyorduk. Bir ara Zafer Mutlu masamızdaki Yazgülü Aldoğan''a merhaba demeye geldi. Bakmamaya çalıştım. Bana da selam verince mecburen konuştum. Kendisine kırgın olduğumu söyledim. Kırgınlığımın sebebini de anlattım. Zafer 1980 yılında İstanbul''a ilk geldiğinde Günaydın''da benim yanımda çalıştı. Ben aynı yıl gazeteden ayrılıp İsveç''e gittim. Zafer bir süre önce piyasaya çıkan +Nasıl Gazeteci Oldular+ adlı kitapta o günleri anlatırken yer yer beni övüyor yer yer gerçek dışı tatsız cümleler kuruyordu. Örneğin +Terörden korktu İsveç''e kaçtı+ diyor, +Rahmi Turan''ı devirecekti+, diyor vs ...
1978 yılı kasımında ağır bir saldırıya uğramıştım. Saldırıdan 20 ay sonra, 1980 yılının temmuz ya da ağustosunda İsveç''e gittim O 20 ay boyunca işten eve evden işe yürüyerek gidip geldim. Evet terörden tedirgin oluyordum ama işi bırakıp kaçmak da aklıma gelmedi. Başka sebeplerden Günaydın''dan ayrıldım. Üç buçuk ay sonra da geri döndüm.
Zafer''in kitaptaki ifadesinde +kaçtı+ lafının dört beş kez kullanması üzdü beni. Üstelik onun gazetecilik yaşamıyla ilgisiz bir konuydu bu ve anlaşılan kimi öc alma duygularıyla sarfedilmişti. Ve sanırım benim banka hortumlarıyla ilgili yazılarıma bir tepki olarak sarfedilmişti. Bunları anlattım o gece Zafer''e... Kendisinin zırhlı arabayla gezip gezmediğini sordum. Zırhlı arabayla geziyormuş. Ben ise 12 Eylül''ün o kanlı günlerinde uğradığım tehditlere ve saldırıya rağmen ne özel araba istemiştim gazeteden ne koruma... Ve bu arkadaş beni korkup yurt dışına kaçmakla suçluyordu...
Bunları tartışırken diyalog başka taraflara kaydı... 20 yıllık hukukumuza rağmen araya tatsız sözcükler girdi. Ama ele vurma gibi şeyler olmadı. Keyfiyet bundan ibarettir.
Saygılarımla
Melih Aşık''
(Superpoligon)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:07